Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazeteci Oğuz Haksever'in sunuculuğunda TRT ve NTV tarafından gerçekleştirilen "Cumhurbaşkanı ile 3. Yıl Özel Yayını"nda açıklamalarda bulundu, gündemde yer alan konulara ilişkin soruları cevaplandırdı.
TRT-NTV ortak yayınında ekrana getirilen “Cumhurbaşkanı ile 3. Yıl Özel” programında değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yıl kutlamaları hazırlığı hakkında “2019'da milletimiz 'durmak yok yola devam' derse partimiz de bize böyle bir görevi verirse 100. yılla ilgili çalışmalarımız çok farklı olacak. Şu anda o projeyle ilgili çalışmalarımızda ehliyetiyle, liyakatiyle bu noktada kendini ispat etmiş kardeşlerimizi değerlendireceğiz. Burada bir de ilim, irfan sahibi büyüklerimizin buna katkısı çok olacak diye düşünüyorum” dedi.
“TÜRKİYE YÜKSELİŞİNE DEVAM EDECEK”
Türkiye'nin IMF'ye borcunu ödemesine ve Türkiye'nin ekonomik dış baskılara karşı ne kadar güçlü olduğuna yönelik soru üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Kendilerine dedim ki; ‘Siz tamam belli bir kredi verdiniz, kredi veriyorsunuz ama bize emir verirseniz, bu emri kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye'yi Başbakan olarak ben ve arkadaşlarım yönetiyoruz, size bunun yönetimini veremeyiz. Dolayısıyla siz paranızı alın, gelin hesabınıza kitabınıza bakın. Biz IMF'e borcumuzu 23,5 milyar dolardı göreve geldiğimiz zaman. 23,5 milyar doları ödedik, 2013 borcu bitirdik. Ondan sonra onlar bizden borç talep etti, 'Verebilir misiniz?' diye. Ne istiyorlar dedim arkadaşlara. '5 milyar dolar' dediler. ‘tamam, verebiliriz’ dedik. Ondan sonra baktılar ki bu Türkiye ileri doğru gidiyor, vazgeçtiler, istemediler. O zaman bizim Merkez Bankası rezervi de 27,5 milyar dolardı. Şu anda hamdolsun bizim Merkez Bankası döviz rezervi de 109 milyar dolarlarda, buralara kadar çıktık. İşte bakın şu anda ihracat 150 milyar doların üzerine çıktı. Düşmüştük, tırmandık ama biz 158 milyar doları gördük. Bakın, Borsa İstanbul'da endeks olarak 100 binin üzerinde. Nerelerden geldik buraya. Şimdi bütün mesele, işinizi biliyorsunuz ve sağlam duruyorsunuz, neyi nerede harcayacaksanız bunu biliyorsanız, evvel Allah bu ülke yükselişe devam edecektir ve biz 2023 hedeflerini yakalama azminden de taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz."
CUMHURBAŞKANLIĞI KÜTÜPHANESİ
Kısıklı'da ikametgâhındaki kütüphanesinde fotoğraf sanatçısı Ara Güler tarafından çekilen fotoğrafın gösterilmesiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki kütüphaneye yönelik yapılacak kitap seçiminin nasıl olacağına dair soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu fotoğrafa ilişkin, "Bunlar benim imam hatip yıllarından itibaren aldığım kitaplarım, tabii Başbakanlığım dönemimde, diğer dönemlerde devam eden kütüphanem” dedi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yapımı devam eden kütüphaneye yönelik hedeflerinin büyük olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Benim evimde kütüphanem tamam, iki odamı tamamıyla o işe tahsis etmişim, üçüncü oda şimdi doluyor. Ankara'daki evim hakeza yine öyle fakat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi farklı olacak. İnşallah Cumhurbaşkanlığından sonra, bir Cumhurbaşkanlığı olarak tabii bir müzemiz olacak, bir de aynı şekilde bir kütüphanemiz olacak. İşte bu müzede uluslararası ziyaretlerde vesaire bize verilen birçok hediyeler, objeler, madalyalar, fahri doktoralar var. Bütün onları orada sergileyeceğimiz gibi işte, o müze içerisinde bunlar yerini alacak."
“250 ŞEHİDİMİZ HER BİRİNİN ADINA, BİR SELVİ AĞACI DİKİLDİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz'daki kapsamlı anma törenlerine dair kendisi için en önemli izleniminin sorulması üzerine, "İstanbul benim için büyük önem arz etti. Zira 15 Temmuz şehitler mekânı, İstanbul'da büyük önem arz etti ve oraya, güzel o mekâna layık bir eser konuldu ve 250 şehidimiz de her birinin adına bir selvi dikildi" diye konuştu.
