Davutoğlu, Ankara Spor Salonu'nda, Karayolları İşçileri ile Buluşma Toplantısı'ndaki konuşmasına, alın teriyle evlerine helal rızık götüren ve Türkiye'nin her bir köşesinden gelen emekçileri selamlayarak başladı.
Bugün emekçilerle hem bir bayram kutlaması hem de bir müjdeyi paylaşmak geldiğini vurgulayan Davutoğlu, "Yarın 1 Mayıs. Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun. İnşallah biraz sonra vereceğim müjdeyle 6 bin 417 karayolları işçisinin kadrosu hayırlı olsun" ifadesini kullandı.
Dünya'daki emekçilerin, 1 Mayıs Emek Dayanışma Günü'nü de kutlayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"1 Mayıs, bundan sonra 12 Eylül darbesinin yasaklamalarından bir daha etkilenmeyecek ve ebediyete kadar emek günü, dayanışma günü olacaktır. Buradan tüm işçi kardeşlerime, yarın alanlara çıkacak olanlara, yarın emek ve dayanışma günü için Türk-İş gibi Zonguldak'ta meydanlara çıkacak işçilere sesleniyorum: Yarını bir düğün gibi, şölen gibi kutlayalım. Emekçilerin emeğine saygı gösterilen bir aziz gün olarak kutlayalım. Sakın ola ki marjinal grupların, birtakım provokatörlerin oyununa gelmeyelim. Ben bir kez daha, 1 Mayıs 1977'de Taksim'de hayatını kaybeden vatandaşlarımız için buradan taziyelerimi sunuyorum"
" İlk fırsatta karanfillerle vatandaşlarımızı anacağım"
"Taksim'in, yarın, vatandaşları anmak için gelecek olan, sembolik anlamda gelecek olan herkese açık olduğunu" kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi:
"Gelsinler, karanfillerini koysunlar, hürmetlerini göstersinler. İlk fırsatta ben de gidip orada karanfillerle vatandaşlarımızı anacağım inşallah. Hem onları anacağım hem de tekrar tekrar çağrıda bulanacağım. 7 Haziran'a doğru seçime giderken, bu ülkede tekrar kaos çıkarmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Tüm kaybettiğimiz dostlarımızın, emekçilerin, gençlerin hatıralarını analım. Ama bunu yasa dışı gösterilerle bir çatışma ortamında yapmayalım."
"Türkiye'nin her meydanı açıktır, herkes kutlayabilir"
Bütün sendikalara ve sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunan Davutoğlu, "Taksim'de anmak için gidecek sembolik nitelikteki gruplar karanfillerini koysunlar. Sonra da gitsinler İstanbul'da yasal olarak gösterilen meydanlarda istedikleri kadar kalabalıkla özgürce 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlasınlar. Türkiye'nin her meydanı açıktır, herkes kutlayabilir" ifadesini kullandı.
"En ufak tavize izin vermeyeceğiz"
Başbakan Davutoğlu, 62. Hükümeti kurar kurmaz, ilk Bakanlar Kurulu'ndan sonra yaptığı ilk istişare toplantısının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ev sahipliğinde, bütün sendika başkanlarının katılımıyla iş güvenliği konusunda olduğunu ve yaklaşık 7 saat sürdüğünü anımsattı.
Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Orada hep birlikte karar verdik. Masa etrafındaki bütün sendikalar, hükümet olarak biz oturduk tek bir hedefe odaklandık. Acaba emekçilerimizin iş güvenliğini nasıl sağlarız? Karşılıklı iki taraf olarak değil, tek bir taraf olarak konuştuk ve elhamdülillah 62. Hükümetin en fazla onur duyduğum hizmetlerinden biri İş Güvenliği Yasası'nı çıkarmış olmamızdır. İşte şimdi, bundan sonra çok yakın bizzat takip edeceğim.
"8 milyon emekçimize iş imkanı oluşturduk"
2002'de Türkiye'de sadece 727 bin iş yeri olduğunu belirten Davutoğlu, ''Şimdi 1 milyon 600 bin iş yeri var Türkiye'de. 12 yıl önce sadece 5 milyon işçimiz vardı. Şimdi 13 milyon işçi var Türkiye'de. 8 milyon emekçimize iş imkanı oluşturduk. Ayrıca 2008 yılından, küresel ekonomik krizden bu yana, 6 milyon yeni istihdam alanı açtık. Dünyada mucizevi bir örnektir. 2014 yılında bir milyon 400 bin kardeşimize, vatandaşımıza iş imkanı bulduk" diye konuştu.
"İlk taşeron uygulaması 1936'da başlamıştır"
Taşeron meselesinin AK Parti iktidarlarının çıkardığı bir mesele olmadığına dikkati çeken Davutoğlu, "Biz bunu avucumuzun içinde bulduk. Taşeron meselesini ilk çıkaran 1936 Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıdır. İlk taşeron uygulaması 1936'da başlamıştır" diye konuştu.
"Asıl iş yapan, taşeron işçisi olarak çalıştırılmayacak"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığında, 2014 Eylül ayında başlayan yasal sürecin tamamlandığını ve ilk defa taşeronların düzenlenmesi ile ilgili yasal bir çerçeve oluşturulduğunu hatırlatan Davutoğlu, "Bu yasal çerçeveye göre artık asıl iş yapan hiç kimse taşeron işçisi olarak çalıştırılmayacak. Net bir ayrım getiriyoruz, asıl iş yapanlar, yardımcı iş yapanlar. Bunları tanımlayacağız. Bakanlar Kuruluna bu yetki verildi. Asıl iş yapılan alanlarda taşeron işçi uygulamasına son vereceğiz" ifadelerini kullandı.
Yardımcı iş hizmet alımı olan alanları da tek tek tanımlayıp sınırlandıracaklarını açıklayan Davutoğlu, "Belli ihtisas konularında yardımcı iş uygulamasına devam edeceğiz. Ama bunlar hiçbir zaman asıl işlerde çalıştırılmayacaklar. İnşallah seçim sonrasında bu konuda net adımlar atacağız. Bunun ilk adımı olarak karayollarında çalışan taşeron işçilerimize kadro imkanı veriyoruz" dedi.
"Bütün taşeron işçilerimize bu müjdeyi vereceğiz"
Bu ilk aşamadan sonra diğer yardımcı iş grubunda çalışan bütün sektörlerde de tek tek tasnif yapılacağını açıklayan Davutoğlu, "Seçim sonrasında yapacağımız düzenlemelerle, asıl işte çalışan bütün taşeron işçilerimize de bu müjdeyi vereceğiz" dedi.
Başbakan Davutoğlu "Tek kriterin asıl işte çalışıyor olmak" olduğunu ifade ederek, "Devletimiz muktedirdir. İşçilerimizin emekçilerimizin döktüğü alın teri ile daha güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti devletine hep beraber yürüyeceğiz. Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Allah emeklerinizi bereketli kılsın" dedi.