Rumların atacağı iyi niyetli adımların karşılıksız kalmayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının çözümsüzlüğün mağduru veya Rum devletinde azınlık haline getirilmesine izin verilmesinin asla mümkün olmadığını kaydetti.
Çavuşoğlu, önceliğin Kıbrıs sorununun, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini teminat altına alacak, adil bir şekilde çözüme kavuşturulması olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bugünkü görüşmeleri sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ndan sonra söz alan TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu basın toplantısında yaptığı konuşmada, KKTC’de bir kez daha bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Ziyaretinin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın 3. ölüm yıldönümü ile Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük’ün ölüm yıldönümüne denk geldiğine işaret eden Çavuşoğlu, iki büyük ismi saygı ve minnetle andığını söyledi.
“GÖRÜŞ BİRLİĞİ DEVAM EDİYOR…”
Bugünkü görüşmede Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’yla gelinen aşama ve KKTC ile TC arasındaki yakın işbirliğini ele alma fırsatı bulduklarını belirten Çavuşoğlu, bu konulardaki görüş birliklerinin devam ettiğini vurguladı.
“KIBRIS MESELESİNİN ADİL, KALICI BİR ÇÖZÜME KAVUŞTURULMASI ÖNCELİKLİ HEDEF”
Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı bir çözüme kavuşturulmasının dış politikalarının öncelikli hedefi olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, bunun böyle devam edeceğini kaydetti.
Kıbrıs Türk tarafının Türkiye’yle yürüttüğü çabalara birlikte çözüm konusunda tutarlı ve sonuç alamaya yönelik her türlü iyi niyetli yaklaşıma ve BM çabalarına her türlü desteklerinin devam edeceğini söyleyen Çavuşoğlu, “Anavatan ve garantör ülke olarak Kıbrıs Türk tarafının sorunun çözümü yönündeki kararlı çabalarına destek veriyoruz. KKTC’de birlik ve beraberlik içinde hareket edildiğini görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz” dedi.
“SADECE TÜRK TARAFININ ÇABALARIYLA SONUÇ ALINMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerin en kısa zamanda sonuca ulaştırılabilmesi için gereken siyasi iradeyi gösterdiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, ancak müzakerelerde sadece Türk tarafının çabalarıyla sonuç alınmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Rum tarafının da bu yönde samimi bir çaba göstermesi gerektiğine dikkat çeken Çavuşoğlu, buna karşın Rum tarafının Akdeniz’de doğal kaynaklar konusunda Kıbrıs Türk tarafının getirdiği önerileri görmezden gelmeye devam ederek, tek taraflı olarak başlattığı faaliyetleri genişleterek, devam ettirdiğini kaydetti.
“TEPKİSİZ KALINMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Rum tarafının, Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını dikkate almadan yürüttüğü tek taraflı faaliyetlerine tepkisiz kalınmasının mümkün olmadığına vurgu yapan Çavuşoğlu, Anavatan Türkiye ve KKTC’nin, Rum tarafının masadan kalkmasının ardından yapıcı öneriler ortaya koyduğunu anımsattı.
Önerilerle, doğal kaynaklar konusunun Kıbrıs Türklerinin haklarını gözetecek şekilde ele alınması ve Rumların müzakere masasına dönmesini amaçladıklarını ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide ve Yunanistan’la birlikte bu öneriler üzerinde çalışmaları olduğunu anımsattı.
“RUM TARAFI TEK YANLI FAALİYETLERİ SÜRDÜRÜYOR”
Bu çalışmaların her zaman KKTC ile birlikte yürütüldüğüne dikkat çeken Çavuşoğlu, sismik faaliyetlere ilişkin duyurunun süresinin 30 Aralık’ta bitişinin ardından Rum tarafının sondaj çalışmalarını sonlandırmasını beklediklerini, ancak tüm iyi niyetli çabalarına rağmen Rum tarafının tek yanlı faaliyetleri sürdürdüğünü kaydetti.
Rum tarafının yayımladığı duyurularla, mevcut sondaj sahasının süresini uzattığını ve sondaj yapılacak sahayı genişlettiğini belirten Mevlüt Çavuşoğlu, Rum tarafının 5 Ocak’ta yaptığı açıklamayla Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades’in tutumunun değişmediğinin görüldüğünü söyledi.
“RUMLAR, MÜZAKERE MASASINA GERİ DÖNMELİ VE SAMİMİ BİR ŞEKİLDE ÇABA SARF ETMELİ”
Bu gelişmeler ışığında, KKTC hükümetinin Barbaraos Hayrettin Paşa gemisinin bölgedeki çalışmalarına devam etmesine karar verdiğini anımsatan Çavuşoğlu, “şimdi şunu bekliyoruz; Rum yönetimi bu hatasından en kısa zamanda vazgeçmeli, hatasından dönmeli. Adanın ortak sahibi olan iki halkın, irade ve siyasi eşitliği temelinde oluşturulacak yeni ortaklık konusunda net bir tutum benimsemeli. Müzakere masasına geri dönmeli ve kalıcı çözünme ulaşmak için samimi bir şekilde çaba sarf etmeli” dedi.
