UCM'den yapılan açıklamada, savcı Fatou Bensouda'nın Filistin'deki durumla ilgili ön soruşturma açtığı belirtildi.
Açıklamada, söz konusu ön soruşturmanın, Filistin'in 2 Ocak'ta mahkemenin kuruluşuna kaynaklık eden Roma Anlaşmasını imzalaması ve 1 Ocak'ta UCM’ye verdiği "Filistin topraklarında işlenen suçlarla ilgili mahkemenin otoritesini 13 Haziran 2014 itibarıyla kabul ettiğine dair beyanı" üzerine açıldığı kaydedildi.
Savcılık ön soruşturmasının bağımsız ve tarafsız şekilde yapılacağına vurgu yapan UCM, Roma Anlaşması kriterleri uyarınca, bir soruşturmanın açılıp açılmayacağına söz konusu ön soruşturma süresinde toplanacak bilgilere göre karar verileceğini bildirdi.
Açıklamada, ön soruşturmanın ne zaman tamamlanacağına yer verilmedi.
Savcıların ön incelemelerinden sonra soruşturma kararı alınması halinde İsrailli yetkililerin UCM’de yargılanmasının yolunu açılmış olacak.
Mahkeme süresince hakkında tutuklama veya yakalama emri çıkarılan kişiler, UCM'ye üye bir devlete gittiklerinde tutuklanabilir.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, bir süre önce, aralarında UCM'ye üyeliğin de bulunduğu 20 uluslararası anlaşmaya imza atmış ve bunları BM’ye sunmuştu. Filistin'in UCM üyeliğinin 1 Nisan itibarıyla yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Netanyahu: "Soruşturma UCM'yi çözümün değil, sorunun bir parçası haline getirmiştir"
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yaptığı yazılı açıklamada, "Teröristlerin Fransa'da Yahudileri katletmesinden birkaç gün sonra UCM savcısının Yahudi devletine karşı soruşturma açması tam bir skandaldır. Bunun tek nedeni, vatandaşlarımızıFilistin Otoritesi ile işbirliği yapan terör örgütü Hamas'a karşı savunmamızdır" ifadesini kullandı.
Netanyahu, "Hamas savaş suçluları, İsrail vatandaşlarına binlerce roket fırlattı. Maalesef bu soruşturma UCM'yi çözümün değil, sorunun bir parçası haline getirmiştir" yorumunu yaptı.
Liberman: "İsrail'in terörizme karşı kendisini savunma hakkını zedeleyici bir hamle"
İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, yaptığı yazılı açıklamada, UCM'nin kararını "skandal" olarak nitelendirerek, "İsrail'in terörizme karşı kendisini savunma hakkını zedeleyici bir hamle" değerlendirmesinde bulundu.
"Libya ya da Suriye'de 200 bin kişinin ölmesine müdahale etmeyen mahkeme, şimdi dünyadaki en ahlaklı orduyu, soruşturmaya değer buluyor" ifadesini kullanan Liberman, kararın "tamamen İsrail karşıtı düşünceden kaynaklandığını" savundu.
İsrail'in Gazze'ye 7 Temmuz 2014'te başlattığı 51 gün süren saldırılarında 2 bin 159 kişi hayatını kaybetmiş, 11 binden fazla kişi yaralanmıştı. Saldırılarda 17 bin 200 ev, 73 cami ve 24 okul tamamen yıkılmış, binlerce bina hasar görmüştü.