Meclis Başkan Yardımcısı Hüseyin Avkıran Alanlı başkanlığında saat 10.10’da toplanan genel kurul, gündeminde bulunan Yayın Yüksek Kurulu Üyeliği Adaylarının Değerlendirmesine İlişkin Raporu’nu görüştü. Genel Kurul raporu oybirliğiyle onaylandı.
Hukuk Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komite Başkanı İzlem Gürçağ, raporun oybirliği ile genel kurula gönderildiğini belirterek, CTP Grubu tarafından aday olarak gösterilen İlkay Diren, Direnç Civa, Gülden Yalık ve Yetin Arslan’ın YYK üyeliği için aranan niteliklere haiz olduğunu kaydetti.
Gürçağ, UBP Grubu tarafından Feyzi Hansel, Olgun Üstün ve Alihan Pehlivan, DPUG’nin de Altan Erdağ’ı aday gösterdiğini ve üyeliklerinin uygun olduğunu söyledi.
UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre söz alarak, YYK’nın gerçekten görevini yerine getirmesinin ve devlete sahip çıkmasının önemine işaret ederek, birçok yayın organının devlet aleyhine veya devlet kurumlarına saldırı içeren yayınlar yaptığını savundu ve öncelikle YYK’nın görevinin ciddiyet, doğruluk ve samimiyete yönelik yayınların yapılmasını sağlamak olduğunu vurguladı.
Töre, bu tip yayınlardan rahatsızlık duyduğunu belirterek, YYK’yı basın yayın organlarını ciddi bir şekilde takip etmeye ve görevini yerine getirmeye çağırdı.
UBP Lefkoşa Milletvekili Ersin Tatar da, frekans sıkıntılarına işaret ederek, Rum frekanslarının daha baskın olduğunu, bu yüzden Türksat frekanslarının daha güçlü olması için çalışma yapılması gerektiğini söyledi.
Tatar, ülkede yayınların kaliteli yapılmasının önem taşıdığını ve her kesimin sesini özgürce duyurmasının önemli olduğunu belirterek, ülkede televizyon kanalları arasında haksız rekabet olduğunu, özellikle BRT’nin devlet katkısıyla yürüdüğünü, ciddi rakamların devlet tarafından ödendiğini, bu yüzden haksız rekabet doğduğunu kaydetti.
Hükümetin özel televizyonlar için önlemler alması gerektiğini de belirten Tatar, özel televizyonların Türksat dışında kalmaması için şimdiden tedbir almasını istedi, YYK’yı sektörün güçlenmesi ve geleceği açısından göreve çağırdı.
CTP Gazimağusa Milletvekili Ferdi Sabit Soyer de, demokrasi ve çok sesliliğin olduğu yerde gelişmenin olacağını, bu yüzden bu tür söylemlere yasaklama getirilemeyeceğini belirterek, örnek olarak Türkiye’de basına yönelik çeşitli uygulamaları gösterdi, bunların “terbiye etme, yönlendirme” olduğunu ve toplumun gelişimine olumsuz yansıdığını kaydetti.
Soyer, bu yüzden ülkede söz, düşünce, ifade özgürlüğünün korunmasının önemine işaret ederek, demokrasi ve özgürlüğün büyük önem taşıdığını, bu yüzden medyaya baskı yapılmasına karşı hep birlikte “canlı” durmaları gerektiğini vurguladı.
Ferdi Sabit Soyer, bütçe görüşmelerinde özel televizyonlara yönelik yapılan düzenleme konusuna da değinerek, medya ve televizyonların haksız rekabete maruz kaldığına, çünkü ülkede satılan ürünlerin reklamlarının Türkiye kanallarında yer aldığına işaret etti.
Soyer, çoğu markanın ve bankanın Türkiye’de reklam verdiğini, ancak ülkede bir tek reklam vermediğini belirterek, ülkede basın yayın organlarının güçlendirilmesi için Meclis’in hep birlikte çalışması gerekliliğine değindi.
Televizyonların ve basın yayın organlarının güçlendirilmesi durumunda iş olanağı sağlanacağını belirten Soyer, Devlet İlan Tüzüğü’nün de yeniden ele alınması gerektiğine, televizyon ve yerel basın organlarının güçlendirilmesinin önemine işaret etti.
Konuşmaların ardından rapor oybirliği ile kabul edildi ve adaylar YYK üyeliğine seçildi.