Bitlis'te vatandaşlara seslenen Başbakan Binali Yıldırım, FETÖ elebaşının yıllardır Bitlis'in manevi şahsiyetlerinden Said-i Nursi'yi sömürdüğünü söyleyerek "Sağ olsaydı seni yanına yanıştırır mıydı, sen onun tırnağı bile olamazsın" dedi. Yıldırım ayrıca Bitlis'e havalimanın yapılması için araştırma ve etüd çalışmalarının devam ettiğini, olgunlaştığında ilan edileceğini söyledi.
 


Yıldırım'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
 
SAİD-İ NURSİ YAŞASAYDI SENİN YANINA SOKMAZDI
 
Pensilvanya'daki hain FETÖ elebaşısı, Said-i Nursi'nin tırnağı bile olamaz. Said-i Nursi yaşasaydı, bunu yanına sokmazdı. Nitekim o hain ne dedi, "Said-i Nursi'nin yanına Kürt olduğu için gitmedim" diyer. Bu kadar alçak. Said-i Nursi'nin yanına gitmiyorsun ama yıllardır onu istismar ediyorsun. Bu FETÖ denen hain örgüt PKK ile ikizdir, kardeştir. Biri Said-i Nursi'ye ihanet etti, diğeri de Kürt kardeşlerimize ihanet etti. Bunlar 15 Temmuz akşamı beraber çalıştı. O akşam PKK, Kandil'den diyor ki, "Askerlere saldımayın, onlar darbe yapacak". Darbe püskürtülünce, hainler tek tek yakalanınca Kandil'den yeni mesaj geldi: Askerlere saldırı serbest. İşte bu alçaklar, PKK ve FETÖ 16 Nisan'da hayır oyu için çalışıyorlar.
 
SAİD-İ NURSİ NEDEN MENDERES VE DEMOKRAT PARTİ'Yİ DESTEKLEDİ?
 
Said-i Nursi'ye ihanet eden FETÖ'ye, Kürt kardeşlerimize ihanet eden, Türk-Kürt demeden katleden PKK'ya gereken cevabı vermeye hazır mı? Said-i Nursi'ye soruyorlar, "Neden Demokrat Parti'yi, Adnan Menderes'i destekliyorsunuz" diyor. Diyor ki, "Eğer Demokrat Parti düşerse vesayet gelir. Kur'an için, İslamiyet için Demokrat Parti'yi destekliyorum". Bitlis şer odaklarına katılan CHP'nin yöneticilerine cevabı verecek. Bitlis evet diyecek, bir dönemin kapılarını kapatıp, inşallah yeni bir dönemin aydınık kapılarını aralayacak.
 
ŞEYTAN TAŞLAMAKTAN FIRSAT BULUNCA HİZMET YAPIYORUZ
 
14 yıldır sizlere hizmet üretiyoruz. Bir yandan hizmet yapıyoruz ama bir yandan da şeytan taşlıyoruz. Şeytan taşlamaktan fırsat buldukça hizmet yapıyoruz. Biz iş yapalım dedikçe, onlar hep olmaz dediler, hep hayır dediler. Yol, tünel, köprü yapalım dedikçe hayır dediler hep engel koydular. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle artık bu engelleri tamamen ortadan kaldırıyoruz. Siz doğrudan sandıkta Cumhurbaşkanını da seçeceksiniz, hükümete de karar vereceksiniz. Meclis'i seçeceksiniz. Sizin seçtiklerinize artık kimse karışamayacak. Kimse burnunu sokamayacak. 5 yıl boyunca güçlü hükümetler hizmet üretecek, iş üretecik bahane üretmeyecek. 5 yıl sonra beğenirseniz yine seçeceksiniz, ama üçüncü sefer yok. En fazla 10 yıl. Ondan sonra değiştireceksiniz.
 
KÜRTLÜĞÜNÜZLE DE İFTİHAR EDİN AYYILDIZLI BAYRAĞIMIZLA DA
 
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu tek adam diyor. Aynaya bak aynaya. Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi ile Türkiye'nin bekleyen birçok sorununa köklü çözüm geliyor. Ekonomi şaha kalkacak Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Zazaların herkes başımızın tacı olacak, hepsi birinci sınıf vatandaş olacak. Kürtlüğünüzle iftihar edin. Kürtlüğünüz sizin herhangi bir eksikliğiniz değildir. Ama bir şeyle daha iftihar edin, ayyıldızlı bayrağımızla da iftihar edelim. Sallayın bayrakları, alçak PKK görsün bunları. Hem Kürtlüğümüzle iftihar edeceğiz hem de devletimizle, Türkiye Cumhuriyetimizle iftihar edeceğiz. Çünkü biz bin yıldır bu topraktayız. Savaşta, neşete, tasada beraber olduk. Bundan sonra da beraber olacağız. Aramızı bölmeye çalışan bu alçak terör örgütünü aramızdan söküp atacağız inşallah.
 