Son müzakere sürecinde Kıbrıs Türk tarafının her türlü çabayı gösterdiğine dikkat çeken Mevlüt Çavuşoğlu, bu çabanın uluslararası camia tarafından da görüldüğünü söyledi.
“İYİ NİYETLİ ADIMLAR KARŞILIKSIZ KALMAYACAK”
Rumların atacağı iyi niyetli adımların karşılıksız kalmayacağını vurgulayan Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının çözümsüzlüğün mağduru veya Rum devletinde azınlık haline getirilmesine izin verilmesinin asla mümkün olmadığını kaydetti.
Çavuşoğlu, önceliğin Kıbrıs sorununun, Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini teminat altına alacak, adil bir şekilde çözüme kavuşturulması olduğunu belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin, doğal kaynaklar konusu başta olmak üzere, Kıbrıs Türk tarafının hak ve çıkarlarının korunmasını vazgeçilmez olarak gördüğüne dikkat çeken Çavuşoğlu, “bunu bugüne kadar yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Türkiye ve KKTC kendileriyle işbirliği yürütecek taraflarla, barış, refahın hakim olduğu bir coğrafyada ileriye doğru yürümek arzusundadır. Türkiye her koşula Kıbrıs Türklerinin yanında olmaya devam edecektir” dedi.
Türkiye’nin, adada ve bölgede, huzur, istikrar ve refahın gelişmesi için sorumluluklarını yerine getirmeye devam edeceğine vurgu yapan Mevlüt Çavuşoğlu, ziyaretin temel amacının da bunu bir kez daha vurgulamak olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, ortak hedeflere ulaşılması için birlikte çalışılmaya devam edileceğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Kıbrıs Rum tarafına atmakta olduğumuz yapıcı adımlara olumlu cevap vermek ve bu güzel adada barış, huzur, refah içinde yaşanacak yeni bir ortaklık devleti kurulması için samimi çaba göstermesi çağrısında bulunuyorum.”
“İDDİALAR ASILSIZ”
Konuşmalar ardından Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Eide’ye 2. bir Navtex yayınlamayacağını söylediğine yönelik ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu söyledi.
Eide’nin kendilerinden 5 Ocak’a kadar süre istediğini, Rum tarafının ise kazıya 2 Ocak’ta başladığını belirten Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Navtex’in de 6 Ocak’ta yayınlandığını anımsattı.
Çözüm sürecini Rum tarafının müzakere masasını terk etmesinin zora soktuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafının kabul edemeyeceği ön koşulları bulunduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının hala müzakere masasında olduğunu, 19 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar müzakere masasında oturmaya hazır olduğunu vurgulayarak, “müzakere masasından kendisi kalktı, ön koşul koymadan masaya gelmesi uygun olur diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Doğal gaz çalışmaları konusunda yaşanan süreci de anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların özellikler Türkiye’nin problemi olan Mısır ve İsrail’le işbirliğine gitmesinin ise tamamen bir taktik, politika olduğunu ifade ederek, bunun yanlış olduğunu düşündüğünü, Doğu Akdeniz’i kızıştırmakla bir yere varılamayacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rumların, petrol veya doğal gazın her zaman uzlaşı getirmediğini, bazen de felaket getirdiğini bilinmesi gerektiğini ifade ederek, böyle bir anlaşmaya gidilmesinin tamamen Türkiye’ye karşı alınan bir tavır olarak nitelendirilebileceğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rum tarafının şu anada yaptığı çalışmaların Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdeniz’deki haklarını garanti altına almadığını, dolayısıyla kendilerinin itirazının da buna olduğunu söyledi.
Masayı terek edenin ise Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiades olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, Anastasiades’in sismik araştırma gemisi göndermesini bahane ettiğini, ancak Türkiye’nin Kıbrıs’a geçmişte de sismik araştırma gemileri gönderdiğini ve müzakerelerin devam ettiğini anımsattı.
Anastasiades’in böyle bir bahane arkasına sığınarak müzakereden kaçtığını, dolayısıyla müzakere masasına dönmesi gerekenin de Anastasiades olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Türk tarafının her türlü iyi niyeti sergilediğini, Rum tarafına da müzakere masasına dönmesi için şart koşmadığını belirti. Çavuşoğlu, ancak Rum tarafının samimiyet sınavından geçemediğini kaydetti.
Çavuşoğlu, önemli olanın sondaj çalışmasının kimin tarafından yapıldığı olmadığına da işaret ederek, önemli olanın sondaj sonucunda çıkacak gaz ve petrolün gelirinin paylaşımı olduğunu vurguladı.
Çözüm ve anlaşma olmadan sondajın tek taraflı yapılmasına karşı olduklarını ifade eden Çavuşoğlu, gelir paylaşımının garanti altına alınması gerektiğini kaydetti.