Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enerjide ithalat bağımlılığını azaltmak için diğer çalışmalarla birlikte nükleer güç santrallerini de devreye almayı hedeflediklerini belirterek, "Bu kapsamda Japonya ile birlikte hayata geçirmeyi öngördüğümüz Sinop Nükleer Güç Santrali projesine büyük önem veriyoruz" dedi.
Erdoğan, Japonya'daki temaslarının ikinci gününde Japon iş adamlarına hitap etti.
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı tarafından Japon iş adamları için düzenlenen seminerde konuşan Erdoğan, ajansın kuruluşu için bizzat talimat verdiğini, ilk başbakan olduğu dönemde başlattığı bir süreç olduğunu anımsattı. Erdoğan, ajansın, başbakanlığı döneminde kendisine bağlı olarak faaliyet gösteren, Cumhurbaşkanı olarak da çalışmalarını yakından takip ettiği bir kurum olduğunu anlattı.
Erdoğan, Japonya'nın, Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nın en yoğun faaliyet gösteren, en başarılı sonuçları aldığı ülkeler arasında bulunduğunu kaydetti.
Seminerin, karşılıklı yarar sağlayacak sonuçlar doğurmasını temenni eden Erdoğan, seminerin, ajansın Japonya'daki yatırımcılar için gerçekleştirdiği 15. seminer olduğunu bildirdi. Erdoğan, seminerlerin yatırımcılar tarafından yakın ilgiyle takip edildiğini öğrendiğini, bundan memnun olduğunu ifade etti.
Erdoğan, "Geçen yıl ülkenize yaptığım ziyaretim sırasında Sayın Abe ile birlikte stratejik ortaklığımızın temel yapı taşlarından birini oluşturacak Türkiye-Japonya ekonomik ortaklık anlaşması süreci açısından önemli bir adım attık. Bu anlaşmanın resmi müzakerelerinin 2014 yılında başlaması kararını aldık. Geçen ay bu müzakerelerin üçüncü turunun başarıyla yapılmasından ülkelerimiz adına memnuniyet duyuyorum" diye konuştu.
"Birlikte çaba harcamalıyız"
Erdoğan, Türkiye ile Japonya arasındaki ikili ticaret hacminin, gelişme kaydetmesine rağmen halen arzu ettikleri seviyenin altında olduğunu vurguladı.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 2014 sonu itibarıyla ilk 3,6 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini belirten Erdoğan, Türkiye'den baktıklarında Japonya ile ticaretlerinin, Güney Kore ve diğer yükselen ekonomiler ile olan ticaretin gerisinde kaldığını kaydetti. Erdoğan, buna karşılık iki ülkenin potansiyelinin daha yüksek ticaret hacmi için ümit verdiğini dile getirerek, ancak dış ticaret hacminin Türkiye aleyhine ciddi bir dengesizlik içerdiğini, bu durumun düzeltilmesi için birlikte çaba harcamaları gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılı hedefi olarak ticarette bu durumun iyileştirilmesi ve ticaret hacminin 30-35 milyar dolar seviyesine yükseltilmesi hedefini birlikte koyma çağrısında bulundu. Bunun için ticaret alanında birbirlerini tamamlayan yönlerin ön plana çıkarılması gerektiğine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle ekonomik politikalarımızın merkezine istikrar, güven, şeffaflık ve öngörülebilirlik unsurlarını yerleştirdiğimiz bu dönemin olumlu sonuçlarını, küresel kriz döneminde dahil büyümemizi koruyarak aldık. 1984-2002 yıllarını kapsayan dönemde özellikle doğrudan yabancı sermaye yatırımı 15 milyar doların altındadır. Geçtiğimiz 13 yıllık dönemde ise yatırım ortamında gerçekleştirdiğimiz iyileştirmeler sonucu Türkiye'ye kümülatif olarak 149 milyar dolar doğrudan yabancı sermaye yatırımı geldi. Haziran 2015 itibarıyla Türkiye'deki Japon doğrudan yatırımların toplamı 1,7 milyar dolara ulaştı. Bu yatırımların 1,6 milyar doları, son 5 yılda gerçekleşti. Aslında diğer ülkeler üzerinden gelenlerle birlikte ülkemizdeki Japon yatırımlarının çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Yatırımların gıdadan otomotive, sigortadan bankacılığa sağlık sektörüne kadar geniş alana yayılması ve hızlanarak devam etmesi stratejik işbirliğimizin ne kadar isabetli olduğunu gösteriyor. Buna rağmen sözünü ettiğimiz tutar, iki ülkenin potansiyeli dikkate alındığında oldukça yetersiz kalıyor. Japonya 2013'te yurt dışına yaklaşık 136 milyar dolar, 2014'te ise 114 milyar dolar yatırım yaptı. Türkiye'ye gelen miktar ise 2013'te 439 milyon dolar, 2014'te 212 milyon dolar seviyesinde kaldı. Bu rakamın çok daha üst seviyelerde olması gerektiğini düşünüyorum. Hedefimiz, Japonya'nın yurt dışı yatırımlarının, yüzde 1'ini, yani yılda asgari 1 milyar dolarını Türkiye'de gerçekleştirebilmesidir."
