Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Güzel Bir Türkiye İçin Tabii ki Evet" isimli programında konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Bizim derdimiz var. Biz bu millete aşığımız. Biz vatandaşımızın derdiyle dertlenemez, o problemi çözemezsek bu hayat bize haram olsun." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİNİN KAPILARI SONUNA KADAR AÇIK
Burası milletin evi. Sizin eviniz. Cumhurbaşkanlığı'nın Külliyesi'nin kapıları milletin kesiminden, her mezhepten, her meşrepten insanımıza sonuna kadar açıktır. Bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne muhtarlardan akademisyenlere, mülki idare amirlerden sendikacılara, engellilerden sporculara, müftülerden diplomatlara, sanatçılardan ihracatçılara her kesimden insanımız gelmiştir. Bugün de emekleri, alınterleriyle çalışarak iş hayatında yer alan siz güzellik uzmanı esnaflarımızla birlikteyiz.
BİZİM MEDENİYETİMİZ İYİLİĞİ, GÜZELLİĞİ İNŞA ETMİŞTİR
Özellikle "Daha güzel bir Türkiyi için evet" dediğiniz için hepinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bizim medeniyetimiz güzeli, doğruyu, iyiyi, hayırlıyı inşa eden bir medeniyettir. Rabbim insanı yaradılmışların en şereflisi ve dolayısıyla en güzeli olarak tanımlıyor. Sevgili peygamberimiz bizlere hep güzelliği tavsiye etmiştir. Mevlana Hazratleri de "Güzel bakan güzel düşünür. Güzel düşünen hayatından lezzet alır" diyer. Güzelliğin övüldüğü bir yerde insanlığın güzelliğinin ihmal edilmesi düşünübelir mi? Kendi medeniyetimizin ve kültürümüzün sınırları içinde bu çalışmaların yürütülmesini ben çok isabetli buluyorum.
16 NİSAN'DAN SONRA DAHA GÜZEL BİR TÜRKİYE OLACAK
Bu vesile ile gerek Sağlık Bakanıma, gerek Başbakan Yardımcımız Nurettin Bey'e, gerek İçişleri Bakanım Süleyman Soylu Bey'e, milletvekilimiz Öznur kardeşime çok teşekkür ediyorum. STK olarak TESKOP Başkanımız Abdülkadir Bey'e huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Ülkemizde pekçok kişi 16 Nisan'dan sonra ne olacak sorusunu soruyorlar. Bu soruya en güzel cevabı sizler vermişsiniz. Söyleyeyim; daha güzel bir Türkiye olacak.
TÜRKİYE 14 YILDAN BU YANA SESSİZ BİR DEVRİM YAŞADI
14 yıldır bu ülkede bizler sessiz devrim gerçekleştirdik. Bunu ben söylemiyorum, bunu bize bugün saldıran Batı konuşuyor. Göreve geldik 100 günlük bir program yaptık. 100 günde Türkiye sıçramaya başladı. Milli gelirimiz 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıkmış vaziyette. Yani adama sormazlar mı, on yıllar boyu bu ülkede bizi 3 bin 5 bin dolarlarda niye süründürdünüz diye sormazlar mı? Bunu onlara sormak lazım.
O ZAMAN SSK'NIN BAŞINDAKİ ZAT 10 YIL ÖNCE DAHA İYİYDİ DİYOR
Annem sıra beklemesin diye hastaneye numara almaya giderdim. Doktor reçeteyi yazardı, ilacın yarısı vardı yarısı yoktu. Hele hele bir de SSK'lı olarak hastaneye gittiğim zaman, Kasımpaşa'da oturuyordum. Okmeydanı SSK'ya giderdim. Hijyen şartları olmayan bir hastaneydi. Şu anda ana muhalefetin başındaki zat oralarda genel müdürlük yaptı. Rahmetli Savaş Ay'ın programında orada kolunu kaybeden yavrunun akıbetini hep birlikte izledik. Kan revan içinde olan hastaya götürülen ördekler vardı. Odalara girilmezdi, her yer pislikti. Çarşaflar, yastıklar rezaletti. Hele hele siz hanımların çok hassas olduğu bu konularda bu tür hastanelerde yattınız mı? Oranın genel müdürü olan zat "10 yıl önce bugünler daha iyiydi" diyor.
