“Patates tarlada kaldı, çiftçi alacaklı ve iflasla boğuşuyor, hayvancı sütünü derelere döküyor, narenciyeci battı, asgari ücretli açlıkla boğuşuyor, şimdide memurun maaşlarından kesintiler yapılmaya başlandı.
 
Ülke ekonomisi çökmüştür. CTP-UBP hükümetinin devamı halk için zuldür. Biran önce erken seçime gidilmelidir” diyen BKP Genel Başkanı İzzet İzcan, CTP-UBP hükümetinin statükolarını korumak ve çıkar birlikteliklerini devam ettirebilmek için faturayı sürekli halka ödettiğini vurguladı.
 
Direnir gibi yapıp, teslim olmanın zeminini hazırlıyorlar
 
CTP-UBP hükümetinin, limanların, elektriğin ve telefonun özelleştirilmesini öngören, Kıbrıslı Türkler için ekonomik yıkım anlamı aşıyan 2016-2018 Ekonomik Protokol’ünü karşı direnir gibi yapıp, teslim olmanın zeminini hazırladığını belirterek, “Yürütülen bir algı operasyonudur. Maaşlardan yapılan kesintiler, maaşlar üzerinden yürütülen siyaset, hepsi Ekonomik Protokolün imzalanması ve toplumun sindirilmesine yönelik oyunlardır” dedi.
 
“CTP-UBP hükümetine inanmıyor ve güvenmiyoruz” diyen İzzet İzcan, CTP-UBP hükümetinin Kıbrıs Türk toplumuna  zarar ve yıkımdan başka verebileceği birşeyinin kalmadığını kaydetti.
 
Adil ve denk bütçe, yolsuzlukla mücadele, üretime dayalı ekonomi
 
Birleşik Kıbrıs Partisi’nin, kendi kendimizi yöneteceğimiz, sosyal adalete dayalı, sivil ve demokratik bir siyasi iktidar için çalışmalarına devam ettiğini vurgulayan İzcan, “BKP olarak adil ve denk bir bütçe oluşturmayı, eğitime, sağlığa, üretim ve turizm sektörlerine daha fazla kaynak ayırmayı hedeflemekteyiz.
 
Yolsuzlukla mücadeleyi, vergi kaçakçılığının üzerine gitmeyi, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almayı ve bankacılık sektörünü yeniden planlamayı öngörmekteyiz. Üretime dayalı bir ekonomi ile ticaret kanallarını açmayı, özellikle Türkiye ile yaşanan ticaret dengesizliğini lehimize çevirmeyi amaçlıyoruz” dedi.
 
BKP’nin görev ve sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu kaydeden İzzet İzcan, Kıbrıs Türk toplumuna BKP’ye sahip çıkması ve destek vermesi için çağrıda bulundu.