Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu ülkede, milli birliğimize, kardeşliğimize kast edenlerle, bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil. Olması gereken nedir? Milli birliktir, kardeşliktir" dedi.
Erdoğan, HDP'nin kapatılması ile ilgili soruya da şöyle cevap verdi: "Parti kapatılmasını doğru bulmuyorum, dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla parti yöneticileri bunun bedelini ödemeli"
Erdoğan bir gazetecinin 'Son gelişimelerle birlikte çözüm süreci artık bitti mi? sorusuna şu cevabı verdi;
BUNLARLA ÇÖZÜM SÜRECİ YÜRÜMEZ
-Sürecin başlangıcına bakalım geldiğimiz ana bakalım. Biz demokratik açılım olarak başlattık. Bu hükümetin samimi niyetiydi. Mesafe aldıkça olayı milli birlik ve kardeşlik projesi olarak zenginleştirdik. Akil insanlar çalışmasını başlattık.
-Anadolunun dört bir yanına temsilcileri göndererek nabız yokladık. O arada malum çözüm sürecini anlattılar. Bundan rahatsız olanlar oldu destekleyenler oldu. Yerel seçimlere giderken bir şeyi gördük. Çözüm sürecinin istismarını gördük. Çözüm süreci Mart'ta başbakan olarak partimin başındaydım ve maalesef karşılığını bulmadı. Genel seçimlere geldiğimizde bu işin ciddi manada hasar gördüğünü gördük. Bu hasarla birlikte artık ortada bir gerçek var.
-Bu ülkede milli birliğimize kardeşliğimize kast edenlerle bir çözüm sürecini devam ettirmek mümkün değil. Olması gereken nedir, milli birliktir.
-Çözüm süreci denen başlığın çok çok önemli olan içeriği zengin bir başlıktır. Bununla bu ülkede 78 milyon vatan evladı verilmiş haklar neyse aynen kullanacaktır. Burada bir geri adım sözkonusu değildir. Ret ve inkar politikalarını ayaklar altına alan iktidar bizim iktidarımız.
"DEVLET BU VARLIĞINI BÜTÜN İMKANLARIYLA SEFERBER ETMEK SURETİYLE ORTAYA KOYACAKTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, teröristlerden de onları destekleyen sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcisi herkesten de şehitlerimizin kanlarının hesabını sorma gücüne sahiptir. Burada herhangi bir geri adım atma söz konusu olmayacaktır. Şehirlerimizde, şehirlerimizin ilçe merkezlerinde, kırsalda nerede olursa olsun bu ülkenin her santimetrekaresinde devlet vardır. Devlet bu varlığını bütün imkanlarıyla seferber etmek suretiyle ortaya koyacaktır. Süreç şu anda başlamıştır, bu süreç herhangi bir rehavete fırsat vermeden de devam edecektir" diye konuştu.
"BU MİLLETİN SABRINI İSTİSMAR EDENLER HAK ETTİKLERİ CEVABI ALACAKLARDIR, ALMAYA DA BAŞLADILAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, adı ve amacı ne olursa olsun ülkesine ve milletine karşı ihanet içerisine giren her türlü paralel devlet yapılanmasıyla mücadele etme dirayetine sahiptir. Bu milletin ve devletin hoş görüsünü, sabrını istismar edenler hak ettikleri cevabı en kısa zamanda alacaklardır, almaya da başladılar. Vatandaşlarımızın ellerindeki belgeleri güvenlik güçlerine ulaştırmalarının gerekliliğine inanıyorum" dedi.
"ULUSLARARASI HUKUKTAN KAYNAKLANAN NE HAKKIMIZ VARSA KULLANIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bugün, NATO'nun olağanüstü bu konuyu muhtevi toplantısı var. Burada da NATO üzerine düşen neyse bu adımı atmaya hazır olduğunu beyan edeceğine inanıyorum. NATO üyesi olan bir ülke saldırıya uğraması halinde NATO, üyesi olan ülkeyle ilgili kendisine her türlü desteği verir. Şu anda saldırıya uğramış olan Türkiye, burada kendisini koruma, güvence altına alma haklarını şu anda kullanmaktadır, bunu sonuna kadar da kullanacaktır. Burada uluslararası hukuktan kaynaklanan ne hakkımız varsa kullanıyoruz, kullanmaya da devam edeceğiz. Diyoruz ki 'burada NATO'ya da düşen görevler her an olabilir dolayısıyla NATO'nun da bu konuda hazırlıklı olması talebimiz var" diye konuştu.
BALİSTİK FÜZELER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Balistik füzelerle ilgili olarak işin başında en uygun teklifi bize veren ülke Çin Halk Cumhuriyeti olmuştur. Daha sonra bazı gelişmeler oldu, bu gelişmeler sebebiyle bazı aksamalar söz konusu. Bu ziyarette, bu konuları tekrar ele alacağız. Bu uygun teklifi zenginleştirecek teklif, bizler tarafından da makul karşılanacaktır" dedi.
GÜVENLİ BÖLGE
İlk adımın güvenli bölgenin alt yapısını oluşturmak'' olduğunu söyleyen Erdoğan, Konuyla ilgili olarak benim geçtiğimiz çarşamba sayın Obama ile yaptığımız görüşmede bunları etraflıca ele aldığımız gibi, daha önce Dışişleri bakanlığımızın ABD'li yetkililer ile yaptığı görüşmelerde de bu konular konuşuldu. Herşeyden önce malum terör örgütüyle DEAŞ ile özellikle Kuzey Suriye'deki mücadelenin verilmesi büyük önem arzediyor. Aynı zamanda ulusal güvenliğe tehdit oluşturan bölgedeki malum unsurlar var.'' dedi.
''Bizler için ikmal bölgesi dediğimiz bölgenin tehditten arındırılması ve güvenli bölge oluşturulması takdir edersiniz ki bizdeki 1 milyon 700 bin Suriyeli vatandaşların artık ülkelerine dönme beklentisi içinde olmaları bakımından zemin oluşturacaktır.'' diyerek sözlerine devam eden Erdoğan,
''İlk etapta buraların arındırılması ve temizlenmesi ve güvenli hale getirilmesinden sonra güvenli bölge tanımı yapılmasının adımı atılmış olacaktır.'' dedi.
TERÖR SADECE TÜRKİYE'Yİ İLGİLENDİRMİYOR
Terör mevzi bir sorun değil, uluslararası bi sorundur, herkesi ilgilendiriyor. Türkiye 16 bin yabancı savaşçıya engel koymuştur. Teröre karşı sadece Türkiye'nin mücadelesiyle olmaz.
NATO
NATO üyesi bir ülkeyiz. Şu an Türkiye bir saldırı içerisindedir. Türkiye'de NATO'dan gelen tüm haklarını kullanmaktadır. NATO üyeleri de "Türkiye'nin yanındayız" diyorlar...
NATO'nun üzerine düşeni yapmayı devam edeceğini beyan edeceğini düşünüyorum.
PARTİ KAPATILMASINI DOĞRU BULMUYORUM
Parti kapatılmasını doğru bulmuyorum, parti yöneticileri bunun bedelini ödemeli. Gerçek kişilerle uğraşmalıyız tüzel kişilerle değil.
"Terör örgütlerini kendi arkalarında gösterenler, 'biz sırtımızı şuraya, buraya dayıyoruz' diyenler, bu ifadelerin bedelini ödemelidirler ama partinin kapatılmasını asla doğru bulmuyorum."