Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) ile Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Posta Dairesi’nin Lefkoşa Merkez Şubesi’nde, personel eksikliği ile binanın fiziki durumunun kötü olduğu gerekçesiyle iki günlük grev başlattı. Sendikaların grevine Kamu İşçileri Sendikası da, Posta Dairesi’nde bir günlük grev ilan ederek destek verdi.
Sendikalar, Posta Dairesi Lefkoşa Merkez Şubesi önünde basın toplantısı da düzenledi. Okunan ortak basın açıklamasında, sendikaların taleplerinin yerine getirilmeye başlanmaması halinde eylemlerin devam edeceği uyarısında bulunuldu.
Açıklamada, “İki günlük bu eylemimiz bir uyarıdır. Eylemlerimiz değişik bölge ve değişik iş yerlerinde devam edecektir. Göç Yasası, özelleştirme, alım gücümüzün erimesi, yolsuzlukların üzerine gidilmemesi, özel sektörde sendikalaşma, sağlıksız kamu binaları ve personel eksiklikleri giderilene kadar sokakları boş bırakmayacağız” denildi.
Genel olarak sendikaların taleplerinin yansıtıldığı ortak açıklamada, göç yasası olarak isimlendirilen Kamu Çalışanlarının Aylık (Maaş-Ücret) ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası’nın değiştirilmemesi ve Özelleştirme Yasası altında istihdam edilenler için İntibak Yasa Tasarısı’nın geçirilmesi için muhalefette iken sendikalarla birlikte eylem yapan partilerin bugün söz konusu yasal düzenlemelerin yapılmaması için direnç gösterdiği savunuldu.
Açıklamada, Hükümet adına Maliye Bakanlığı ile kamu görevlilerini temsil eden sendikalar arasında yapılan “protokol” görüşmesinde, sendikalara 10 zarfında yazılı yanıt verileceği sözü verilmesine rağmen, Hükümet kanadından cevap gelmemesi, hayat pahalılığının maaşlara yansıtılmaması, özel sektör çalışanlarının sendikalaşmasının yasal zorunluluk hale getirilmesi için yasal düzenleme yapılmaması, iş kazalarının önlenmesi için önlem alınmaması, sağlık ve eğitim alanında özel sektörün yerinin artması, kamu binalarının durumunun kötü olması ve çıkarılan vergi aflarının grev gerekçeleri olduğu kaydedildi ve hükümet eleştirildi.
Kamuda personel eksikliğine de değinilen açıklamada, “Keyfi ve partizanca yapılan dağılım nedeniyle Sağlık, Posta Dairesi, Vergi Dairesi, Mahkemeler, Şirketler Mukayyitliği,Ticarete Dairesi gibi dairelerde personel eksiklikleri nedeniyle halka tam hizmet verilemez olmuştur” denildi.
Açıklamada, “Göç Yasası kaldırılsın,Özelleştirme Yasasından girenlerin maaş intibakları yapılsın, yüzde 50'sini yediğiniz alım gücümüzün bir kısmı geri verilsin’ dediğimizde, hemen bütçe akıllarına gelmekte ve ‘Bütçe imkanlarımız bu kadar, haklısınız amma...’ gibi alışılagelmiş mazeretleri sıralıyorlar” denildi.
ÖZKARDAŞ
Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş da yaptığı konuşmada, personel eksikliği yaşanan ve hizmet verdiği binası kötü olan dairelerden birinin de Posta Dairesi olduğunu söyledi.
Özkardaş, “Kamu dairelerinin bir çoğu çalışılamayacak durumda. Personel eksikliği var. Niteikli personel eksikliği var. Altı binden faza kadro boş. Ancak ne emekli çıkanın yerine alındı nede boş kadrolar dolduruldu” dedi.
Posta Dairesi’nde tevziatçı, tahsildar ve vezne görevlerini yürütecek personel eksikliklerin bulunduğunu kaydeden Özkardaş, “Partizanlık kanımıza işlemiş. İstihdam maalesef ihtiyaç olan yerlere değil, torpil ve partizanlıkla rahat daireler tercih edilmiştir” dedi.
Hükümette yer alan partileri, muhalefette iken verdiği sözleri unutmakla suçlayan Özkardaş, sendikaların eylemlerin devam edeceğinin de altını çizdi.
KAPTAN
KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan da konuşmasında, Posta Dairesi’nin kaldırılmaya çalışıldığını iddia etti.
Posta Dairesi’nde tevziatçı ve memur eksikliğine işareteden Kaptan, “Posta hizmetlerini de (halkın) elinden almak ve kaldırmak için girişimler ve saldırılara geçilmiştir” dedi.
Tüm emekçi kesimleri sendikal mücadeleye çağıran Kaptan, “Eylemlerimiz sürecek. Taa ki bu düzen bu yapı değişene kadar” dedi.
DİLEK
Kamu-İş Genel Başkanı Sami Dilek de, Hükümeti “ülkeyi yangın yerine çevirme” ve “ilgisizlikle” suçladı.
Çalışanın hakları için yer alanda mücadele verdiklerini de belirten Dilek, toplu iş sözleşmeleriyle kazanılmış ancak yasayla durdurulmuş bazı hakların geri alınması için verilen hukuk mücadelesinde Yargıtay’ın emekçilerin lehine karar verdiğine işaret etti.
Dilek, kazanılmış hakların ödenmesiyle ilgili kararın bir tarihi niteliği olduğunu ve toplu iş sözleşmeleri noktasında toplumun önünü açtığını kaydetti.
Dilek, “Hükümete çağırıyoruz, gerek protokol masasının oluşturulması, gerekse bu göç yasasına köklü çözüm bulunması, gerekse ülkenin içerisinde bulunduğu bu kaosun karşısında dirayetli olunması ve alım gücünün arttırılması konusunda hep birlikte çalışalım” dedi.