Konuşmasının başında "Ülkemize ve İstanbul'umuza hoşgeldiniz diyorum. Güçlü sermaye piyasası ile yapılan bu kongreye katkı verecek katılımcılara şimdiden teşekkür ediyorum." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'u Finans Merkezi yapma amacına bir adım daha yaklaşıldığına inandığını söyledi.
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü;
"Katılımcı listesi 3 bin gibiydi ama salon bin kişilik olduğu için indirildi. İnşallah bir dahakine farklı bir salonda yaparak katılımı artırmak suretiyle neticeyi bereketlendirmek gerekiyor. Küresel finans krizi 8 seneye rağmen etkilerini sürdürüyor. Olumsuz tabloyu ortadan kaldırmaya yönelik ilerleme henüz kaydedilemedi. Ülkeler sorunun çözümü konusu yeteri kadar gayret sarfetmiyor. Dünya ekonomisi hala kriz öncesi büyüme oranlarına kavuşamadı.
KÜRESEL FİNANS KRİZİ TÜRKİYE'Yİ TEĞET GEÇTİ
Küresel finans krizi başladığında Türkiye'yi teğet geçeceğini belirtmiştim, birileri hafife almıştı. Bu kriz dönemini ülkemiz rekor büyümeyle atlattı. 2013-2015 ortalama büyüme oranımız yüzde 4,7 oldu. Geçtiğimiz yıl ortalama üzerinde büyüme rakamları yaşadık. Üst üste 2 seçim ve terör eylemleri olmasına rağmen yüzde 4 ile kapattık. Çin ve Hindistan hariç yüzde 2'dir gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranı. Türkiye için geride bıraktığımız yılın en önemli göstergelerinden biri ihracat. Yüzde 8,7 gerilemiştir. Geçen yıl yüzde 11 daralmıştır. Türkiye'nin durumu dünya ve Avrupa'dan çok daha iyidir. Orta Doğu, Kuzey Afrika gibi kriz ülkelerinin yanında bulunuyor.
BÜYÜMEYİ SÜRDÜRMEMİZ TAKDİRE YAKIŞIR
Suriye ve Irak'taki gelişmeler bizi etkiliyor. Büyümeyi sürdürmemiz takdire yakışır. Bu yıl pek çok olumsuzluğun yanı sıra darbe girişimi yaşamış olmamıza rağmen dünya çapındaki projeleri hizmete açtık. 30 Haziran'da 9 milyar dolarlık İstanbul İzmir Otoyolu osmangazi Köprüsü açılışını yaptık. 26 Ağustos'ta 3 milyar dolarlık Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışını yaptık. Marmaray'ı 2013'te hizmete açmıştık. İnşallah 20 Aralık'ta Avrasya Tüneli'nin açılışını yapacağız. Hızlı tren projelerimiz devam ediyor. Ankara İstanbul ve Ankara Konya'ya ilave, Ankara Sivas, İzmir ve Bursa Bilecik'i hayata geçiriyoruz. Kars Tiflis'i de çok yakında hayata geçireceğiz.
25 YILDA 25 MİLYAR DOLAR KAYNAK
Gelişmekte olan bir ülke olarak lafta yapmayacağız. İcraatye koyacağız. Yeni bir projede Tekirdağ, Çanakkale, Balıkesir Otoyolu'ndaki 1915 Çanakkale Köprüsü'dür. Köprünün temelini 18 Mart'ta atmayı planlıyoruz. Kanal İstanbul projemiz dünyada eşine az rastlanır bir eser olacaktır. Karadeniz'i Marmara'ya bağlayacak projede hazırlıklarımız sürüyor. Yeni havalimanımız Türkiye'yi bir numara yapacak. Devlet olarak 25 yılda 25 milyar dolarlık kaynak elde etmeyi planlıyoruz.
ŞEHİR HASTANELERİNE 10 MİLYON DOLARLIK YATIRIM
150 milyon yolcu kapasiteli havalimanının 90 milyon yolcu kapasiteli kısmını 2019'da açacağız. Şehir hastanelerinde de 10 milyon dolarlık yatırımla farklı bir noktaya taşıyacağız. 21 şehir hastanesi inşa aşamasında. Açılışlarına önümüzdeki aydan itibaren başlıyoruz.
2019 yılına kadar tüm hastanelerimizi hayata geçirmiş olacağız. Kocaeli Şehir Hastanesi'nde anlaşmada imzalar atıldı. Sinop Mersin Akkuyu'daki nükleer santrallerle ilgili çalışmalar sürüyor. 20 yılda kentsel dönüşümle 6,5 milyon konutun yenilenmesini hedefliyoruz. Terör bölgesinde sıkıntılar sebebiyle çalışmalarımız şu anda hızlanarak devam ediyor. Devletinin milletine nasıl sahip çıktığını göstermesi bakımından önem taşıyor. Bu da yaklaşık 400 milyar dolarlık ekonomik büyüklük demek.
