MHP lideri Bahçeli'nin konuşmasının satırbaşları şöyle:
DOLAR'DAKİ YÜKSELİŞ
"Ülke olarak ağır sorunlarla pekişmiş bir dönemden geçiyoruz. Sanki yarınsız bir hayatın bütün ağırlığını sırtımızda taşıyoruz. Bu ızdırap verici hal her insanımızın yüzünden açıkça okunmaktadır. Ülkemiz birçok cepheden saldırıya uğrayıp siyasi ve ekonomik operasyonları birbirini kollarken, bunlara set çekmek öncelikli görevdir. Düşmanları güldürmeyeceğiz, hainleri sevindirmeyeceğiz, ülkülerimizden dönmeyeceğiz. Türkiye'nin sahipsiz, kimsesiz olmadığını çürümüş çevrelere göstereceğiz. Zalimler Türk milletini hafife almanın bedelini dün ödediler, lüzumlu olması halinde yine ödeyecekler.
"KUR-FAİZ-ENFLASYON MİLLETİMİZİ DERİNDEN YARALAYACAK"
Ekonomik dengeleler oynanarak, sıcak para kozu kullanarak Türkiye köşeye sıkıştırılmak istenmektedir. Hevesleri kursaklarında kalan hıyanet odakları son günlerde nabız yoklamaktadır. Biz bunun bir benzerini 2000-2001 yıllarında yaşamıştık. Bir gecede faiz ve döviz fırlamıştı. Yaşanan ekonomik kriz yıllardır peşimizi bırakmadı. Türkiye'nin bağımsız ve dik duruşundan ürperen sıcak para lobisi ülkemizi terbiye etmeye zorladı. Aynı oyun, aynı tertip şimdi yeniden tedavüldedir. Hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin mantığı içinde değiliz. Ekonomi alarm vermektedir, tedbir almak lazımdır. Merkez Bankası üç ayaklı bir strateji geliştirmiştir. Zorunlu karşılıklar düşürülmüştür, ihracatçıların kredilerinde döviz yerine TL ile ödeme imkanı ve faiz artışıdır. Hükümet çevrelerinin faiz indirmekle ilgili görüşleri gündemdeyken, Merkez Bankası'nın faiz kararına sığınması AP kararıyla boşa düşmüştür. Türkiye ekonomi dar boğaza düşmüştür. Kur-faiz-enflasyon döngüsü milletimizi derinden yaralayacaktır.
"KAYMAK TABAKA İRADE GÖSTERİP FEDAKARLIK YAPSIN"
Dövizdeki yükselişi tek başına küresel gelişmelerle ilişkilendirmek doğru değildir. Türkiye ekonomisinin gerek duyduğu reformları hayata geçirerek kriz severleri şaşkına çevirebiliriz. Milletimiz güçlükle ayakta durmaktadır. ÖTV zamları bunların en canlı kanıtıdır. Vatandaşlarımızın elinde, avcunda yoktur. Refah delik deşiktir. Türkiye ekonomisinden yamalar sökülmekte, dikişler patlamaktadır. Kaymak tabaka irade gösterip fedakarlık yapsın, bankalar daha az kar etsin ve harekete geçsinler. Ekonomik alaboranın külfetini vatandaşların sıtına yüklemek haksızlıktır. Hani tüm dünya bizi kıskanıyordu? Hani 14 yılda 3 Türkiye olmuştu? Türkiye ekonomisi yıprandıkça yalnızlaşmaktadır. Sorunlar ağırdır. Ekonomideki sorunlar hepimizi ilgilendirmektedir. Türkiye ekonomisinin kırılgan bünyesini tedavi etmek tek seçenektir. Küresel sermaye Türkiye'nin siyasi barometresine odaklanmıştır. Pes etmeyeceğiz. Türk lirasının kullanım alanı genişletilmeli, milli paramızın namusunu müdafaa etmeliyiz. Türk lirası Türk milletinin direncidir. Hükümet aldığı kararları daha derinleştirmelidir. Kararlı durursak hep birlikte bir millet, devlet olduğumuzu unutmazsak helal lokmamızı gaspetmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.
TERÖRLE MÜCADELE
Askeri operasyonlarımız yalnızca milli güvenliğimizi sağlamaya yöneliktir. Türk milleti ağır bedeller ödemektedir. Terörle mücadele Türkiye için geri dönüşü olmayan bir süreçtir. Bu süreçte ya istiklal ya ölüm demekten başka süreç yoktur. Karşımıza sadece eli ve vicdanı kanlı teröristler yoktur. 7 düvel tekrar silah ve bomba başı yapmış kiralık örgütler aracılığıyla fitne tohumları fırlatmaktadır. Sahte demokrasi bekçileri, sanal insan hakları savunucuları Türkiye'ye karşı kullanmakta, arkasından hak hukuk uyarısı yapacak kadar yüzsüzleşmektedir. Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir. Gözü olan varsa, o gözleri çıkarmasını biliriz. Mazisi katliam olan ülkelerden öğrenecek hiçbir şeyimiz yoktur. Türkiye meşru müdafaasını yapmaktadır. Bundan hoşlanmayan varsa kendi meselesidir.
