Ocak 2015’te belediye iştiraki İSPARK, İSTAKSİ Projesi’ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. Projeyle birlikte artık duraklarda telefon kullanılmayacak ve İstanbul ’daki 18 bin taksi tek bir çağrı merkezine bağlı olacak. Projenin en çok tartışılan noktalarından biri ise ihaleyi alan şirket. Proje ihalesini İsrail-Amerikan ortaklığındaki Verifone şirketi kazandı, üstelik sadece 6 milyon lira teminat ile…
'REKABET YOK'
Konu ile alakalı Birleşik Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Hüseyin Duman ile konuştuk. 157 sayfalık teknik şartnameyi incelediklerini belirten Duman, 20 sayfanın sadece kendilerini ilgilendirdiğini ancak kendilerine sorulmadan hazırlandığını anlattı. Duman şöyle konuştu; "Bazı maddeler var ki bizim çalışma özgürlüğümüzü tamamıyla kısıtlıyor. Biz tekelleşmeye karşıyız. İstanbul’un bütün taksileri, tek bir firmaya bağlanamaz, firma a olmuş, b olmuş, c olmuş hiç önemli değil bizim için. Tek bir firma olmasına, rekabet ortamının olmamasına, UKAME’den karar çıkartılıp hazırlıklarının çok önceden yapılmış olmasına, Belediye tarafından da bu firmaya yönlendirilmemize tepkiliyiz. Bu firmaya üyelik formu getirmeyen araçların hiç biri ruhsat alamayacak, bize ruhsat vermeyecekler 2015 senesinde. Bu bir haksızlık, çünkü ticaretin olduğu her yerde rekabetin olması gerekir, rekabetin olduğu yerde de bizim çalışan arkadaşlarımız, şoför arkadaşlarımız daha kazançlı olacaktır. Biz firmaların ihalelerle değil, rekabetle, piyasalarda yarıştırılmasından yanayız. Bizim seçme hakkımızın olması lazım. Bizim aracımız da iki tane call center projesine bağlı, insanların taksi çağırabileceği iki tane cihaz olması lazım. Şunu da belirteyim, call centerın çalışma şartnamesini okuduktan sonra kesinlikle kabul edilemez maddelerin olduğunu söyleyebilirim."
'SİSTEMSEL SORUNLARI VAR'
Proje ihalesini İsrail-Amerikan ortaklığındaki Verifone şirketinin kazandığını ve ihaleyle ilgili şaibeler olduğunu belirten Duman şöyle devam etti; "İhaleye katılan firmaların itiraz etmesi gerektiğini düşünüyorum. İstaksi markası, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na dayanılarak alınmış olan ve özel şahsa ait bir markadır. İBB yönetimi bu ismi izinsiz kullanıyor. İşlevi olmayacak bir uygulama bu. Misal olarak saat 22.00’da cuma, cumartesi işyerleri nerelerdir? Örneğin; Ortaköy, Bebek, Taksim gibi eğlence merkezlerinin bulunduğu yerdir, oradan karşıya bir iş aldınız mı o araç bir daha gelemez, nasıl para kazanacak bu araç? Gitti kaldı orada, sizi orada başka bir durağa yönlendirecekler, o durakta bekleyeceksiniz üç aracın, dört aracın arkasında... Hele ki Beylikdüzü gibi bir yere giderse araç hiç gelemeyecek. Ben şunu söyleyeyim yirmi gün bu araçlarla gece çıksınlar ondan sonra bu şartnameyi ayarlasınlar, hiç araç üstüne çıkmadan kâğıt üzerinde taksicilik yapıyorlar."
TARTIŞILAN MADDELER
Teknik şartnameye göre gider ve gelir kalemlerine de itiraz ettiklerini hatırlatan Duman; "Şimdi bir Mali Yönetim Modülü var teknik şartnamede, burada şirketin giderlerini tespit etmişler hangilerini 'gider' olarak kabul edeceklerinin, hangilerini 'gelir' olarak kabul edeceklerinin tespiti yapılmış. Giderleri anladık da gelirlere bakın. Araç üstü reklam, araç içi reklam, promosyon payı, taksi ekstresi, kredi kartı ödeme payı (kredi kartından da komisyon alacaklar), teknik donanım taksitleri. Bitaksi uygulamasından gelen çağrıyı benim alıp almama özgürlüğüm var. Bu uygulamada böyle bir hakkım yok, sistemi kapatamazsın, gelen çağrıya cevap vermemek suç. Şirketin gelirlerinde bu ceza puanlama sistemine göre bize ceza kesecekler, özel şirket ticari taksi şoförlerine kesecek bunu bakın. Kabul edilebilir bir şey değil."
TEK İYİ MADDE
Şartnamenin tek iyi maddesi olduğunu söyleyen Duman, "Taksiciler biliyorsunuz devir teslim saatlerinde hep gideceği bir istikamete uğruyor, o istikamete doğru yolcu almak istiyorlar, orada yazıyorsunuz sisteme örneğin ben Dört Levent tarafına gidiyorum, size o tarafa çağrı veriyorlar. İyi gördüğüm tek madde bu" dedi.