Gökçebel yazılı açıklamasında, Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi’nde uzmanlık gerektirecek bir göreve kadro yokken ve hiçbir şekilde münhal edilmeden “eski Cumhurbaşkanının torunu ile Sayıştayın kızı olan öğretmenin” atandığını ileri sürdü.
Bunun “torpil ve ayrıcalık” olduğunu ifade eden Gökçebel, “Karpaz Meslek Lisesi’ndeki kadrosuna kadrolandığı yıldan beridir hiç düzenli gitmeyen öğretmeni atayan komisyonun son marifeti ise tamamen hukuksuzluk örneğidir” iddiasında bulundu.
Gökçebel, son yapılan orta öğretim öğretmen münhalı sınavlarının ardından KHK’nın bu sınavlardan sonra tarihinde ilk defa arka arkaya mülakatları yaparak atamalarını gerçekleştirdiğini, fakat din öğretmeni münhalını 1. sırada kazanan öğretmeni mülakata çağırmasına rağmen hiçbir gerekçe göstermeden mülakatı son anda iptal ettiğini, öğretmene de “sonra değerlendireceğiz” diyerek atamasını bu güne kadar yapmadığını öne sürdü.
Birçok din dersi öğretmeninin “ithal” olarak Kıbrıs’a getirilerek çift maaşla çalıştırıldığını, KKTC vatandaşı olarak sınava giren din öğretmeninin ise yasalara aykırı bir şekilde atanmadığını ifade eden Gökçebel, “Kamu Hizmeti Komisyonunun tamamen siyasileştiğinin, yasa ve hukuka göre değil, telkinlere, ağabeylere göre hareket ettiğinin somut bir başka örneğini teşkil etmektedir” iddiasında bulundu.
Tahir Gökçebel, Cumhurbaşkanı, Ombudsman ve Savcılığı da şu soruları sorarak, göreve çağırdı:
“Olmayan kadroya / münhal ilan etmeden birçok okulda kadro sıkıntısından yakınılırken, torpilli öğretmenin ataması ile işlenen bu suç ve devleti zarara uğratan bu yasa dışılığa göz yumulacak mı?
Münhalı ilan edilmiş, sınavı yapılmış, sıralaması ilan edilmiş, mülakata çağrıldığı halde ataması yapılmamış Din öğretmenini yasal olarak atamayan ve suç işleyen bu fütursuzca, ceberut, yasa dışılığa KHK’nin hakkı var mı?”