“GELDİ ÖLÜMLÜ YALAN, GİTTİ ÖLÜMSÜZ GERÇEK”
Necip Fazıl Kısakürek'in "Sakarya Türküsü" şiirinden, "Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek" mısrasını okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "O selvilerin altında şehidimizin adı yazıyor, künye elektronik, dijital. Akşamları ışıklandırma var selvi oradan aydınlanıyor. Hakikaten proje gayet güzel, eksiklerimiz var inşallah oradaki o eksiklerimizi gidererek çünkü ziyarete gelenler orada araçlarını park etmede sıkıntı var biliyorum. Orada inşallah otoparklarımızı yapacağız iki kat. Bir tarafa da inşallah müze yapılacak. O müzeye de İstanbul şehitlerinin objeleri inşallah konulacak. Şu anda burada da şehitler makamı bitti, etrafta bir çalışma var. Aynı şekilde burada da bir otopark ve onun yanında bir müzeyi inşallah, İstanbul'da İstanbul Büyükşehir Belediyesi, burada Ankara, aynı şekilde yapacaklar. Burası da süratle inşallah bittiği zaman çevre daha da farklı, güzel olacak. Böylece ülkemizin değişik yerlerinden gelenler buraya geldikleri zaman, hakikaten bakıyorsunuz, onların bir başka heyecanı var. Ben de onlarla zaman zaman buluşuyorum, o bize başka bir heyecan, gerçekten başta bir manevi haz veriyor. Bundan dolayı da ayrı bir mutluluğu yaşıyoruz. Sadece Türkiye değil, yurt dışından gelenler bile hemen Millet Camiine geliyor, orayı bir ziyaret ediyor, onlar da bize gerçekten ne kadar hayırlı bir iş yaptığımızı en güzel şekliyle ispat ediyor."
“100. YILLA İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZ ÇOK FARKLI OLACAK”
Cumhurbaşkanlığı himayesindeki Cumhuriyetin 100'üncü yıl kutlamaları hazırlıklarının hangi aşamada olduğunun sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: "İnşallah eğer 2019'da milletimiz 'durmak yok yola devam' derse partimiz de bize böyle bir görevi verirse 2023'te inşallah 100. yılla ilgili çalışmalarımız çok farklı olacak. Şu anda o projeyle ilgili çalışmalarımızda ilgili birçok arkadaşlarımızı, ehliyetiyle, liyakatiyle bu noktada kendini ispat etmiş kardeşlerimizi değerlendireceğiz. Hocalarımızı değerlendireceğiz. Sadece mimar, mühendis işi değil o iş. Burada bir de ilim, irfan sahibi büyüklerimizin buna katkısı çok olacak diye düşünüyorum."
“OKUYAN, DÜŞÜNEN, NETİCEYE TAŞIYAN BİR GENÇLİK LAZIM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023'te muasır medeniyetler seviyesinin üstüne nasıl çıkılacağının çalışmalarının da başlatılacağını söyledi. Bunun için de altyapıyla üstyapıyla ilimde irfanda Batı'yı aşacak bir gençliğin yetiştirilmesi gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle gençlere verilen önemin bu noktada arttığını vurguladı. Her alanda bu işi aşacak bir neslin yetiştirilmesi gerektiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu neslin övünç kaynağı olacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Elinde baltayla, molotofkokteyliyle, silahla, şunla bunla dolaşan bir nesil değil, bize öyle bir nesil lazım değil. Bize okuyan, düşünen, düşündüğünü uygulayan ve onu neticeye taşıyan bir gençlik lazım." değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'de lisanslı sporcular noktasında son dönemde adeta bir devrim yaşadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençleri sadece siyasete sokmanın işi bitirmediğini belirti.
“SPORUN BÜTÜN BRANŞLARINDA ALTINA YÜRÜMELİYİZ”
Gençlerin birçok etkinlikte yerini alması gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Lisanlı sporcu sayımız şu anda artık milyonlarla anılır hâle geldi. Hemen hemen bütün spor branşlarında Türkiye yerini almaya başladı ama biz şimdi bununla kendimizi yeterli görmüyoruz. Bütün branşlarda artık bizim altına doğru yürümemiz lazım. Sadece spor deyince akla futbol gelmemeli. Basketbol, voleybol, atletizm, tenis, masa tenisi, yüzmenin tüm branşlarında bunu yakalamamız lazım" diye konuştu.
“HER İLDE KAPALI SPOR SALONUMUZ VAR”
Özellikle kış sporlarında çok daha iyi bir konuma gelinmesi gerektiğini, bu spor dalı için ülkede çok önemli tesislerin yapıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Erzurum'da çok ciddi yatırımlar yapıldı. Şimdi bu yayılıyor. Biz artık bir de neticeyi alalım diyoruz. Baskette artık iyi bir noktaya geldik. Artık baskette dünyada ilk üçü zorluyoruz. Sağ olsun benim danışmanım Hidayet Türkoğlu da Basketbol Federasyonu Başkanı. Göreve geldiğimizde Türkiye'de kapalı spor salonu kaç taneydi? Şimdi neredeyse her ilde kapalı spor salonumuz var. Bu salonlarda müsabakalar yapılsın. Bu gençliği aynı zamanda kötü alışkanlıklardan koparır. O potalarla onlar meşgul olsun. Oradaki bir mahalleliyi bu işlerle sorumlu hâle getirerek bunu yaygınlaştıralım."