HDPLİLER ŞEHİRLERİMİZİ HARABEYE ÇEVİRDİLER
 
Kürsü işgal eden, Meclis'i işgal eden, kimseyi konuşturmayan sizsiniz ey CHP'liler. Yeni sistemde Meclis'in gücü ve etkisi daha da artıyor. CHP bir de tutturmuş, Cumhurbaşkanı Meclis'i feshedecek diyor. Yok böyle bir şey, tamamen yalan. Cumhurbaşkanı Meclis'i seçime götürebilir. Eğer seçim kararı alırsa kendisi de gidiyor. Çünkü seçim aynı anda oluyor, aynı gün oluyor. Eğer Meclis de seçim kararı alırsa bu sefer Cumhurbaşkanı ve Meclis gidiyor. Dolayısıyla bu sistem anlaşma getiriyor. Bizim artık konuşacak vaktimiz yok, millet iş bekliyor. Millet ülkenin koşar adımlarla gitmesini bekliyor. Bu HDP'nin durumunu anlatmaya bile gerek yok. Bunlar geldi dediler ki, "Biz artık Türkiye partisi olduk, bölgenin sorunlarını çözeceğiz, Kürtlerin dertlerine derman olacağız" Ama 7 Haziran'dan sonra gidip, Kandil'e teslim oldular. Size ihanet ettiler. Sırtlarını terör örgütlerine, Avrupa'ya dayadılar. Anayasayı, yasaları yok saydılar. Şehirlere çukurlar kazdılar. Şehirlerimizi tarumar ettiler. Yıktılar, harabeye çevirdiler.
 
BİTLİS'İN 45 YIL SU SORUNU YAŞAMAYACAK
 


15 yıldır il il, ilçe ilçe büyütmek, kalkındırmak için yolardayız. Bugüne kadar yaptıklarımızın, bundan sonra da daha hızlı şekilde yapmak için bu değişikliğe ihtiyacımız var. Bitlis kazanacak Türkiye kazanacak. Bitlis'e tam 7 milyar destek ve yatırım yaptık. Bitlis herşeyin en iyisine layık. Okullar, spor tesisleri ve sosyal alanlar hepsi tek tek yapıldı, hizmete girdi. 2007 yılında Bitlis'de üniversiteyi kurduk. Hastaneler yaptık. Artık 2045'e kadar Bitlis'in içme suyu sorunu kalmadı. Merkeze sosyal konutlar yaptık. Şimdi Ahlat Hastanesi tamamlanıyor. Atatürk Mahallesinin konutlarını yeniliyoruz. Bitlis merkezine kapalı havuz yapıyoruz. Bitlis-Tatvan-Diyarbakır yolunu da bölünmüş yollar haline getiriyoruz.
 
ÖNÜMÜZDEKİ KIŞ BİTLİS DOĞALGAZI KULLANACAK
 
Merkeze bir atletizm salonu yapıyoruz. Bitlis'i doğalgaz geliyor. Üniversiteye kadar geldi, Temmuz ayında hat tamamlanacak ve önümüzdeki kış artık Bitlis temiz havasıyla doğalgazı kullanmaya başlayacak. Ayrıca Bitlisliler cazibe merkezleri programında Bitlis'i de unutmadık. Bugüne kadar yapılan müracaatlar içerisinde Bitlis 1,5 milyar liralık bir yatırım yapma sözü verildi. 5 binin üzerinde Bitlis'liye iş, aş imkanı sağlanacak.
 
BİTLİS HAVALİMANI İÇİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
 
Bitlis'in havaalanı problemini biliyorum. Milletvekillerimiz, geçmiş dönem vekillerimiz hep bunun peşinde oldu. Size söz veriyorum, bugün değil ama gelecekte mutlaka sizin de bir havalimanınız olacak. Bunun için araştırma, etüd çalışmalarını başlattık. Ama bizim adetimiz var. İş olgunlaşmadan tamam demeyiz. İşi sonuçlandıracağız, buraya gelip bu meydanda ilan edeceğiz tamam mı?