Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitarovic, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği İsveç'in başkenti Stockholm'de, Başbakan Stefan Löfven ile görüştü.
 
Kitarovic ve Löfven, görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, son dönemde bazı AB ülkeleri ile Türkiye arasında yaşanan gerginlik ve Türk yetkililerin sığınmacı krizi konusundaki açıklamalarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
 
"GERGİNLİĞİN AZALTILMASI GEREKLİ"
 
Sığınmacıların Batı Avrupa ülkelerine geçiş güzergahındaki Balkan rotasının mutlaka kapalı kalmaya devam etmesi gerektiğinin altını çizen Kitarovic, "Türkiye ile diyaloğun devam ettirilmesi ve gerginliğin azaltılması gerekli." dedi.
 
Hırvat Cumhurbaşkanı, daha önce birçok kez sığınmacı merkezlerini ziyaret ettiğini anımsatarak, "Orada gördüğüm, maddi durumu iyi olanların Avrupa ülkelerine kolayca gidebildiği oldu ancak bizler, böyle imkanları olmayan sığınmacılara yardım etmeliyiz." diye konuştu.
 
Ülkesinin Macaristan ve Slovenya sınırında tel örgüler bulunduğuna işaret eden Kitarovic, "Soğuk Savaş zamanında bile o tel örgüler yoktu. Bu, Avrupa'nın temelinde olan dayanışma, yardım ve hareket özgürlüğü olgularıyla ters düşen bir trajedidir." vurgusu yaptı.
 
Kitarovic, Hırvatistan'ın istikrarının korunması gerektiğini belirterek, sığınmacılar için "Bekleme odası" olmak istemediklerini kaydetti
 
"SAKİN VE DENGELİ DAVRANMALIYIZ"
 
İsveç Başbakanı Löfven de sınırların korunması noktasında diğer AB ülkeleriyle bir araya geleceklerini ifade ederek, bu konuda henüz bir karar olmadığını söyledi.
 
Türkiye ile ilişkilerde "Dengeli bir yaklaşım" olması gerektiğinin altını çizen Löfven, "Tansiyonun yüksek olduğu bir durumdan hiçkimse karlı çıkamaz. Bu nedenle tansiyonun düşürülmesi gerekir. Bu konu hakkında son derece dengeli ve sakin davranmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
 
Löfven, Türkiye ile AB'nin birbirine ihtiyacı olduğunu savunarak, "Sığınmacılara bireysel olarak yaklaşmalı ve onların içinde bulunduğu durumu anlamalıyız. Onlara gerçekten yardım etmek istiyorsak Türkiye'ye karşı yükümlülükleri de yerine getirmeliyiz." dedi.
 
Türkiye-AB ilişkilerinin kötüye gitmesinin hiç kimseye fayda sağlamayacağını vurgulayan Löfven, "Türkiye ile AB'nin birbirine ihtiyacı var. Tansiyonu tırmandırmak yerine düşürmek için hareket etmeliyiz." ifadelerini kullandı.