"Her türlü kolaylığı sağlayacak"
Erdoğan, küresel kriz sonrasında Türk ekonomisinin ortaya koyduğu güçlü toparlanma, dayanıklılık ve kamu maliyesindeki sağlam duruşun Türkiye'deki yatırım ortamını daha da cazip hale getirdiğini söyledi.
İş adamlarına, "Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansımız başta olmak üzerek, tüm kurumlarımız sizlere her türlü kolaylığı sağlayacak, desteği verecektir" diye seslenen Erdoğan, Türkiye'nin hızla büyüyen ve gelişen bir ülke olduğunu vurguladı. Erdoğan, 2014'teki 800 milyar dolarlık GSYİH ve kişi başına 10 bin 500 doları bulan milli gelirle, çok önemli bir potansiyele sahip olduklarına işaret etti.
Erdoğan, 2010 yılı büyüme oranının yüzde 9,2 olarak gerçekleştiğini anımsatarak, finansal krizin gittikçe ağırlaştığı 2011'de Türkiye'nin yüzde 8,5 büyüyerek dünyada ikinci hızla büyüyen ülke olduğunu anlattı.
"Büyük altyapı yatırımlarına ihtiyacımız var"
Türkiye'nin 2015'te de beklentilerin üzerinde büyümeye devam ettiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye ekonomisi 2014 yılın birinci çeyreğinde yüzde 1,6 olan beklentiyi aşarak yüzde 2,5 oranında, ikinci çeyreğinde ise yüzde 3,4 olan beklentinin üzerine çıkarak yüzde 3,8 oranında büyüme kaydetti. 2014 yılı sonunda ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 artarak yaklaşık 158 milyar dolar, ithalatımız ise yüzde 3,7 azalarak 240 milyar dolar oldu. Geçtiğimiz 12, 13 yılda Türkiye, yurt dışına yatırım yapan ülke durumuna ulaştı.
Enerjide ithalat bağımlılığını azaltmak için diğer çalışmalarla birlikte nükleer güç santrallerini de devreye almayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Japonya ile birlikte hayata geçirmeyi öngördüğümüz Sinop Nükleer Güç Santrali projesine büyük önem veriyoruz. Bu proje stratejik ortaklığımız çerçevesinde uzun vadeye yayılan kapsamlı bir işbirliğini de beraberinde getirecektir. Santralin ilk ünitesinin cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'te faaliyete geçmesi yönündeki temennimi bir kez daha vurgulamak isterim. Şu hususu özellikle dikkatlerinize getirmek istiyorum Türkiye'nin, önümüzdeki döneme ilişkin hedefleri nedeniyle büyük altyapı yatırımlarına ihtiyacımız bulunuyor. Altyapı yatırımları alanında Japonya ile işbirliğimizi devam ettirmek istiyoruz. Bu işbirliğinin önemli boyutu finansmana erişimdir. "
"Türkiye'nin herkes için güvenli bir bölge"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin herkes için güvenli bir bölge olduğunu belirterek, "Türkiye, özellikle terör örgütünün son zamanlardaki ortaya koyduğu yanlışlara düşmeyecek kadar, onlarla bu mücadeleyi başaramayacak kadar zayıf değil, onları tamamen halledebilecek güce, inisiyatife de sahiptir. Terör örgütü, sınırlı bir bölgede ve giderek zayıflayan bir etkiye sahiptir. İnşallah yakında bu sorunu tamamen çözmüş olacağız" dedi.
