Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Akkuyu Nükleer Santrali'ni Ruslar yapmazsa başkası yapar" sözünün Rusya ile Türkiye arasında imzalanan anlaşmayla örtüşmediği ortaya çıktı. Anlaşmaya göre Türkiye'nin Akkuyu'daki nükleer santrali Rus şirketin dışında başka bir şirkete ya da ülkeye devretme hakkı bulunmuyor. Üstelik, anlaşmada Rusya'ya yönelik herhangi bir yaptırım maddesi de yer almıyor.
ANLAŞMA VAR
Türkiye ile Rusya arasında yaşanan siyasi gerginlik gözleri Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) anlaşmasına çevirtti. Türkiye ile Rusya arasında imza edilen 14 Temmuz 2010 tarihinde Meclis'te onaylanan uluslararası anlaşmaya göre, taraflar bir yıl önceden karşılıklı bildirim yoluyla anlaşmayı feshedebiliyorlar. Ancak, feshi düzenleyen 18'inci maddenin devamında, "Anlaşmanın feshi halinde 5., 8., 11., 12, 13., 14., 15., 16., 17. ve 18. maddelerinde öngörülen yükümlülükler, taraflarca aksi kararlaştırılmadığı sürece, yürürlükte kalmaya devam eder" deniyor. Bu maddeler, Akkuyu NGS'yi sadece Rus şirketinin yapabileceğini garanti ediyor. 5'inci maddeye göre projede Rus şirketinin payının hiçbir zaman yüzde 51'in altına düşmemesi gerekiyor.
Anlaşmadaki bu maddeye göre, Türkiye ile Rusya Akkuyu NGS sözleşmesini feshetmeleri halinde Türkiye sadece burada üretilen elektrik için "alım garantisi" uygulamayacak.
ANLAŞMA SIKI TUTULMAMIŞ
Buna karşılık Rus şirket eğer isterse nükleer santrali tamamlayacak istemezse de çivi dahi çakmadan öylece bekletebilecek. Anlaşmaya göre, Türkiye ile Rusya aralarında anlaşmazlık yaşaması durumunda uluslararası tahkimde dava yoluna gidebilecekler. Ancak söz konusu tahkim, Türkiye'nin Akkuyu NGS'yi Rusya dışında başka bir ülkeye devretmesine imkan vermiyor. Uzmanlar, bu yönüyle anlaşmanın çok genel yapıldığı, sıkı tutulmadığını ve Türkiye lehine durumların iyi hesaplanamadığını belirtiyorlar.
RUSYA PARASINI FAİZİYLE İŞLER
Uzmanlar, anlaşma şartları nedeniyle Türkiye ile Rusya'nın ancak karşılıklı uzlaşma yoluyla Akkuyu NGS projesini sonlandırabileceklerini ve ancak bu yolla Rusya'nın Türkiye'den çıkabileceğini belirtiyorlar. Karşılıklı anlaşma durumunda ise Rusya'nın bugüne kadar yaptığı tüm harcamaları faiziyle birlikte Türkiye'den talep edeceği, bunun da Türkiye'ye büyük bir fatura çıkaracağı ifade ediliyor.