TBMM Genel Kurulu'nda kamuoyunda bedelli askerlik kanunu olarak bilinen Askerlik Kanunu ile Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde Milli Savunma Bakanı milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Şanlıurfa'nın Ceylanpınar ilçesinde, sınır hattında nöbet tutan askerlerden birinin cinnet getirip 2 arkadaşını vurması olayına ilişkin soru üzerine Bakan Yılmaz, Genelkurmay Başkanlığından kendisine verilen bilgiyi aktardı. Bakan Yılmaz, olayın faili olan ve diğer iki erbaş ve eri vurduktan sonra intihar ettiği anlaşılan Piyade Onbaşı Umut Aslan'ın sol çene altında mermi girişi deliği olduğunun, tüfeğin emniyetinin açık ve sağ başparmağının tetikte olduğunun ve cep telefonunda kız arkadaşı tarafından terk edildiğine dair bir mesaj bulunduğunun belirtildiğini söyledi.
Türkiye'deki profesyonel asker sayısının toplamının 223 bin 812, erbaş ve er toplamının 4 bin 806, toplam askeri personel sayısının ise 624 bin 618 olduğunu belirten Bakan Yılmaz, "Silahlı Kuvvetlerimizin genel anlayışı ve yaklaşımı biz profesyonel askerliğe geçmeyi şu anda düşünmüyoruz. Doğru olanın, ideal olanın böyle karma bir sistem olduğunu düşünüyoruz. Biz bunu söylüyoruz ama gerek Hollanda Savunma Bakanıyla yaptığım görüşmede gerekse de Almanya Savunma Bakanlığıyla yaptığım görüşmede söyledikleri husus şudur: 'Bu zorunlu askerliği biz de yapmak isterdik, henüz de kaldırmadık, askıya aldık' diyorlar. Bakın, tabir aynen budur. Neden? Askere çağırdığımız insanlar ihtiyacımızı karşılayacak kadar değil yani genç nüfus yok. Türkiye'deki nüfus artış hızı yavaşlıyor. Arkadaşlarım sordu, Genelkurmay Başkanlığımızın görüşü nedir, Genelkurmay Başkanlığımız da 'Benim ihtiyacım var, asker gelsin' diyor. İşte, tertip dönemlerimiz var. Eğer ki nüfus artış hızımız gençlerimiz olmazsa, Genelkurmay Başkanlığımızın ihtiyacı olan, dışarıdan karşılanamazsa biz de ileriki dönemde istesek de istemesek de profesyonel askerliğe geçeceğiz çünkü Batı'nın ulaştığı nokta bu. Türkiye'nin de öyle veya böyle, gecikmeyle birlikte, yönü de Batı'dır, Batı'ya doğru gidiyor, nüfus artış hızı düşüyor, üniversiteye giden öğrenci sayısı artıyor. İşte, eğitimden dolayı üniversite mezunlarında 29 yaşına kadar, yüksek lisans doktora mezunlarında 35 yaşına kadar tehir ediyoruz. Tehir ettikten sonra da şu noktaya geliyoruz: 30 yaşından sonra, 35 yaşından sonra, hatta 40 yaşından sonraki insanların da askerlikte faydalı olamayacağı, dolayısıyla sosyal bir ihtiyaç haline gelirse buna da milletvekillerimizin gözünü kapatamayacağı, toplumun, siyasetin de gözünü kapatamayacağı bir şekilde. İşte, eskiden kısa dönem askerlikler vardı uzun dönem yerine, şimdi de bedelli askerlik olarak getirilmesi uygun olur diye düşündük. Silahlı Kuvvetlerimizin gerek bedenen desteklenmeye ihtiyacı var, gerek malen desteklenmeye ihtiyacı var. Bakanlar Kurulu, Silahlı Kuvvetlerin harbe hazırlanmasından sorumlu birimdir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne karşı Silahlı Kuvvetlerin harbe hazırlanmasından Bakanlar Kurulu sorumludur. Bakanlar Kurulunda yapılmış olan değerlendirmede Silahlı Kuvvetlerimiz 'Öncelikle bedelli askerlik çıkmasa daha iyi olur' diyor, çok net olarak. Çıkmasa daha iyi olur ama toplumsal bir gerçek de var. Eğer böyle bir talep de olacaksa o halde sizden ricamız, isteğimiz şudur ki mümkün olduğu kadar yaş