İşte Hüseyin Kaya'nın Donald'ın Trump Tiyatrosu Başlıklı Köke Yazısı
ABD Başkanını izleyenlerdeniz.
Gerçekte kendisi başka olan bir adam var sanki karşımızda.
Birkaç kişiliğin terkibi bir insanı oynuyor sanki.
Jest ve mimikleri müteveffa bir karakter bırakıp gitmiş herhalde.
Bir zihnin ürünü olmayan beyanları.
Hayır dediği şeyler evet dediği şeylerle karşılaştırılınca tezatlar içinde bir ortam çıkıyor karşımıza.
Seçildiğinin ertesi günü insani yani İslami vazifemizi köşemizden yapmıştık.
Dünya barışı insanlığın ve dünyanın geleceği konusunda yapması gerekenleri dile getirmiştik.
En sonda tebliğ görevimizi yapıp kendisinin İslam'ı seçmesini önermiştik.
Böylece yapması gerekenleri adaletle gerçekleştirebileceğini ifade etmiştik.
Tabii bunları yapmadı belkide yazdıklarımız kendisine ulaşmadı
Neden bu espriyi yapıyorum? Hatta bu cümleleri okuyucunun bizi komik bulması ciddiye almaması riskine rağmen yazıyorum tam olarak bilmiyorum.
Bildiğim hakikati söylemenin maliyeti ölüme kadar varan bir alanı ifade eder.
Alaya alınmak, deli gözüyle bakılmak, ciddiyetsiz bulunmak vb.
Hiç biri umurumda değil ey okuyucu.
Bu yaptığımız çağrıyı bir gün gelecek bütün devlet başkanlarına en ciddiye alınır şekilde bu milletin temsilcileri yapacaktır, ben o günlerin hikayesini yazıyorum.
İki gün önce yazdığım bir tweete @DonaltTrump hesap ismini ekleyince bir takipçim “Ekledin ya ismi abi şimdi hemen sana dönerler bundan etkilenirler” gibi bir yanıt yazmış.
Bir yönüyle buna da cevap vermiş olalım dedik.
Donald ve Trump ile ilgili izlenimlerimize devam edelim.
Birbiriyle uyumsuz el kol hareketleri var, kendi koltuğunda misafir gibi oturuşunu görmediniz mi?
Hatta “hey dostum lanet olsun bitse de gitsek” havasını.
Birden çok yazılımın kendisine yüklendiği becerikli bir robotun şaşırmış hallerini idrak etmiyor musunuz.
Kişisel gelişim uzmanlarının berbat ettiği becerikli bir yapıyı nasıl görmezsiniz.
İnsanlığı örtülmüş şeytani bir formatlamaya mecbur bırakılmış güçlü ama acınası bir durum.
İnsan benzeri davranmaya çalışan bir mağdur aslında. Bir daha bakın öyle değil mi yüz ifadesi.
Yıllar önce bir filmde “her şeyi tasarlanmış” diye haberler Trump içindi sanırım.
Tamamlanmayacak bir tiyatronun zorunlu baş oyuncusu kahramanımız.
Yazılarımda Tv programlarında ve özel sohbetlerimde ABD’nin daha yapısal ve köklü güçleri ile dünyayı yöneten “küresel fırfırlar” (Abdullah Çiftçi abiden izinle) Trump’a trajik bir son hazırlamaktadırlar diyorum. En son “Trump’a darbe yapacaklar. "Bu konuda Türkiye tecrübesinden yararlandırmak lazım"dedim. Hemen akabinde FBI başkanının kovulmasıyla ilgili olay gündeme geldi ve önümüzdeki hafta bu kişiyi dinleyecekler. Olumsuz bir beyanla Trump’ın azil meselesi gündeme gelebilecektir. New York borsası bu haberle üzerine sürekli yükselmekte iken üç yüz puan birden düştü dün itibariyle.
Şaka değil ortada bir ciddi tehlike vardır. Putin, Trump ile ilgili “yeterince çalışma imkanı” olursa değerlendirme yapabileceğiz dedi.
Hiç bir ülkeye bigane kalamadığımız gibi hele ABD’ye hiç.
Bu yüzden devlet yetkililerimizin ABD halkının iradesine saygı duyulması gerektiği noktasında açıklamalar yapması uygun olacaktır. Otorite varken iki buçuk milyon siyahi insan hapiste gökyüzünden mahrum yaşarken birçok insan hak ve ihlalleri varken birde otoritenin sarsıldığını düşünün.
Millet olarak medeniyet olarak çok işimiz var çok.
Bu Obama’nın Müslüman bir aileden geldiği söyleniyordu. Yaptıkları nedeniyle artık Hüseyin ismini hak etmiyor. Soyadıyla idare etsin. Demek ki ABD'ye Müslüman bir Türk seçilmediği sürece dünyada rahat yok.
Buda nereden geldi aklımıza diyeceksiniz.
Sayın Cumhurbaşkanı Beyaz Saray'da Külliye'de oturur gibi hatta ondan daha muhkem durur gibi duruyordu ya.
Neden bir gün ABD Başkanı bizim çocuklarımızdan biri olmasın diye hayal ettim.