Çeşitli temas ve ziyaretler için Antalya'da bulunan Kurtulmuş, Akra Barut Oteli'nde düzenlediği kahvaltıda basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Toplantıya Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, Antalya Gazeteciler Cemiyet Başkanı Mevlüt Yeni ve basın mensupları katıldı.
Konuşmasında Musul operasyonunun Türkiye'nin ve bütün dünyanın gündemine oturmuş vaziyette olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye'nin Musul'daki pozisyonunu başından beri çok net bir şekilde ortaya koyduğunu ve bunu da ilgili bütün ülkelerle paylaştığını söyledi.
"Türkiye, Musul'un Ortadoğu'nun bundan sonraki dengeleri bakımından kilit şehirlerden biri olduğunun farkındadır" ifadesini kullanan Kurtulmuş, Musul'un statüsünün korunmasının Türkiye'nin önceliği olduğunu ifade etti. Musul'un Musulluların olduğunun altını çizen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, o yapının mutlak suretle korunması gerektiğini vurguladı.
Kurtulmuş, bu çerçevede Musul'un sadece DEAŞ'tan kurtarılması değil, bundan sonra Musul'da nasıl bir yönetimin oluşturulacağının da en az Musul operasyonu kadar önemli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
"Musul'un demokratik yapısının değiştirilmesi bölge barışına asla katkıda bulunmaz. Bunun için operasyonun düzgün yapılması, operasyonda ana unsur olarak Musul halkının oluşturmuş olduğu direniş unsurlarının kullanılmasının esas olduğu fikri üzerinde başından beri duruyoruz. Bu anlamda da diyelim ki DEAŞ'tan orayı temizleyeceğiz, ama arkasından mesela Haşdi Şabi gibi, PYD veya başka bir örgütü oraya getirip yerleştirirsek bunun hiçbir şekilde Irak'ın geleceğine, bölge barışına katkısı olmaz."
"Bilgisayarda savaş oyunu oynamaya benzemez"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Türkiye'nin bölgedeki bütün silahlı grupların hareketlerini yakından takip ettiğini anlatarak, bölgedeki özellikle terörist grupların varlığının Türkiye'ye yansıdığını dile getirdi.
Temmuz 2015'ten bu yana DEAŞ'ın varlığının Türkiye'yi çok olumsuz etkilediğini ve Türkiye'nin buna seyirci kalamayacağını söyleyen Kurtulmuş, "Bazıları 'Türkiye niye bu bölge ile ilgileniyor' diye soruyor. Kusura bakmasınlar da Türkiye'nin Irak ve Suriye'nin sınırının toplamı bin 250 kilometre. Oradaki şehirlerin herhangi bir sokağındaki değişiklik Türkiye'yi etkilemektedir. Biz bu ülkelerin halklarıyla, Kürtlerle, Türklerle, Araplarla, Sünnilerle, Şiilerle asırlardır bu topraklarda beraber yaşıyoruz, Allah'ın izniyle kıyamete kadar da birlikte yaşamaya devam edeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
Kurtulmuş, binlerce kilometre öteden gelip, bölgeyi "Bir terzinin elbise diktiği gibi" istedikleri gibi bölüp, parçalayarak bölgede hüküm sürmek isteyenlerin, Türkiye'nin hassasiyetlerinin iyi kavraması gerektiğini belirterek, "Burada operasyon yapmak masa başında bilgisayarda savaş oyunu oynamaya benzemez. Eğer doğru bir operasyon yapılmazsa Ortadoğu'nun labirentleri arasında bu operasyona katılanlar kaybolur giderler." dedi.
Türkiye'ye göç riski
Türkiye'nin Musul ile bu kadar yakından ilgilenmesinin temel meselelerinden birinin de göç riski olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bölgede çıkabilecek olumsuz bir durumda yüz binlerce göçmenin Türkiye'ye geleceğine dikkati çekti
Kurtulmuş, bölgede büyük resmi görmeden şu anda ne olduğunu anlamanın mümkün olmadığını, 1. Dünya Savaşından sonra galiplerin oluşturduğu dengeyle, masa başına konulan haritalarla, cetvellerle Ortadoğu'daki ülkelerin sınırlarının çizildiğini anlattı.
Musul operasyonu
Musul operasyonun 4'üncü gününe yaklaştığına işaret eden Kurtulmuş, "Şimdiye kadar Türkiye'nin genel çerçevesini rahatsız edecek bir gelişme olmadı. Ümit ederiz ki aynı şekilde devam eder. Musul bir an evvel DEAŞ'tan kurtarılır ve ardından Musul'un Musul halkı tarafından yönetilmesini sağlayacak bir sistem orada kurulabilir. Şimdilik istediğimiz gibi gidiyor, ama her türlü kötü senaryoya karşı hazır olduğumuzu da bir kere daha söylemek isterim." açıklamasında bulundu.
Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Musul ve etrafında oluşabilecek olumsuz bir tabloya asla seyirci kalmayacağını vurgulayarak, "Bununla ilgili bütün hazırlıklarımız tamamdır, bu hazırlıkları titizlikle sürdürmeye devam ediyoruz. İnşallah bu hazırlıklarımızı devreye sokma durumuyla karşı karşıya kalmayız." diye konuştu.
Türkiye'nin Başika'ya 2 yıldır gerekli desteği sağladığını da kaydeden Kurtulmuş, Türkiye'nin oradaki varlığının hiçbir şekilde işgal için olmadığını belirtti.