UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Alahan Manastırı, iki yıl süren restorasyon çalışmalarının ardından turizme hazır duruma getirildi.
Milattan sonra 440-442'de yapıldığı sanılan manastır, biri yıkılmış iki kilise, kayalara oyulmuş keşiş odaları ve mezarlardan oluşuyor. Günümüze kadar gelen kilisesi, Ayasofya Müzesiyle benzer mimarisi, taş işçiliği ve süslemeleriyle de dikkati çekiyor.
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde, ''Ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor'' sözleriyle tanımladığı manastırda başlatılan restorasyon çalışmaları tamamlandı.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahaettin Kabahasanoğlu, titizlikle yürütülen çalışmalarda 1 milyon 497 bin 296 lira harcandığını vurguladı. Kabahasanoğlu, manastırın yenileme ve çevre düzenlemesi kapsamında, doğu ve batı kilise duvarlarının güçlendirildiğini, derzlerin ve duvar resimlerinin onarımının yapıldığını söyledi.
Doğu kiliseye koruyucu çatı takıldığını ve turistlerin rahat gezebilmesi için ahşap yürüyüş yolları ve çelik merdivenler eklendiğini belirten Kabahasanoğlu, Alahan Manastırı'nın, Hıristiyanların hacı" olduğu merkezler arasında yer aldığına dikkati çekti.
Kabahasanoğlu, "Burası hem mimari açıdan hem de Hıristiyanlığın geçiş yolu olarak önem taşıyor. Burada yetiştirilen rahipler ve papazlar, Anadolu'ya ve diğer ülkelere gönderilmiş" dedi.
Restorasyon çalışmalarının ardından manastıra gelen yerli ve yabancı turist sayısında artış beklediklerini ifade eden Kabahasanoğlu, "Buraya daha önce yılda 10 bin ziyaretçi gelirken bundan sonra bu sayının 50 binin üzerine çıkmasını bekliyoruz. Ziyarete gelenler burayı daha rahat gezebilecek ve detaylı bilgi sahibi olacak. Tarsus'taki St. Paul Müzesi ve Kilisesi ile Silifke'deki Ayatekla Kilisesi'ne ek olarak Alahan Manastırı'nın ziyarete açılması, kentin inanç turizmi potansiyelini artıracak" şeklinde konuştu.