Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Kamu Görevlileri yasasının acele bir şekilde Meclis’ten geçirilmesi çabalarını büyük bir endişe ile izlediklerini dile getirerek, tüm ilgili taraflarla birlikte üzerinde çok çalışması gereken bu yasanın doğrusunun yapılması halinde de destek vereceklerini kaydetti.
Özgürgün, Kamu Görevlileri Yasası’nın düzeltilmesine ve yenilenmesine ihtiyaç duyulduğunu, fakat gelinen noktada hazırlanan yasada Anayasal sıkıntıların olduğuna dikkat çekti.
UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Mehmet Özkardaş başkanlığındaki Kamu-Sen yetkililerini kabulü sırasında yaptığı konuşmada, kamu görevlileri yasasının hükümetin kendi sıkıntılarından dolayı toplanamayıp yasanın uzun zamandan beri bekletildiğini belirtti.
Görüşmeye, UBP Milletvekilleri Zorlu Töre, İzlem Gürçağ ve Dursun Oğuz da katıldı.
“CİDDİ ENDİŞE DUYUYORUZ”
Yaşanan gecikmelerin ardından ilgi taraflarla görüşmeden ve Başsavcının Anayasaya aykırılıkları olduğu uyarılarına rağmen, eski Başbakan Yardımcısı’nın görevinden ayrılarak bir parti Genel Başkanı olarak Komite Başkanlığı yaparak, yasayı acele ile çıkarmaya çalışmasının doğru olmadığını söyleyen Özgürgün, “Komite Başkanı’nın intikam alırcasına” bu yasayı yapmaya çalışmasını ciddi bir endişe ile karşıladıklarını belirtti.
“Komite Başkanının, kendisini hükümetten götürmenin tüm sebebinin sanki da bu yasaymış gibi bir tavır takındığını ve nisapsız toplantılar yaparak, toplantıların geçersiz olduğunun bilindiği halde bu yasanın geçirilmeye çalışıldığını” söyleyen Özgürgün, “Resmen oldu bittiye getiriliyor. Biz burada çok ciddi bir endişe duyuyoruz. Böyle bir yasa hazırlama tekniği bugüne kadar olmadığı gibi teamülleri yıkarak yapılan bu işlerin endişesini de taşıyoruz” dedi.
Sendikaların kendi üyelerinin haklarını korumaya çalıştıklarını ve yapılan yanlışlıkların düzeltilmesi yönünde mücadele vermelerinden dolayı da haklı olduklarını dile getiren Özgürgün, Komite Başkanı ve diğer kişilerin sendikaları “çok oldu” noktasına getirilmeye çalışmasının da doğru bulmadıklarını kaydetti.
Meclisin dün yasama yılını tamamladığını ve yasama yılına Ekim ayında başlanacağına dikkat çeken Özgürgün, “Yasama yapmak için ancak Ekim ayının Anayasanın tanımladığı yasama yılına girer fakat olağanüstü çağırıp da ben bunu yapacağım diyor bir komite başkanı. Meclis’e çağırmayı da kendinde yetki görüyor sanki Meclis Başkanı veya Hükümetin başıymış gibi...böyle bir açıklama bizi hayrete düşürdü endişelerimiz daha da arttı” ifadelerini kullandı.
Yasama yılı bittikten sonra yasa yapmanın mümkün olmadığını dile getiren Özgürgün, ancak olağanüstü hal veya afet durumları dışında yasa yapılamayacağını kaydetti.
Komite Başkanı’nın acele bu yasayı geçirmeye çalışmasından büyük endişe ve kaygı duymalarından dolayı, hükümeti ve ilgili tarafları sağduyuya davet eden Özgürgün, yasanın çok önemli olduğunu, kamunun yapısını baştan sona değiştirecek bir yasa çalışmasının çok dikkatli yapılması gerektiğini belirtti.
Yasa çalışmalarına başlanmasının ardından 22 ay geçmesinden dolayı acele edildiği söylemlerine karşı Özgürgün, “22 ay olduysa bu sizin sorununuzdur hükümet olarak. Bunu kimin üzerine atmaya çalıştıklarını anlamıyoruz. Sanki 22 ay oldu da zorla geçecek. 22 ay olduysa bir 22 ay daha gerekir gerekirse doğru yasanın çıkması için” dedi.
“ANAMUHALEFET OLARAK BİRÇOK YASAYA DESTEK VERDİK..”
