Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Özyiğit, ülkede son yıllarda izlenen bilinçli ve sistemli bir politika ile üretimin yok edilmeye çalışıldığını vurguladı. TDP olarak üreten, alınteri ile geçinen kesimlerin yanında olduklarını belirten Özyiğit, üreticinin gerçek anlamda efendi olacağı bir düzen için mücadele ettiklerini söyledi.
 
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, tarım sektörünün özellikle son yıllarda bilinçli ve sistemli bir şekilde üretimden koparılmaya çalışıldığına dikkat çekerek, bunun da alınan talimat ve imzalanan protokol gereği yapıldığını vurguladı. Özyiğit, ülkede kimin üreticilerin yanında, kimin karşısında olduğunun artık iyi anlaşılması gerektiğini belirtti.
 
“Kuraklık parası çok geç ödendi”

Çiftçilerin kuraklık paralarının çok geç ödendiğini, üreticilerin büyük bölümünün halen parasını alamadığını belirten Özyiğit, bu nedenle çiftçilerin ekim yapabilmek için borçlanmak zorunda kaldığını, alınan paraların da borçları kapatmaya bile yetmediğini ifade etti. Hükümetin 8 milyon 200 bin TL’lik mazot desteğini de ödemediğini belirten Özyiğit, “Bunu da herhalde gelecek yılın ortasında öderler” ifadelerini kullandı.
 
“Planlı tarım politikası yok”

Planlı bir tarım politikası olmayan Hükümet ile Tarım Bakanlığı’nın tamamen günü kurtamaya yönelik bir politika izlediğini belirten Özyiğit, kuraklık olacağı çok önceden belli olmasına rağmen hükümetin aylarca üzerine düşeni yapmadığını, ödemelerin de ne zaman yapılacağı da belli olmasına rağmen zamanında ödeme yapılmadığını kaydetti. Hükümetin gününde ödeme yapmaması nedeniyle çiftçilerin büyük çoğunluğunun çek yasağına girdiğini, bazılarının ise mazbata sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Özyiğit, “Çiftçilere zamanında yapılmayan ödemeler hiçbir anlam taşımaz” dedi.
 
“Türkiye’den gelecek su...”

Konuşmasında Türkiye’den gelecek su konusuna da değinen Özyiğit, suyun kimin tarafından yöneticiliği konusunda TDP olarak net bir duruşları olduğunu belirterek, “Bu su mutlaka devlet ve yerel yönetimler işbirliğinde bizim tarafımızdan yönetilmelidir” dedi.
Özyiğit, suya yüksek ücret biçilmesi durumunda, hem halkın ekonomik olarak olumsuz etkileneceğini, hem de üreticinin tükenme noktasına geleceği uyarısı yaptı.
 
İcar edilen arazi konusunun da toplumun kanayan yaralarından biri olduğunu belirten Özyiğit, bu icarların büyük oranda partizanca yapıldığını, CTP döneminde de UBP döneminde de bu durumun değişmediğini belirtti. Özyiğit, şeffaf ve adaletli yapılması gereken bu icarların en az 2 yıllık olması gerektiğini de söyledi.
 
-Hüseyin Angolemli-

TDP milletvekili Hüseyin Angolemli de konuşmasında, hükümetin birçok konuda olduğu gibi üreticilere de verilen sözleri tutmadığını belirtti. Angolemli, Tarım Bakanı Önder Sennaroğlu’nun tam bir yıl önce bütçe görüşmeleri sırasında vergisiz ve renksiz mazot konusunu halledeceği yönünde söz verdiğini, ancak aradan bir yıl geçmesine rağmen verilen sözün tutulmadığını belirtti.
 
Üreticilerin gününde ödenmesinin önemine dikkat çeken Angolemli, gününde yapılmayan ödemelerin üreticileri perişan ettiğini ifade etti. Dünyanın birçok ülkesinde tarım sektörünün hükümet tarafından desteklendiğini anımsatan Angolemli, “Hükümet maalesef çiftçinin, hayvancının sıkıntılarını görmezden gelmektedir” dedi.
 
Narenciye üreticilerinin geçtiğimiz hafta alacaklarını alamadığı için meclis önünde eylem yaptıklarını, Tarım Bakanı Önder Sennaroğlu ‘Bütçede para yok’ darken, aynı saatlerde Başbakan’nın ödeme sözü verdiğini anımsatan Angolemli, hükümetin büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu söyledi. Angolemli, TDP olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çiftçilerin, üreticilerin yanında olmaya devam edeceklerini belirtti.
 
-Hüseyin Çavuş Kelle-

Çitçiler Birliği başkanı Hüseyin Çavuş Kelle, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ve Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli’ye ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Kelle, meclisteki vekillerin temsiliyetlerinin önemine değinerek, TDP’nin üreticilerin sorunlarına hassas olduğuna dikkati çekerek, teşekkür etti.
Kırsal kesimdeki yaşayanların artık ikinci sınıf vatandaş olarak görülmemesi gerektiğini dile getiren Kelle, hükümetin de kırsal kesime önem vermesi gerektiğine dikkat çekti. Tarıma ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu aktaran Kelle, bu yıl tarıma ayrılan denk bütçenin eylül ayında bittiğini belirterek hükümete serzenişlerde bulundu.
 
Rezerv arazilere de değinen Kelle, bu arazilerin sürekli olarak birilerine oy karşılığı peşkeş çekildiğini iddia ederek, bu konuda yaşanan sıkıntıları aktardı. Rezerv arazilerin gerçek üreticilerin elinde olmamasından dolayı yaşanan sıkıntılardan duyduğu rahatsızlığı aktaran Kelle, Çiftçiler Birliği’nin oy potansiyeli olan bir birlik olarak görülemeyeceğinin altını çizdi.
Kelle, Vakıflar İdaresi ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve kuraklıktan dolayı mağdur olan üreticilerin icarlarında bulunan arazilerin eski icar sahiplerine verilmesi yönünde talepte bulunduklarını belirterek, Vakıflar İdaresine teşekkür etti.
 
Kelle şöyle devam etti; ‘Hükümet edenler bize verdiği sözleri tutmuyor. Ülkemizde son iki yılda büyük bir kuraklık yaşandı. Üretici bu kuraklık karşısında büyük bir mücadele verdi. Bu mücadele sonunda kazanılan bir hak vardı. Hükümet çıkıp kuraklık paralarını ödedi diye açıklama yaptı ama program hatasından dolayı halen üreticinin hesabını kuraklık paraları yatmadı. Bize ‘kuraklık paralarını ödedik’ diyen hükümet bürokrasi engeline takıldı. Gerek TÜK gerek Tarım Bakanlığı üretici için hızlı şekilde çalışmalıdır. Çiftçiler Birliği olarak konunun yakından takipçisi olacağız. Tarımda geç kalma gibi bir durum yoktur. Üreticilere Doğrudan Gelir Desteği’nin düzenli ödenmemesinden dolayı sıkıntılar var. Şimdi ekim zamanı ve üreticinin şimdi alması gereken para halen ödenmedi. Gününde ödenmeyen paranın sonra ödenmesinin bir anlamı yoktur. Bu sorunları meclise taşımak ve emekçinin gücünü mecliste hissettirmek istiyoruz. Kırsal kesimi, üreten kesimi meclise taşıdığınız zaman çözüm olur.