İstanbul'da başlayan Dünya İnsani Zirvesi dolayısıyla İngiliz Guardian gazetesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaleme aldığı, "Dünya Türkiye'nin sığınmacı yükünü paylaşmalı" başlıklı makale yayımlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 60 milyon insanın hayatta kalabilmek için insani yardıma muhtaç olduğunu vurgulayarak, BM'ye göre sığınmacıların ve yerlerinden edilmiş insanların sayısının 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en yüksek seviyeye geldiğine ve bunların neredeyse yarısının da çocuklardan oluştuğuna dikkati çekti.
Erdoğan, makalesinde, "Yaklaşık 600 bin Suriyeli ülkedeki iç savaşta hayatını kaybedip 13 milyon kişi de evini terk etmek zorunda kalırken dünya Suriyelileri yüzüstü bıraktı. Türkiye de Suriye'nin diğer komşularıyla birlikte, çatışmanın sonuçlarıyla yüzleşmek üzere yalnız bırakıldı. Suriye'de savaş altıncı yılına girerken bu yükün paylaşılması için daha adil bir mekanizmanın geliştirilmesi noktasında dünyaya çağrıda bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
"Uluslararası toplum sorumluluklarını unuttu"
Uluslararası toplumun Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in kendi vatandaşlarına karşı işlediği suçlara göz yumarak, Suriye halkına karşı sorumluluklarını unuttuğunu vurgulayan Erdoğan, şunları yazdı:
"Sığınmacılar Avrupa sınırlarına ulaşıp DAEŞ gibi terör örgütleri Avrupa'da saldırılar düzenlemeye başlayınca, Avrupalı politikacılar sorunla yüzleşmeleri gerektiğini fark ettiler. Eğer daha erken safhalarda müdahale edilmiş olsaydı, Suriye kaynaklı sorunların büyük kısmı yaşanmazdı. Ancak eğer Avrupalı liderler gerekli sorumlulukları almaya kararlıysa hala geç değil. Yasa dışı göçü önlemek için Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) birlikte çalışmalı ve yasal bir mekanizma oluşturmalı. Suriyelilerin yeniden yerleştirilmesini öngören Mart 2016 anlaşması buna bir örnek. Oyunu kuralına göre oynayan sığınmacıları ödüllendirip, yasa dışı yollardan Avrupa'ya giden sığınmacıları Türkiye'ye geri yollayarak sığınmacıların tehlikeli deniz yolculuklarında canlarını tehlikeye atmalarını önleyebiliriz."
"Hep birlikte umutları geri döndürmeliyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası toplumun Esed'in görevden ayrılması halinde Suriye'deki çatışmaların artacağı yönündeki savlara inanmaması gerektiğini kaydederek, makalesinde şu ifadelere yer verdi:
"Suriye'de demokrasinin filizlenmesine bir şans verebilmek için kimin daha az tehlikeli olduğu hesabından vazgeçip, DAEŞ ve Esed'i yenilgiye uğratmalıyız. Ortadoğu'da önemli bir ağırlığı olan AB, hem Türkiye hem de diğer ülkelerle daha etkin biçimde işbirliğine gidip kalıcı bir çözümü geliştirmeli. Hiç şüpheniz olmasın, uluslararası toplum krizi sonlandırma yolunda kalıcı bir adım atmadığı, sivillere yönelik saldırıları engellemediği ve güvenli bölgeler oluşturmadığı sürece Suriye halkının acıları sürecek.
BM Güvenlik Konseyi de burada öncülük yapmalı. Daimi üyelere, veto haklarını kısa vadeli çıkarlarını gözeterek değil, barışı, güvenliği ve istikrarı tesis etmek için kullanması çağrısı yapıyoruz. Bu hafta küresel liderler, insani yardım sistemini köklü biçimde reforme etmek için sözler verecek. Ancak zirvenin gerçekten fark yaratabilmesi, katılımcıların samimiyetine ve 125 milyon insan için kalbimizde ne kadar yer olduğuna bağlı. Hep birlikte umutları geri döndürmeliyiz."