Erdoğan, Japonya'daki temasları kapsamında Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı tarafından düzenlenen seminerde, iş adamlarına hitap etti. Erdoğan, Marmaray Projesi'nde olduğu gibi uygun koşullu kalkınma kredilerinden yararlanmaya devam etmelerinin iki ülkenin karşılıklı menfaatine olduğunu ifade ederek, bu anlamda hafif raylı sistemi ve metro projeleri ile yenilenebilir enerji alanındaki projeler başta olmak üzere Türkiye'nin mega projelerine dikkati çekti.
Dünyanın en uzun asma köprüsü olması planlanan Çanakkale Boğaz Köprüsü Projesi, İstanbul'daki üç katlı Avrasya Tüneli ile Ankara-İstanbul yeni hızlı tren hattı projesinin bunlardan bazıları olduğunu anlatan Erdoğan, "Bu alanlar ile diğer altyapı projelerinde birlikte çalışmalar yapabiliriz. Ayrıca sağlık sektöründe de önemli hastane projelerimiz var. Özellikle 'şehir hastaneleri' adı altında yürütmüş olduğumuz hastane projelerimizle ilk etapta 30 büyük şehirde bu projelerimizi hayata geçiriyoruz. Şu anda 17 büyük şehirde bunlar, yoğun bir şekilde inşaatları devam eden projelerimizdir" diye konuştu.
Türkiye'nin nükleer enerji, uzay teknolojileri, gelişmiş iletişim ve haberleşme, savunma sanayii ve diğer pek çok önemli sektördeki araştırma, geliştirme ve yatırımlarını süratle geliştirdiğine işaret eden Erdoğan, "Bu alanlarda Japon ortaklarımızla el ele, daha verimli çalışmalar yürütebileceğimize inanıyorum" dedi.
"Türkiye güvenli bir limandır"
Erdoğan, Türkiye'nin, tüm yatırımcılar gibi Japon dostları için de güvenli bir liman olduğunu vurgulayarak, Avrupa, Asya ve Afrika'nın merkezinde yer almasının, Türkiye'nin yakın çevresiyle ekonomik işbirliği mekanizmalarını kolaylaştırdığını söyledi.
AB ile 1996 yılından bu yana Gümrük Birliği içinde bulunan Türkiye'nin Avrupa ekonomileriyle bütünleşmiş durumda olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ülkemizin G20 üyeliği ve halihazırdaki G20 dönem başkanlığı, küresel ekonominin yönetiminde üstlendiğimiz sorumluluğun ifadesidir. Biliyorsunuz, 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'da G20 Zirvesi'ni gerçekleştireceğiz ve bu yılki zirvenin özellikli başlıkları, temaları; bir uygulamadır, iki yatırımlardır, üç kapsayıcılıktır ve adımı buna yönelik atacağız. Özellikle de 2030 yılına kadar altyapı yatırımları itibarıyla 70 trilyon doları hedefleyen bir süreç söz konusu. Peki 'bu kaynaklar nasıl elde edilecek?' dendiğinde, bu kaynakları elde edebilmek için özellikle kamu-özel dayanışması önem arz ediyor ve özel sektörün burada yer alması noktasında da kamunun özelin önünü açması, çok büyük bir inanıyorum ki altyapıyı oluşturacak ve bu altyapı yatırımları da hızla gelişecektir. OECD, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, D8, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyeliklerimiz, Türk dış politikasının çok boyutlu ve bölgesel ekonomik yöneliminin yansımasıdır. 2003'ten bu yana kararlılıkla hayata geçirilen yapısal reformlar, ihtiyatlı para ve maliye politikaları sayesinde Türkiye'nin makro ekonomik temeli güçlenmiştir. Tabii ki burada insan yönetimi, bilgi yönetimi, finans yönetimi çok önemlidir. Bunları başardığınız takdirde netice almak da kolay olur."
