DAÜ-SEN, yaptığı basın açıklamasında DAİ ve DAK'ın ikinci kez el değiştirmesine tepki gösterdi.

DAÜ-SEN, 2011 yılında Doğa Okullarına peşkeş çekilen Doğu Akdeniz Üniversitesi İlkokul ve Koleji 2016 Ocak ayında bir ticari anlaşma ile Nişantaşı Üniversitesi’ne satıldığını belirterek “O zaman bu satışa karşı yayınladığımız bildiride “...yani 2011 yılında olduğu gibi çocuklarımız yine kimseye danışılmadan, etik dışı bir şekilde birer mal gibi başka bir kuruma devrediliyorlar” açıklamalarında bulundu.
 
DAÜ-SEN,  2011 yılında üniversiteye Türkiye'den çok sayıda öğrenci getireceği söylenen, hem DAİ'de hem DAK'da eğitim kalitesini yükselteceği iddia edilen Doğa Okullarının başardığı tek şeyin ‘eğitimin ticarileştirilmesi’ ve ‘öğrencilerin devredilmesi’ geleneğinin devam ettirilmesinden ibarettir,” görüşünü ortaya koyarak tepkilerini belirttiklerini söyleyerek basına düşen son haberlere göre Doğa Okulları Metal Yapı Konut’un sahibi Ömer Saçaklıoğlu’na satıldığıni bildirdi.
 
Bu gelinen nokta doğrultusunda DAÜ-SEN şu soruları sorarak tepkisini ortaya koydu:
 
“Gelinen noktada yorum yapmadan bazı sorular sormak istiyoruz:
 
1)         Bu durumda DAİ-DAK 2016 yılı içinde ikinci kez mi el değiştirmiş oluyor? Bu satış Türkiye’de yaşanan çalkantılarla mı ilgilidir? Eğer öyleyse 2011 yılında yaşanan peşkeşe karşı Kıbrıs Türk halkı ile birlikte mücadele eden ve “İmamın ordusuna geçit yok!” diye haykıran DAÜ-SEN haklı çıkmış olmuyor mu?
 
2)         Eğer bu satış bu çalkantılarla ilgili değilse eğitimin metalaştırılması, çocuklarımızın birer ticari mal gibi şirketler arası alışverişin parçası olması ve kar uğruna gelecekleri ile oynanmasının yeni bir adımı mı? Bu el değiştirmeler daha ne kadar devam edecek? Bu tehlikelere her fırsatta dikkat çeken DAÜ-SEN yine haklı çıkmış olmuyor mu?
 
3)         2011 yılında okullarımız peşkeş çekildiği zaman DAÜ’yü yönetenler, ülkeyi yönetenler bugün gelinen nokta hakkında ne düşünüyorlar?
 
4)         Bütün bu gelişmeler karşısında mevcut DAÜ Yönetimi ve hükümet herhangi bir adım atmayı, velileri ve kamuoyunu aydınlatmayı düşünüyor mu?
 
Bütün bu sorulara cevap beklemenin Kıbrıs Türk halkı, DAÜ ve DAÜ-SEN’in en doğal hakkı olduğunu düşünüyoruz.  “