Anamuhalefet olarak birçok yasaya destek verdiklerini dile getiren Özgürgün, “Siyasal partiler, aile yasası gibi birçok yasaya destek vererek olumlu katkı koyduk fakat böyle bir yasaya kesinlikle katkı koymayacağımız gibi çok ciddi tepki koyacağımızı da ve sizinle beraber bu endişeleri paylaştığımızı net olarak söylemek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Daha önce kendilerini ziyaret eden işçi sendikalarının da aynı endişeyi taşıdıklarını dile getiren Özgürgün, “Bu konuda çok ciddi problemler yaşanabileceği uyarısında bulunulmasına rağmen bunun üzerine gidip kimseyi tanımamak ben yaparım olur zihniyetiyle yasa yapmaya çalışmak sadece bugünkü Komite Başkanı olan Serdar Denktaş’a mahsus bir şeydir” dedi.
Bu yaklaşımı çok manidar bulduklarını ve bu zihniyetle bir yere varılmayacağını da net olarak söylemek istediklerini dile getiren Özgürgün, komite başkanını uyardıklarını, bu yaklaşımın devam etmesi halinde Anamuhalefet partisi olarak çok sert tepki koyacaklarını söyledi.
Yasanın çok daha çalışma mesaisine ihtiyaç duyduğunu söyleyen Özgürgün, tüm taraflarla birlikte üzerinde çok çalışması gereken bu yasanın doğrusunun yapılması halinde de destek vereceklerini kaydetti.
ÖZKARDAŞ
Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, kamunun şu andaki verimsizliği ve hantallığının Sendika olarak kendilerini de son derece rahatsız ettiğini ancak bunun gerçek nedenlerini ortaya koyup bunlar hakkında önlemler alınmayarak değişikliklerin yapılması halinde yeniden verimli olmak yerine kamunun özelleştirilmesini getirdiğini kaydetti.
2006 yılından beri tartışılan Kamu Görevlileri Değişiklik Yasa Tasarısı’nın “maalesef” kamuda özelleştirmeyi öngören ve hedefleyen bir yasa tasarısı olduğunu söyleyen Özkardaş, “Biz bu yasadaki olumsuzlukları tek tek madde madde yazdık” dedi.
Bu yasa tasarısıyla ilgili kendilerini bir buçuk yıl önce komiteye çağırdıklarını ve görüşlerini sözlü ve yazılı olarak belirttiklerini dile getiren Özkardaş, bir buçuk yıl içinde birçok kez komite toplantıları olduğunu, komite başkanları ile komite üyelerinin değiştiğini ve sendikaların bu konuda hiç bilgilendirilmediğini belirtti.
“Neler değişti, neler yapıldı. Bizim bu yasa tasarısıyla ilgili ortaya koyduğumuz olumsuzluklar ne kadar dikkate alındı, ne kadar dikkate alınmadı. Bunlardan haberimiz yok bizim. Şimdi katılımcılıktan, şeffaflıktan, açıklıktan ve kamunun siyasetten arınmasından bahsedenler hükümettedirler ancak sendikalardan ve siyasi partilerden ve halktan kaçırarak alelacele bir şeyler yapmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullanan Özkardaş, bu yapılanların üzüntü verici olduğunu kaydetti.
Kendilerinin gayri resmi edindikleri bilgilere göre ve komitedeki bir ay önceki şekliyle yaptıkları çalışmalar sonucunda bu yasa tasarısında Kamu Hizmeti Komisyonu’nun görev alanına müdahale ve pasifize ettiğini savundu.
“ÜCRETSİZ TEDAVİ HAKKI KALDIRILDI”
Anayasanın ücretsiz tedaviyi hakkını öngördüğünü, şuandaki Kamu Görevlileri yasasında da ücretsiz tedavi hakkının tam olarak açıkça yazıldığını söyleyen Özkardaş, hazırlanan değişiklik yasa tasarısında ücretsiz tedavi hakkının kaldırıldığını ve bunun Anayasaya aykırı bir durum olduğunu kaydetti.
“EK MESAİ ÇALIŞTIRILIR FAKAT ÖDENEMEZ... O ZAMAN ÇALIŞTIRILMASIN”
Lojman ve konut hakkının, giyecek yardımı hakkının da hazırlanan yasada tamamen çıkarıldığını dile getiren Özkardaş bir kamu görevlisinin toplam ek mesaisinin, on call ödeneği ve vardiya tahsisatının brüt maaşını geçemeyeceği maddesinin de, eksiklilerden dolayı zorla ek mesai çalıştırılan kişilere haksızlık olduğunu, çalışanların ödenmeyecek yerine fazla ek mesai çalıştırılmaması gerektiğini belirtti.
Birçok sıkıntı yaratacağını düşündüğü madde hakkında bilgi veren Özkardaş, Kamu Görevlileri Yasası’nın değişmesi yönünde olumlu düşündüklerini fakat yasa tasarısının bu haliyle kabul edilemez olduğunu kaydetti.