Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2015 sonunda enflasyonun orta noktası yüzde 6,9 olmak üzere yüzde 6 ile yüzde 7,8 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini bildirdi.
Başçı, yılın üçüncü enflasyon raporunu açıkladığı basın toplantısında, orta vadeli tahminlerini oluştururken enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruşu sürdürdükleri bir çerçeveyi esas aldıklarını belirtti. Erdem Başçı, şunları kaydetti:
"Ayrıca alınan makroihtiyati tedbirlerin de katkısıyla yıllık kredi büyüme oranının geldiği makul seviyelerin 2015 yılında devam edeceğini değerlendiriyoruz. Bu çerçevede enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2015 yılı sonunda yüzde 6 ile yüzde 7,8 aralığında (orta noktası yüzde 6,9), 2016 yılı sonunda ise yüzde 3,7 ile yüzde 7,3 aralığında (orta noktası yüzde 5,5) gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonun orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz."
Başçı, bu çerçevede nisan enflasyon raporunda yüzde 6,8 olarak verdikleri 2015 sonu enflasyon tahminini 0,1 puan yukarı yönlü güncellediklerini söyledi.
Fed'in olası faiz artışına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Başçı, "Hiç kimsenin eylül ayında olması muhtemel fiyatlanan faiz artışından endişe duymasına artık gerek kalmayacak. Gerek Amerikan Merkez Bankasının kendi yaptığı iletişim bu konuda çok yapıcı, gerek Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının kendi yaptığı iletişim ve aldığı tedbirler bu konuda kaygıları birer birer gideriyor ve son olarak da sadeleşme politika belgesi ile kalan herhangi bir kaygı varsa onları tamamen gidermiş olacağız. Normalleşme konusunda biz hazırız, artık normalleşme kaygısı Türkiye için yerini normalleşme arzusuna bırakabilir" diye konuştu.
"Geniş faiz koridoruna ihtiyaç azalabilir"
Önümüzdeki dönemde, küresel para politikalarının normalleşmeye başlamasından sonra sözle yönlendirme politikaları sayesinde uzun vadeli faiz oranlarındaki oynaklığın kalıcı olarak düşebileceğini değerlendirdiklerini vurgulayan Başçı, şunları kaydetti:
"Bunun uzun vadeli faiz oynaklığını azaltıcı bir etkisi var. Bunu zaman içinde görüyoruz. Bizim de buna karşı savunma mekanizması olarak geliştirdiğimiz araçları gözden geçirmemiz söz konusu olabilir. Bu baz senaryo altında ülkemizde de geniş bir faiz koridoruna olan ihtiyaç zaman içinde azalabilecektir. Böyle bir durumda, faiz politikasının operasyonel çerçevesini kademeli olarak sadeleştirmeyi değerlendirebileceğiz. Bunu ağustos ayında teknik bir raporla başlatıyoruz."