Her alanda kamu ve özel sektörün büyük yatırımları bulunuyor. Devletimiz ve özel sektörümüz ülkemizi büyütmek için çalışıyor. 2023 yılına kadar küresel düzeyde 70 trilyon kadar altyapı ihtiyacı vardır. Böylesine büyük bir altyapı ihtiyacının kamu kaynaklarıyla yapmak mümkün değil. G20'de en önemli başlıktı. Özellikle ifade edildi. Özellikle finansman konusunda özel sektörün devreye sokulması gerekiyor. Üye ülkelerin gündemine getirdik. Altyapı projelerinin kamu özel işbirliği ile yürütülmesi bizim hedefimiz.
Türkiye şu ana kadar sıkıntı çekmemiştir ama biz küçük düşünemeyiz. 2023 hedeflerimize ulaşmak için yatırımlarımızı hızlandırmak mecburiyetindeyiz. Yerli yabancıların finansman kaynaklarına erişmesi için çalışmalar yaptık. Körfez geçişinde önce küresel sermaye buraya destek vermedi. Yerli finans sektörü de önce girdi. Önce kamu finans sektörü ile başlandı daha sonra özel sektör finans olarak buraya katıldı. Havalimanında da yaşadık. Birşeyi açık konuşmalıyım. Bir defa bu ülkenin değerlerine ayağa kalkmasına hep birlikte destek vereceğiz. Parayı yastık altında saklamak nasıl gafletse, finans sektörünün kasalarda tutması o denli gaflettir. Bu para finans sektörünün kendi öz sermayesi değildir. Öz sermayesi var vatandaş mevduatıyla güç yapıyor. Bir de dünya piyasalarına o zaman uyacaksın. Dünyada faiz oranları nedir, Türkiye'de nedir? 15-16-17 hatta hatta adeta tefecilerle yarışanlar var. Tefecilerle yarışmak değil, ben ülkem için ne yaparım? Ben bu yıl sonu itibariyle bankam şu kadar kazandı diyeceğimize hem kazandım hem de bu ülkenin kalkınmasına şu kadar finans desteği verdim diyebiliyor muyuz?
YATIRIMCILARIMIZ SIKINTI ÇEKİYOR
Parayı ucuza mal edemediği için yatırımcılarımız sıkıntılar çekiyor. Sözleşme kağıdına baktığında karınca gibi okumaya fırsat bulamıyor. Amerika'da 0,25'ti. Avrupa'da da 0,50-1, Japonya eksi... Bize bakıyorsun 15-16-17. Yatırımcı bu piyasaya nasıl girsin? Zaten reel sektör kazandığını oraya yetiştiriyor. Yeni yatırımlar da yapamıyor. Bizim bu konuda sermaye piyasaları olarak ciddi bir adım atmamız lazım. Finans merkezi olarak İstanbul'un atacağı adımlarla dünyada bir yarış içinde olacağına inanıyorum.
VARLIK FONU PROJESİ
Bir diğer adımda İslami Finans noktasında ben faize para yatırmam diyenler için katılım şirketlerinin bu sektörde yerini alması. Varlık Fonu Türkiye'nin çok geç kalmış projesidir. Hükümetimize başarılar diliyorum. 2013 yılında sermaye piyasaları kanunu ile birçok yeni yöntem devreye aldık. Bankaların yanında hisse senedi, GYO, gayrimenkul sertifikası gibi formülü yatırımcılarımızın hizmetine sunduk. Banka kredisi yanında gelin faiz yükünüzü düşürün. Hem kamunun finansman yükü azalacak, hem de özel sektörün verimliliği artacaktır.
FAZİ BASKISI DÜNYAYI İNİM İNİM İNLETİYOR
Değerli dostlar şirketleri ve devletleri de kuşatan borçlanma sorununa dikkat etmemiz gerekiyor. Faiz baskısı dünyayı inim inim inletiyor desem yeridir. Hepsi borç batağında Avrupa ülkelerinde. Biz Türkiye'de 2002 yılında yüzde 76'dan kamunun borcunu yüzde 32'ye düşürdük. Faiz giderlerinin bütçe içindeki payı yüzde 43'ten yüzde 11'e düşürdük. Faizlerin yüksek olduğunu bundan söylüyorum.Bu oranlar ne kadar yüksek olursa vatandaşımın yaşam koşulları da zordur.
Bu yüksek faizlerin üstesinden gelmede sermaye piyasası araçlarının önemli katkısı olacağını düşünüyorum. İnsaflı finans araçlarıyla yeni bir yörüngeye oturtulmasına ihtiyaç vardır. Faizden değil yatırımdan para kazanın bunun üzerinde duralım. Ülkelerin yaşadıkları krizlerden uzun yıllar çıkamayacağına inanıyorum. Hukuki altyapı konusunda 14 yılda ciddi bir atılım yapmışlardır.
Aynı şekilde tasarruflarımız için önlemler alınmıştır. BES ve yatırım fonlarımızda 111, işsizlik fonunda 100 milyar lira yer alıyor. Yılbaşında hayata geçecek Türkiye Varlık Fonu önemli bir adım olacak. BES de önemli bir kaynak olacak. Bugün ve yarın yapılacak toplantılarda enine boyuna tartışılmasını özellikle diliyorum. Şehitlerimize rahmet diliyorum. Kalın sağlıcakla.