düşük olmasın, bedel de çok düşük olmasın. Yaş düşük olursa çok kimse katılır, bizim ihtiyacımızdaki o destekleme oranı düşer. Bedel düşük olduğunda o zaman da daha fazla kişinin başvurması mümkün olur. Mümkünse çıkarmayın ama illaki toplumsal ihtiyaçları da dikkate alarak Bakanlar Kurulu'nda bir değerlendirme yapacaksanız yani çok fazla bedel düşmesin, çok fazla da yaş düşmesin ama bunun yanında bir de şeyi dikkate alırsanız çok uygun olur' dedi. Nedir o? Sözleşmeli erbaş. Bakın, sözleşmeli erbaşla ilgili biz 2011 yılında yasa çıkardık, Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu. Yani, bizim bu dönemimizden önce, 2011'in Mart ayında; bizler, biliyorsunuz, grup olarak haziran ayında geldik. Bizden önceki dönemde çıkarılmış bir yasa kapsamında sözleşmeli erbaşla ilgili kadro miktarımız Kara Kuvvetleri Komutanlığımızın 62 bin 585, Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın 4 bin 251, Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın 5 bin 75 ve Sahil Güvenlik Komutanlığımızın 144 ve toplam 72 bin 55 kadrosu olmasına rağmen, çağrıda bulunduk, 'Sözleşmeli erbaş alıyoruz' dedik ve şu anda gelen, temini tamamlanan 4 bin 122 kişi. Yani çağırıyoruz, gelmiyor. O halde ne yapılması gerekir? Şu anki mevcut sözleşmeli erbaşı alırken diyoruz ki: 'Askerliğini yapmış olma şartı var' Askerliğini yaptıktan sonra insanlar buna başvurursa 7 yıl çalışacak, belli bir aylık ücret ödenecek, 7 yılın sonunda da bir tazminat ödenecek" dedi.
GENEL KURMAY BAŞKANINA ÖVGÜ
Bakan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir hususu daha söyleyeyim. Şu anki mevcut Genelkurmay Başkanlığımız Allah için görevinin hakkıyla bilincinde, kendi arkadaşlarının, işte bu en zor dönemde. Bu hepimizin ordusu. Hiçbir ayrım gözetmeksizin. Bakın, biz burada hepimiz rahat rahat konuşuyorsak, güvenliğimiz sağlanıyorsa o Güneydoğu'da, Doğu'da herkes. Hatta, ben şunu da söyledim Komisyonda. Eğer bizim askerimize taş dahi atılıyorsa onlara bu taş atma güvenliğini ve özgürlüğünü veren yine bizim Mehmetçik'imizin o sınırda sağladığı güvenliktir. DAİŞ terör örgütünün olduğu yerde birisi kalsın da onlara bir taş atsın. Gidip atabilirler mi? Hiç atmazlar. Dolayısıyla, bu ülkedeki özgürlüklerimizi Silahlı Kuvvetlerimiz hepimizin ortak değeridir. Genelkurmay Başkanı da görevini hakkıyla yapıyor. Bu geçiş sürecinde, zor davalarda, kendi arkadaşlarının bu süreci en iyi şekilde, en az hasarla atlatması için hukuk çerçevesi içinde elinden gelen her şeyi yaptığını, her türlü talepleri gerek Sayın Başbakan'a, Cumhurbaşkanı'na ve ilgili kimselere aktardığını Milli Savunma Bakanı olarak da biliyorum."
YENİ ÖNERGE
Askerlik Kanunu ile Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerinde AK Parti grubu tarafından verilen ve teklifinin 1 maddesine eklenmek üzere, "Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce, sağlık sebebi ile haklarında verilen askerliğe elverişli olmadıklarına dair kararlardan dolayı askerlik hizmetinden muaf tutulanlarda istekleri halinde yaş şartı aranmaksızın 1'nci fıkra hükümlerinden faydalanırlar" ifadelerinin yer aldığı önerge eklendi. Önergeye göre, askerlik hizmetinden sağlık sebepleri nedeniyle muaf tutulmuş kişilerin de 1'nci fıkrada belirtilen süre içinde başvurmaları ve öngörülen bedeli ödemeleri şartıyla 1'nci fıkra hükümlerinden yararlanma imkanı getirildi.