"SURİYE İLE SAVAŞA TUTUŞMAK..."
Türkiye 98 gündür Fırat Kalkanı harekatını sürdürmektedir. 18 vatan evladını şehit verdik, daha ne kadar şehit geleceği belli değildir. Türkiye olağanüstü çaba sarf etmektedir. Fırat Kalkanı harekatı El Bab'ta yoğunlaşmıştır. Rusya Türk askerine ateş açan savaş uçaklarının kendilerine ait olmadığını açıklamıştır. El Bab'ın teröristlerden temizlenmesi için gereken müdahale yapılmaktadır. Esad ve YPG El Bab'ı ele geçirme amacındadır. El Bab kavşak noktasıdır. Türk vatanının Halep ve Şam'a açılan kapısıdır. Herkesin gözü Halep'e bağlı bu şehirdedir. Eğer El Bab alınırsa YPG/PYD'ye ağır bir darbe vurulacaktır. Bu bir anlamda Suriye'nin terör örgütlerinden temizlenmesi anlamına gelecektir. Türkiye'nin asıl amacı Suriye ile rekabet yaratmak değildir. Bu ülkenin toprak bütünlüğüne saygı asıldır. Hiç gereği yokken Suriye ile savaşa tutuşmak devasa badire ve belalara yol açabilecektir. El Bab'ın denge noktası olduğu bellidir.
Halep'te cinayet vardır. Halep'in ölüme terk edilmesi tarihimize yüz çevirmek demektir. Esad bir yandan Türkiye'nin sabrını test etmekte, diğer yandan teröre sahip çıkmaktadır. Başladığımızı bitirmekten başka yolumuz kalmamıştır. 24 Kasım katilleri Türkiye'ye teslim edilmelidir. Bir kıvılcım Türkiye-Suriye gerilimini çatışmaya dönüştürecektir. ABD'nin yeni seçilmiş başkanı Suriye politikasında güçlü değişiklikler yapacağını açıklamıştır. Fırat Kalkanı ile terörizmin belini kırmak Türkiye için altın fırsattır. Terör koridoru düşünülen alanlar teröristlere mezar yapılmalıdır. Türk milleti gazidir, kahramandır.
AP KARARINA KARŞI İDAM CEZASI
Avrupa Parlamentosu yozlaşmış niyetini yeniden göstermiştir. Yanlı ve çarpık Avrupa zihniyeti lafta yürüyen müzakerelerin dondurulması için tavsiye kararı almıştır. Üyelik müzakereleri fiilen kesintiye uğramıştır. Bu sakat karar AB'nin yanlı, kasıtlı ve samimiyetsiz tavrını dışa vurmuştur. AB Konseyi parlamentonun bu kararını görüşecek ve kesin karara varacaktır. İdam cezasının yasallaşması halinde katılım sürecinin askıya alınacağı söylenmiştir. Bu bir tehdittir. Yarından tezi yok AKP idam cezasıyla ilgili kanun teklifini TBMM'ye taşımalıdır. Ey mi yaman, bey mi yaman gösterelim. Türkiye'nin kukla devlet olmadığını ispat edelim. AP OHAL'i eleştirirken hiç utanmıyor mu?
Türkiye AB karşısındaki tutumuyla yerden göğe kadar haklıdır. Şartlar oluşursa kapıları açıp gelen gelir, giden gider dememiz hakkımızdır. Ensar olmanın vakarına bu yakışmayacaktır ancak insanların seyahat özgürlüğünü de engelleyemeyiz. Türkiye, AB'nin bekçisi toplama kampı değildir. İlişkiler dibe vurduysa bunun sorumlusu Türkiye değildir. Bizi onurlu ve eşit üye kabul ederlerse diyecek bir şeyimiz yok. İmtiyazlı ortaklığa da karnımız toktur. Viyana'ya kadar gidişimizin karın ağrını hala atlatılabilmiş değildir. Biz AB'ye muhtaç olmadığımız gibi Şangay meraklısı da değiliz. Türk'üz, Türkçüyüz. Ne AB, ne Şangay; biz diyoruz ki sonuna kadar Türk birliği. Hareket noktamız çift başlı Selçuklu sembolüyle ruh ve anlam kazanacaktır. Bir ayağı batıda, bir ayağı doğuda, bir başı doğuya dönük bir başı batıya çevrik kartal başı simgemizdir. Yel üfürdü, sel götürdü demeyelim harekete geçelim.