Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kayseri'de raylı sistem açılış töreninde hızlı tren müjdesi verdi. Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;
"En uzun banliyö hatlarından biri geliyor"
"Kayseri'yi bir lojistik şehri yapmaya kararlıyız. Bu ülkenin yükselişini kimse engelleyemeyecek. Raylı sistemi bugün sisteme sokuyoruz. Kayserililere hayırlı olsun. Hal kompleksinde Kayseriler hayırla kazançlarını sağlayacaklar. Hayırlı olsun Kayseri ekonomisine. Kayseri'nin hasretle hızlı treni beklediğini biliyoruz. Ve kazmayı vuracağız. Bunu takip edeceğim. Hızlı tren hattının proje aşamaları bitecek ve Antalya, Konya, Bilecik şehirlerinin üzerinden bağlantılar sağlanacak. Önümüzdeki dönemde devreye sokacağız. Kayseri bir ticaret şehri. Yeşil hisar banliyo hattının yapımını başlatıyoruz. En uzun banliyo hatlarından biri olacak. Hizmetimize kimse engel olamayacak.
Davutoğlu, Erciyes Üniversitesi Ziya-Betül Eren Genom ve Kök Hücre Merkezi'nde akademisyenlere hitap etti. Spesifik alanlara yansıtılan çalışmaların kendisini çok memnun ettiğini, özellikle aşı geliştirme ve genetikle ilgili çalışmaların kendileri için stratejik çalışmalar olduğunu belirten Davutoğlu, "Hem insanidir, sağlıkla ilgilidir ama aynı zamanda stratejiktir. Çünkü bir toplumun gelecek nesilleri daha küçük yaşlarda yapılan aşılarla öyle veya böyle etkilenebiliyorlar" ifadesini kullandı.
Sağlık Bakanlığı ziyaretini anımsatan, bakanlıkta bütün bilgileri aldıktan sonra ilgili daire başkanlarına ve ilaç sektörü temsilcilerine "Milli aşı yapabiliyor muyuz?" sorusunu yönelttiğini belirten Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bu soru hem etik bir sorudur hem de ahlaki bir sorudur hem de stratejik ve insani bir sorudur. Kendi aşısını yapamayanların, kendi silahını yapıyor olmaları çok yeterli olmayabilir. Çünkü sağlıklı bir nesli teminat altına almazsanız, o ülkenin geleceğini de teminat altına alamazsınız. Duyduklarımdan memnun oldum. Aşı geliştirmeyle yüzde 100 milli bir aşı sektörü, bilimsel tabanı oluşturacağınızı duymaktan memnun oldum. Kalkınma Bakanlığına sunduğunuz proje ne ise onun arkasındayım. O proje bizim hayati meselelerimizden biridir ve öncelikle ele alınmalıdır. Arkadaşlarımla konuşacağım mutlaka o konuda istediğiniz desteği temin edeceğiz."
"İlk baktığım dosyalardan biri akademisyenlerimizin özlük hakları"
Genç bilim insanları yetiştirme programının da çok etkileyici olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Ne kadar güzel mekanlar oluşturursak oluşturalım ama bu mekanların muhtevasında okuyacak olan, insan unsurudur. O insan unsurunun iyi yetişmesi önemli. Başbakanlık görevine gelir gelmez ilk baktığım dosyalardan biri akademisyenlerimizin özlük haklarıydı. Çünkü nihayet insan unsuru en iyi beyinleri akademik hayata çekmekle kazanılabilir. Haklı olarak eğer çok idealist değilse ve bir şekilde çok bilimsel çalışma anlamında her türlü fedakarlığa hazır değilse maalesef bizim şartlarımız çok cazip olmayabiliyor" diye konuştu.
"Akademisyenlikten onur duyuyorum"
Davutoğlu, ilk baktığı dosyalardan birinin akademisyenlerin özlük hakları olmasının, bazıları tarafından, "bir akademisyen olarak akademisyenlere biraz meslektaş özel muamelesi yaptığı" şeklinde yorumlandığını belirterek, "Hayır, akademisyenlikten onur duyuyorum. Hala kendimi ilim adamı olarak görüyorum ve hep bir kez ilim adamı olundumu mezara kadar öyledir. Hatta talebe, gerçek anlamda talebe ise hep talebedir" değerlendirmesinde bulundu.
Öğrencilik bilincinin terk edilmemesi gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, her an yeni şeyler öğrenen, aşk ile şevk ile büyük bir heyecanla yeni ufuklara açılan yeni öğretim üyelerinin lazım olduğunu aktardı.
Davutoğlu, bilim sitesinin de çok hoşuna gittiğine değinerek, dışarıdan öğretim üyelerinin getirilip, bilim sitesinde misafir edilip ağırlanmasının çok önemli olduğunu ve bunun beyin göçü olduğunu dile getirdi.
"Bunu Kayseri modeli' diye geliştirelim ve diğer illere de yayalım" diyen Başbakan Davutoğlu, "O bakımdan 'Kayseri modelini' ben her yerde anlatacağım. Her zaman biliyordum Kayserililerin hayır konularında ne kadar gayretli olduklarını. Özellikle üniversiteye yaptıkları gayretler, bir öğretim üyesi olarak tekrar tekrar kendilerine teşekkür etmemi gerektiren büyük bir vizyoner ve ahlaki tutumdur" ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, artık en büyük payı bütçeden eğitime ayıran bir devlet ve hükümet anlayışının olduğuna dikkati çekerek, "Buradan eksik kalan unsurları hayırseverlerimiz tamamladığında işte bu 'Nurun Ala Nur' oluyor ve bereketleniyor. İnşallah bütün illerimizde bu güzel model yaygınlaşır" dedi.
'Her türlü aşıyı geliştirebileceğiz'
Rektör Prof. Fahrettin Keleştemur da konuşmasında, üniversite hakkında detaylı bilgi içeren bir sunum gerçekleştirdi.
Erciyes Üniversitesinin yeni bir üniversite olduğunu ifade eden Keleştemur, üniversite bünyesinde çeşitli alanlarda çalışmalar yürüten araştırma merkezleri hakkında bilgi verdi.
Aşı Geliştirme Merkezi'nin Türkiye'deki önemli merkezlerden biri olduğunu belirten Keleştemur, 'Burada her türlü aşı geliştirebilme alt yapısı vardır. Aşı geliştirebilme alt yapımızla ilgili çok az bir eksiğimiz vardır. Kalkınma Bakanlığımıza bu konuyla ilgili bir proje verdik. Umarım iyi neticelenir. Birkaç yıl içinde bu laboratuvarda her türlü aşıyı geliştirebilme kabiliyetine sahip olacağız' diye konuştu.
Genom ve Kök Hücre Merkezi ile ilgili de bilgi veren Keleştemur, kök hücre meselesinin giderek önem kazanan bir konu olduğunu belirterek, merkezin hem tedavi hem de araştırma konusunda alt yapısını tamamladığını söyledi.
Keleştemur, Kayseri'de hayırseverliğin çok kuvvetli yaşadığına dikkat çekerek, bu geleneğin yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi. Keleştemur, sivil toplum kuruluşları ile belediyenin de üniversiteye önemli katkılar sunduğunu da sözlerine ekledi.