GELDİĞİMİZDE 75 ÜNİVERSİTE VARDI BUNU 181'E ÇIKARDIK
Genel müdürlük gibi bir makama geliyorsunuz, 10 yıl önce daha iyiydi diyorsunuz. Şecaat arzederken sirkatini söylüyor. Biz aldığımız Türkiye'yi ileri götürdük. 3 bin 500 dolardan aldık 11 bin dolara götürdük. 4 temel direk dedik; eğitim, sağlık, adalet, emniyet... Daha sonra buna ulaşım, enerji, gıda tarımı ilave ettik. Samami olarak söylüyorüm; geldiğimizde 75 üniversite vardı şimdi 181 üniversite vardı. Üniversitemiz olmayan ilimiz yok. 270 bin derslik yaptık.
BİZLER RENKLERİ BİRBİRİNE KARIŞMIŞ TEKSİR KAĞITLARIYLA OKUDUK
Ben 75 kişilik sınıfta okudum. Dedik ki böyle eğtiim olmaz. Geldiğimizde dersliklerde 75 öğrenci vardı. Şimdi hamdolsun 30'un altına düştük. Yatırımı insana yapacağız, vasıflı insan yetiştireceğiz. Burs-kredi tarihinde olmadığı şekilde veriyoruz. Sıraların üzerinde yavrularımızın kitaplarını ücretsiz olarak koyduk. Biz kitapevlerinde kitap bulamazdık. Teksir makinalarında teksir kağıtlarında, mürekkep birbirine karışmış notlarla okuduk. Çalakalem aldığımız notlarla okuduk. Şimdi böyle bir sorun var mı?
BİZ VATANDAŞIN DERDİNİ ÇÖZEMEZSEK BU HAYAT BİZE HARAM OLSUN
Şimdi şehir hastanelerine başladık. İşte Mersin, Yozgat, Isparta'yı açtık. Önümüzde sürekli bu açılışlar devam edecek. 30 büyük şehirimizde ve bazı illerimizde şehir hastanelernii açmaya devam edeceğiz. Bizim derdimiz var. Biz bu millete aşığımız. Biz vatandaşımızın derdiyle dertlenemez, o problemi çözemezsek bu hayat bize haram olsun. Biz Çapa'nın dışında hasta sedyesi ile götürülen hastaları biliyoruz. Biz artık orada araçlarla taşınsın istiyoruz, elle taşınan değil. Bu medeni olmanın işaretidir.
DÜN HAYIR ÇADIRINDA SORDUM: NİYE, NEYE HAYIR DİYORSUNUZ
Dün hayır çadırına gittim. Niye hayır diyorsunuz dedim. Ne dediler biliyor musunuz: Çağdaş bir Türkiye için dediler. Peki neyiniz eksik dedim, cevap yok. Dedim ki, baş kardeşim sloganik konuşmayalım. Neyi niye yapıyoruz bunu bilelim. Şu anda Türkiye'de, bulunduğumuz yer Tarabya. Bakın şurada Yavuz Sultan Selim Köprüsü var. Üçüncü köprü. Bu köprü dört gidiş, dört geliş. Şimdi buna hızlı treni ilave ediyoruz. Oradan bir tanesi atladı, niye Yavuz Sultan Selim Köprüsü adını koydunuz. Siz ayrımcılık yapıyorsunzu dedim. Bu çok ayıp dedim, üzüldüm. Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı 15 milyon kilometre karelik topraklara sahipti. Böyle bir sultanın ismini oraya vermekten daha doğal ne olabilir? Biz bunu senin düşündüğün gibi düşünerek oraya bu ismi vermedik. Bu hünkara yakışır diye verdik.
BUNLAR DA YETMEZ DEDİK KANAL İSTANBUL'UN HAZIRLIĞINI YAPIYORUZ
Neyi, neden, nasıl, bu soruyu kendimize sormazsak cevabını bu şekilde alıyoruz. Hatırlayın bunlar 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne hayır dediler. Bu millet yapar mı yapar. Ecdadım Fatih gemileri karadan yürüttü biz de trenleri denizin altından yürütürüz dedik. Sonra Avrasya Tüneli'ni yaptık. Şimdi üç katlısını yapıyoruz. Gidiş, geliş, bir katından da raylı sistem. Bunlar da yetmez dedik, inşallah bir de Kanalistanbul'un hazırlıklarını yapıyoruz. Boğazın yükünü hafifletip Karadeniz'i Marmaray'a bağlayacağız. Benim meşhur çılgın projem bu...
BATI'NIN YÖNETİCİLERİ NİYE BİZİ KISKANIYOR? İŞTE BU YÜZDEN
25 tane havalimanımız vardı şimdi sayı 59 oldu. Ulaşımda 79 senede 6 bin 100 km yol yapıldı. Biz 14 senede 19 bin km. yol katettik. Eskiden uçağa binemezdik, şimdi uçak yolculuğu bizim için otobüs yolculuğuna döndü. Evinden çıkıyorsun yarım saat mesafede havalimanına ulaşıyorsun. Başbakanımız her zaman söylüyor; havalimanı halkın yolu oldu. Dünyanın bir numaralı havalimanını İstanbul'a yapıyoruz. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde inşallah bitireceğiz. Yıllık kapasitesi 90 milyon. İnşallah 2023'de bu kapasite 150 ila 200 milyona çıkacak. Niye bizi Batı'nın yöneticileri kıskanıyor. İşte bundan kıskanıyor.
EKONOMİ, YATIRIM, İSTİHDAMDA DAHA GÜZEL TÜRKİYE GÖRECEĞİZ
Ülkemizde pekçok kişi 16 Nisan'dan sonra ne olacak diye soruyor. Daha güzel bir güzel olacak. Demokraside daha güzel bir Türkiye gelecek. Hak ve özgürlüklerde daha güzel bir Türkiye olacak. Ne diyorlar, "Bu AK Parti, şu anda kurucusu olduğum için böyle konuşuyorum. Yoksa bu ifadeyi burada şu şekilde kullanmak bazılarına garip gelebilir. AK Parti bizim yaşam koşullarımıza müdahale ediliyor" dendi. Hanginizin gelip de dükkanları kapatıldı. Biz geldik 14 sene oldu. Böyle bir müdahale sözkonusu mu? Ama bazıları için yalan adeta makine. Bunlar yalan makinesi. İftira herşey bunlarda var. Biz ekonomi, yatırım, istihdamda daha güzel bir Türkiye'yi göreceğiz.
BİZ 16 BİN DEĞİL 55 BİN MUHTARI BURADA AĞIRLAYACAĞIZ
Evimin yolunun üzerinde bir kuaför salonu var. Ne zaman oradan geçsem hemen yola çıkıyorlar. Bu iş sevda meselesi, aşk meselesi. Her biriniz inanıyorum ki, aynı noktadasınız. Şimdi 300 binin üzerinde güzellik uzmanı var. İnşallah bunları davet etmeye peyderpey devam edeceğiz. Eskiden Cumhurbaşkanlığı makamına muhtarları almazlardı. Şu ana kadar 16 bin muhtar geldi buraya. Ana muhalefetin başındaki zat benim BM'de yaptığım konuşma için "Adeta muhtarlara konuşur gibi konuştu" dedi. Bir tanesi çıkıp ana muhalefetin başına "Siz bize o lafınızla hakaret ettiniz" dedi. Ne dese beğenirsiniz; haddime mi, böyle bir şeyi nasıl deriz? Yahu bütün kayıtlar ortada, herşey ortada. Şimdi hiç olmazsa muhtarlarla konuşmaya alıştı, o güzel gelişme. Biz 55 bin muhtarı burada ağırlayacağız, tamamını.
TERÖRÜN BELİNİ KIRDIK, İNLERİNE GİRDİK TEMİZLİYORUZ
Onlara form doldurturuz. Sorunlarını dinleriz. Bakanımız onları alır. Sorunları dinleriz. Birlikte yemeğimizi yeriz. Sonra il il fotoğraflarımızı çektirir, hediyemizi verir uğurlarız. Burası tam manasıyla bir külliye olacak. Terörle mücadelede daha güzel bir türkiye olacak. Şu anda terörün belini kırıyoruz. Tendürek, Cudi, Gabar, Dester deresinde şu anda inlerine girdik. Sağolsun İçişleri Bakanımızın riyasetinde tüm silahlı kuvvetlerimiz, polisimzi, korucularımız hep beraber bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Suriye'de Cerablus, Rai, Dabık'ta DEAŞ'ı, PYD'yi temizleyerek yolumuza devam ediyoruz.
BUGÜN İTİBARIYLA DOĞALGAZ OLMAYAN İLİMİZ KALMADI
Bölgemizdeki sorunların çözümünde daha güzel bir Türkiye olacak. 16 Nisan'a akıl gözüyle, gönül gözüyle bakan herkes bu güzellikleri görecek. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerjide daha ileriye gideceğiz. Şu anda doğalgazın ulaşmadığı ilimiz kalmadı. 81 vilayetin tamamına bugün doğalgaz ulaşmış oluyor. Biz geldiğimizde 6 vilayette vardı. Nerelerden nereye geldik? Modern olmak bu işte. Bunlar çağdaş, modern olmak nedir bilmiyorlar. Lafla olmuyor bu iş, icraatla oluyor. Anayasa değişikliğiyle gelen yeni sistem ülkemizin demokrasi ve ekonomide ulaşmak istediği hedeflere yürüyüşünü kolaylaştıracaktır.
ANAYASA KİTAPÇIĞI FIRLATILDI ÜLKEDE EKONOMİK DEPREM OLDU
Neye yarar bu gensoru? Biliyor ki kabul edilmeyecek. Bunların hepsi zaman kaybı. İstiyoruz ki, bundan sonra pet şişeler fırlatılmasın. Fırlatılsa bile asgariye insin. Neler yaşadık biz. Bize çelme atanlar, burnumuzdan getirenler şimdi bize 14 yılı örnek gösteriyor. İyi de bu hizmet tüm engellere rağmen yapılmıştur. Biz neyi başardıysak bunlara rağmen başardık. Daha öncesi var. Bu ülkede biz gelmeden hemen önce, sayın Sezer rahmetli Ecevit'e anaysaa kitapçığını fırlattı. Halbuki ikisi de aynı ekolden, aynı siyasi anlayıştan. Türkiye'de ekonomi deprem geçirdi. Bir gecede bu ülkede yüzde 7 bin 500 faiz uygulaması oldu. Kim içindi bunlar, belli bir azınlık için.
BUNLARIN BENİM KÜRT KARDEŞLERİMİ TEMSİL ETME DERDİ YOK
Bu dönemde yaşanan krizlerin, kaosların en önemli nedeni yönetim sistemidir. Biz istikrar ve güven ortamını kalıcı hale getirmek istiyoruz. Huzur gelsin, barış, sevgi, kardeşlik egemen olsun. Daha iyisini yapmak, daha ileri gitmek mümkünken bunu niye yapmıyoruz? Şu anda dünyanın bir numarası Amerika. Şu anda biz dünyanın en gelişmiş 20 ülkesi olarak G-20'deyiz. Avrupa'nın altıncıyız. 7 Haziran seçiminin arkasından Diyarbakır'ı hatırlayın. 53 kardeşimizi öldürdüler. Öldüren Kür, öldürülen Kürt. Bunların benim Kürt vatandaşlarımı temsil etme diye bir derdi yok. Bunlar insan düşmanı.
HAYIRCILAR TERÖR ÖRGÜTLERİYLE BERABER ÇALIŞIYORLAR
7 Haziran sonrasında "Cumhurbaşkanı tartışmalı hale gelmiştir" dediler. Şu anda hayır diyenlere bakıyorum. İmralı'daki terör örgütünün başı, Kandil'de şu anda terörist başları, şu anda ana muhalefetin başı onlarla hareket ediyor. Güzel bir sözümüz var bizim; kişi sevdikleriyle beraberdir. Bunlar bizim ülkemizi bölmek istemediler mi? Milletimizi parçalamak istediler. Tüm değerlerini savundukları iddia ettikleri, tüm ilkeleri iktidara gelebilmek uğruna ayaklar altına aldılar. Şayet o zihniyet bir şekilde hükümet kursaydı Türkiye'nin neler yaşanabileceğini düşünebiliyor musunuz? Şu anda hayır için Avrupa'ya gidenler terör örgütünün oradaki uzantılarıyla beraber çalışıyorlar.
BİZ BURAYA BUNLARLA DEĞİL MİLLETİMİZLE BERABER GELDİK
Benim kadın bakanıma hakaret edenlerle çalışıyorlar. En son üzerimde benim olan resmim olan portreye silah dayadılar. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanına İsviçre'nin parlamento binasının önünde dev bir poster hazırladılar, silahı şakağına dayayacak, polisin nezaretlerinde terör örgütleri yürüyüşünü yapacak ve İsviçre yönetiminin herhangi bir sesi çıkmayacak. Hiç önemli değil, biz buralara milletimizle geldik, bunlarla gelmedik.
CUMHURBAŞKANI'NIN YÜCE DİVAN'A GİTMESİNİN ÖNÜ AÇILIYOR
Bu ülkede 25 günlük hükümetler kuruldu. Burada istikrar, güven olmaz. Türkiye bunların hepsini aştı. Hamdolsun milletimizden aldığımız güç, anayasadan aldığımız yetkiyle artık yeni bir dönem başlıyor. Cumhurbaşkanı yüzde 50+1 oy alması lazım ki, cumhurbaşkanı seçilsin. Cumhurbaşkanının Meclis'i fesih yetkisi yoktur. Meclis Cumhurbaşkanını ciddi manada denetleme yetkisine sahiptir. Şu anda Cumhurbaşkanı vatana ihanet suçundan Yüce Divan'a gider. Ama bundan sonraki süreçte hangi suçu işlerse işlesin, Meclis çoğunluğu saktirde Cumhurbaşkanı'nı Yüce Divan'a gönderiyor. Böyle bir süreç başlıyor.
ANA MUHALEFETİN BAŞINDAKİ ZATI FAZLA KONUŞMAYA GEKREK YOK
Turist olarak gelen hanımefendilerin uğrak yeri sizsiniz. Bunlar bizim hizmet sektöründeki en önemli alanlarımız. Şimdi ana muhalefet partisinin 16 Nisan'la ilgili eleştirilerin gerçekle ilgisi yok. Onlar kendilerine bir yalan dünyası kurmuşlar orada yaşıyorlar. Ana muhalefetin başındaki zatı daha fazla konuşmamıza gerek yok. Biz Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Abazası, Boşnağı 80 milyon tek milletiz. Şu bizim bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi yıldız her şehidimizin ta kendisi. 780 bin kilometre kareyle tak vatanımız var bizim. Bunu bölemeyecekler. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
BEN BU MİLLETİN BİR FERDİ OLMAKLA İFTİHAR EDİYORUM
Bu gece Regaip Kandili. Şehitlerimizi unutmayalım. Gazilerimize şifalar dileyelim. Tüm ailelerimizi, dedelerimiz, babalarımız tüm ölenlerimize inşallah rahmetler gönderelim. Rabbim onların da kabirlerini de inşallah cennetiyle mükafatlandırılsın. Dördüncüsü tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devletimiz yok. Bu devletimizi bölmek isteyenler FETÖ'cü paralel devlet yapılanmasına hayat hakkı tanımayacağız. 15 Temmuz'da bu girişimde bulundular. Ama hamdolsun milletimiz meydanlara döküldü gereken cevabı verdi. Ben milletime şükran borçluyum. Bu milletin ferdi olmaktan dolayı çok duyguluyum. Bu milletle iftihar ediyorum.
Kararname hazır.Özel Kalem Müdürüm Hasan Bey nerede? Getirin bakalım kararnameyi. Güzellik uzmanlarının tıbbi cihaz kapsamına girmeyen cihazları kullanarak, tıbbi amaçlı olmayan işlemleri yapabilmesi ve bu uzmanların sahip olması gereken belgeleri düzenleyen Bakanlar Kurulu kararını imzalıyorum.