Emekli Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan’ın, Kıbrıs’ın Lefkoşa Kumsal bölgesinde, 24 Aralık 1963’te, henüz binbaşıyken, Rum çeteciler tarafından eşi Mürüvvet ve çocukları Kutsi (4), Murat (6) ile 6 aylık Hakan evinin banyosunda şehit edilmişti. Şehit edilen anne ve 3 çocuğu, Elazığ’da bulunan İcadiye Şehitliği’ne defnedilmişti. Bir süredir Ankara Gazi Üniversitesi’nde tedavi gören 92 yaşındaki emekli Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan ise dün organ yetmezliğinden hayatını kaybetti.
İlhan’ın naaşı Elazığ’da İzzetpaşa Camii’ne getirildi. Cuma namazı sonrası İlhan için askeri tören düzenlendi. Törene, Vali Murat Zorluoğlu, KKTC Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, Garnizon Komutanı Korgeneral Yılmaz Uyar, Müsteşar Bumin Paşa ve KKTC Ankara Büyükelçisi Fazıl Can Korkut, kent protokolü, İlhan’ın ikinci eşi Tülay, kızı Ayşe Şebnem, oğlu Mustafa Necmi, yakınları, Kıbrıs gazileri, vatandaşlar, askeri ve emniyet personeli katıldı.
İlhan’ın Türk Bayrağı’na sarılı naaşının bulunduğu tabutun önüne torunları adına “Biricik Dedemiz” yazılı çiçek bırakıldı.
İl Müftüsü Peyami Güngör tarafından kıldırılan cenaze namazının ardından, askerler tarafından omuzlara alınan İlhan’ın naaşı, top aracına konuldu. Top aracı hareket ettiği sırada İlhan’ın eşi Tülay İlhan, kocasını gözyaşları içerisinde, el sallayarak uğurladı.
EŞİ VE 3 ÇOCUĞUNUN YANINA DEFNEDİLDİ
Resmi tören geçişinin ardından İlhan’ın naaşı cenaze aracıyla 53 yıl önce şehit edilen eşi ve 3 çocuğunun naaşının bulunduğu İcadiye Askeri Şehitliği’ne götürüldü. Cenaze aracından alınan İlhan’ın naaşı askerler tarafından, eşi ve çocuklarının naaşının bulunduğu yerde açılan mezara indirildi. İlhan’ın naaşı gözyaşları arasında toprağa verildi.
"BU KADAR SEVİLDİĞİNİ HİÇ TAHMİN ETMEZDİM"
Eşi ve çocukları şehit olduktan 7 yıl sonra evlendiği eşi Tülay İlhan kocasının anılarını paylaştı. Daha önce eşiyle sürekli Elazığ’a geldiklerini belirten İlhan, “Şehit eşi ve çocuklarının yanındaki mezar yeri boştu. Ben ona ‘senin eşin, çocukların, onlara doyamadın. Allah gecinden versin bir şey olursa seni buraya defnetmek istiyorum’ demiştim. O da bana, ‘ben şehit değilim, beni kabul etmezler’ diye cevap vermişti. Yine ben ona ’ama sen 4 şehidin babası, eşisin, seni kabul etmeyip de kimi edecekler’ demiştim. Vefat ettikten sonra Kolordu Komutanımıza durum iletildi. Böyle bir usul olmamasına rağmen Nihat Paşa için kabul edildi, böylelikle şehitlerinin yanına defnedilmesine karar verildi. Nur içinde yatsın. Bu kadar Türkiye çapında sevildiğini ve tanındığını hiç tahmin etmezdim. Hiç bilmediğimiz, tanımadığımız, duymadığımız insanlar taziyede bulundu” dedi.