"Hedeflerimizi Japon dostlarımızla hayata geçirmek istiyoruz"-
Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yıl dönümünün kutlanacağı 2023 yılı için kendilerine çok önemli hedefler belirlediklerini anlatan Erdoğan, 2023 yılında Türkiye'yi kişi başına 25 bin dolar, toplamda 2 trilyon dolar milli gelire, 500 milyar dolar ihracat yapan, dünyanın sayılı deniz ve hava limanlarına sahip, 3 nükleer santral inşa etmiş bir ülke haline getirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
Erdoğan, bölünmüş yolların uzunluğunu 23 bin kilometreden 36 bin 500 kilometreye, 2 bin 250 kilometre olan otoyolların uzunluğunu 7 bin 500 kilometreye, hızlı tren hatlarının uzunluğunu bin 200 kilometreden 13 bin kilometreye çıkartmayı kendilerine hedef olarak belirlediklerini aktararak, bu hedeflere ulaşmak için ulaştırma alanında 110 milyar dolar, enerji alanında ise 130 milyar dolarlık yatırıma ihtiyaç olduğunu söyledi.
Türkiye'nin ihracat kapasitesini artırmak için de büyük lojistik merkezler oluşturmayı, yüksek kapasiteli limanlar kurmayı, bu limanları demir ve karayollarıyla desteklemeyi amaçladıklarına işaret eden Erdoğan, "Bu büyük vizyonumuzda Japonya'ya önemli bir yer vermek, hedeflerimizi özellikle Japon dostlarımızla birlikte hayata geçirmek istiyoruz. Sizlerden bu samimi isteğimize destek olmanızı özellikle bekliyorum. Mevcut gelişmiş siyasi ve hukuki altyapıyı değerlendirecek olan siz değerli iş adamlarısınız. Ekonomik ve ticari münasebetlerin karşılıklı yarar temininde geliştirilebilmesini, bunun için de iş adamlarına gerekli kolaylığı sağlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın" dedi.
"Olumsuz intibaya yol açmamasını temenni ediyorum"
İş adamlarının bugünkü temaslarının verimli geçeceğine, yeni iş bağlantıları kuracaklarına ve Türkiye-Japonya ekonomik ilişkilerine katkıda bulunacaklarına inancını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Japon yatırımcıların ülkemize geldiklerinde Ajansımıza en çok sordukları iki konunun; Türkiye'de Japon restoranları ve golf sahaları bulunup bulunmadığı olduğunu öğrendim. Her iki konuda da Japon dostlarımızın ihtiyaçlarını karşılayacak olanaklara sahip olduğumuzu burada vurgulamak isterim. Bu vesileyle, Türkiye'nin belirli bir bölgesinde yaşanan terör hadiselerinin sizlerde ve tüm Japon halkında olumsuz bir intibaya yol açmamasını temenni ediyorum. Şundan emin olmanızı istiyorum; Türkiye, Japon dostlarımız başta olmak üzere herkes için güvenli bir bölgedir. Türkiye, özellikle bu terör örgütünün son zamanlardaki ortaya koyduğu yanlışlara düşmeyecek kadar, onlarla bu mücadeleyi başaramayacak kadar zayıf değil, onları da tamamen halledebilecek güce, inisiyatife de sahiptir. Terör örgütü sınırlı bir bölgede ve giderek zayıflayan bir etkiye sahiptir. İnşallah yakında bu sorunu tamamen çözmüş olacağız. "
Erdoğan, seminerin, Türk ve Japon iş adamları arasında başarılı ve verimli yeni ortaklıklara vesile olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı.