Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders yaptığı yazılı açıklamada, "ABD’nin eylemini anlayışla karşılıyorum. Bu, Suriye rejimine karşı açık ve net bir uyarıdır. Kimyasal silah kullanıp bundan kaçış olmayacağını Esed'in kendisi de bilmeli." ifadesini kullandı.
Japonya Başbakanı Şinzo Abe, gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye'de rejime ait hava üssünü vurmasıyla ilgili olarak ABD'nin stratejisini anladıklarını ve desteklediklerini söyledi.
Abe, ABD'nin operasyonunun Suriye'deki durumun daha da kötüye gitmesini engellemeye yönelik olduğunu vurguladı.
Yerel medyadaki haberlere göre, Endonezya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Arrmanatha Nasir ise ABD'nin Şayrat Hava Üssü'nü vurmasından endişe duyduklarını söyledi.
Nasir, birçok kişinin hayatını kaybetmesine neden olan İdlib'de düzenlenen kimyasal saldırıyı kınadıklarını belirterek, "İdlib’de meydana gelen kimyasal saldırıyı gerekçe göstererek ABD'nin Suriye'deki Şayrat Hava Üssü'ne saldırmasını endişeyle karşılıyoruz. ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin onayı olmadan böyle bir füze saldırısı düzenlemesi tek taraflı askeri bir hamledir." şeklinde konuştu.
Çin'den itidal çağrısı
Çin Dışişleri Bakanlığı, Suriye'de Esed rejiminin yaptığı kimyasal saldırıyı kınadı ve ABD’nin Şayrat Askeri Üssü’ne düzenlediği füze saldırısının ardından taraflara itidal çağrısı yaptı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Çunying, başkent Pekin’de düzenlediği olağan basın toplantısında, Esed rejiminin İdlib'de kimyasal silah kullanması ve ABD'nin düzenlediği saldırıya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sözcü Hua, Esed rejiminin kimyasal saldırısına ilişkin "Çin, Suriye’de düzenlenen kimyasal saldırıyı kınıyor.” ifadesini kullandı.
Pekin yönetiminin herhangi bir ülke, örgüt veya kişinin herhangi bir koşul ve amaçla kimyasal silah kullanmasına karşı olduğunu belirten Hua, Çin’in, Birleşmiş Milletlerin (BM) ilgili mekanizmasının söz konusu kimyasal saldırıya yönelik bağımsız ve kapsamlı bir soruşturma yürütmesini desteklediğini söyledi.
Hua, Pekin hükümetinin Esed rejiminin söz konusu eylemini takip ettiğini ancak şu anki durumun daha da kötüye gitmesinin engellenmesi ve Suriye'de siyasi çözüm sürecinin korunmasının öncelik arz ettiğini savundu.
Hua, ABD’nin Şayrat Askeri Üssü’ne düzenlediği füze saldırısına ilişkin ise "İlgili tarafları itidalli olmaya ve bölgede tansiyonu yükseltecek uygulamalardan kaçınmaya çağırıyoruz." diye konuştu.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin İdlib'in Han Şeyhun beldesine düzenlediği ve 100'den fazla sivilin ölümüne neden olan kimyasal silah saldırısına tepki gösterdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Uluslararası kanunları ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ilkelerini açık bir şekilde ihlal eden menfur saldırıyı kınıyoruz." ifade edildi.
Uluslararası toplumdan, saldırının incelenmesi ve faillerinin ortaya çıkarılması için tarafsız bir araştırma komitesinin kurulması talep edilen açıklamada, güvenli ve istikrarlı bir Suriye, kitle imha silahlarının olmadığı bir Ortadoğu için hemen harekete geçme ve çalışma yürütme çağrısında bulunuldu.
"Rejime destek verenler sorumludur"
Suudi Arabistan'ın Amman Büyükelçisi Halid bin Faysal bin Turki Al Suud da kimyasal silah saldırısının, "uluslararası güçsüzlükten" kaynaklandığını, bu güçsüzlüğün Suriye rejimine böyle bir suçu işleme cesareti verdiğini söyledi.
Suudi Arabistan'ın, "Suriye'nin geleceğinde Beşşar Esed'in yeri olmadığı" yönündeki tutumunu hatırlatan Halid bin Faysal, "Rejime askeri ve siyasi destek verenler, uluslararası toplumun yasakladığı silahlarla Suriye halkını öldürme sorumluluğunu yükleniyor." ifadesini kullandı.