Atan yaptığı yazılı açıklamada, olayın özellikle hemşirelik mesleğine ve bir hemşireye daha sonrasında tüm sağlık çalışanlarına karşı sözlü saldırılara, hakaretlere neden olarak mesleği hedef haline getirdiğini ileri sürdü.
24 saat zor şartlar altında çalışan, yeri geldiğinde ailesinin bile istemediği bakımı ve yardımı hastalarına sağlayan hemşirelere ve sağlık çalışanlarına bu tür saldırıların kabul edilemez olduğunu vurgulayan Atan, “Karşı tarafı dinlemeden tek taraflı olarak yapılan bir haberin doğruluğu zaten kabul edilemez” dedi.
Sendika olarak ziyaret ettikleri ve görüştükleri hemşirelerin olayın kesinlikle iddia edildiği gibi olmadığını anlattıklarını söyleyen Atan, şöyle devam etti:
“Adı geçen hemşire nöbet için servise geldiğinde personel mutfağının önünden geçerken içeride teyzeyi görmüştür ‘ Teyzeciğim burası personel mutfağı girerken izin alman gerekir’ demiştir. Teyzede ‘Bir bardak su alacaktım’ deyince hemşire hanım ‘tamam al, Sen istersen ben sana veririm teyzem" deyip kapıdan ayrılıp gitmiştir. Başka hiç bir sözlü tartışma veya buna benzer bir şey yaşanmamıştır”
Yoğun bakım gibi özellikli alanda telefon kullanmaması gerektiğine dikkat çeken Atan, mutfağın personel mutfağı olduğunu ve içeride personelin özel eşyaları bulunduğunu, hemşirenin bu uyarıyı yapmasının özel eşyaların güvenliği açısından önemli ve gerekli olduğunu kaydetti.
“ Ayrıca su personel tarafından alınmaktadır, devlet tarafından değil ve kullanımı sadece satın alan personele aittir. Ancak o hasta da dahil birçok hasta ve yakınlarına ihtiyaçları halinde hemşireler tarafından zorunlu olamamasına rağmen verilmektedir” diyen Atan, farklı amaçlar uğruna bir meslek grubunun hedef gösterilmesini ve hakaretler edilmesini kınayarak, bu konuda yasal tüm girişimleri yapacaklarını kaydetti.