YURT DIŞI ZİYARETLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir seyahati esnasında, uçakta konuşma metinlerini incelediği fotoğrafın sorulması üzerine, "Büyük ihtimalle bir yurt dışı programı konuşma metni. En az iki kere onun gözden geçmesi lazım. İki kere onu gözden geçiririm, çıkması gereken yerler varsa onları çıkartırım, bu arada da dersimi çalışmış olurum" değerlendirmesinde bulundu. Seyahatler esnasında uçakta saatini ayarladığı bir fotoğrafın ve uçaktaki heyetin koşuşturmacasının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi uçakta bazen ben onları ziyaret etmek isterim. Onlar da benim ziyaret edeceğimi duydukları zaman edeplerinden, eğer ceketlerini çıkarmışlarsa hemen ceketine giymeye yeltenirler veya uygun durumda değilse kendilerini uygun hâle getirirler. O telaş, koşuşturmaca biraz oradan kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı.
“KİBİR VE GURUR BİZE AİT DEĞİL; BİZE TEVAZU YAKIŞIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı programlarda halkla bir araya gelmesi ve bazı vatandaşlarla kucaklaşmasını, "bu kucaklaşmalar bir başka" sözleriyle değerlendirdi. Vatandaşla kucaklaşmadığı zaman "bu ne kibirli, ne gururlu ya" denildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kibir, gurur bize ait değil. Bize tevazu yakışır. Gurur, yücelik Allah'a aittir. Seninle bu şekilde kucaklaşmak isteyene o şekilde bir mukabelede bulunduğun zaman o artık ömür boyu bunu unutmaz. Biz de onun gereğini yapalım dedik ve yapıyoruz elimizden geldiği kadarıyla. Bundan da taviz vermeyi hiçbir zaman düşünmedim, düşünmüyorum" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son dönemde enerjide ciddi girişimler oldu. Aynı zamanda bir de iklim değişikliği, sera etkisi konusu var. Enerji konusunda Cumhurbaşkanlığınız döneminde bir ivme sağlandı mı? Hedefler ne?" sorusu üzerine, göreve geldiklerinde enerji konusunda Türkiye'nin durumunun çok iyi olmadığını ifade etti.
“RÜZGÂR ENERJİSİ YATIRIMLARI CİDDİ MANADA ÇOĞALDI”
Enerji deyince akla hep hidroelektrik santralleri, kömürün altyapısını oluşturduğu termik santraller ve bütün bunların yanında ithalata dayalı doğalgaz çevrim santrallerinin akla geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte fuel oil noktasında, özellikle hava kirliliği meydana getirdiği için zaman zaman mazot kullanıldı. Emisyon ölçümlerinde bunlarda partikül olayı çok çok tehdit edici unsur oluşturuyordu. Onun için de 'daha çok doğal gaz kullanalım' dendi ama doğal gazın da maliyeti çok yüksek. Yenilenebilir enerjiye dönüşte doğal gaz o dönemde önde geliyordu. Daha sonra biz rüzgâr enerjisi santrallerine yönelik adımlar attık. Bu konuda Türkiye'de hakikaten yatırımlar ciddi manada çoğalmaya başladı. En son Siemens'in kazanmış olduğu ihale... Sekiz uluslararası firma bizim yerli firmalarımızla iş birliği yaparak buna girdiler. Bunlar burada üretim yapacaklar, yatırım yapacaklar, ondan sonra da gösterilen alanlara rüzgâr enerjisi santrali kuracaklar. Bu bizim için çok önemliydi" değerlendirmesinde bulundu.
“ENERJİ FİYATLARI DÜŞECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce güneş enerjisiyle ilgili önemli bir adım atıldığını, buna da katılımın gayet iyi olduğunu aktardı. Türkiye'nin Çorlu'dan Şırnak'a kadar uzanan linyit kömürü damarıma sahip olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Elimizde böyle bir imkân varken biz niçin bunu değerlendirmeyelim. Biz cari açık noktasında da bizi kurtaracak böyle bir adım için bu noktada kömürde ithali durdurma noktasına geldik. Artık son dönemlerde ithal kömür yok. Biz şimdi kendi kömürümüzü kullanır hâle geldik. Teknoloji ilerledi, bacalara hava kirliliğini engelleyici aparatlar takılmak suretiyle bu engelleniyor. Bununla şehri hava kirliliğinden kurtarmış oluyoruz. Bu noktada hidroelektrikte iyi bir konumdayız. Bol miktarda enerji üreten barajlar kurduk Türkiye'de. Hâlâ bu barajları kurmaya devam ediyoruz. Barajlardan hem enerji üretiyoruz hem sulamada istifade ediyoruz. Gerekirse içme suyunda da buralardan istifade etme imkânımız var. Şimdi attığımız önemli bir adım var o da nükleer enerji. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali var. Onun çalışmaları devam ediyor. Bunu Ruslar ile yapıyoruz. Bir diğer adım da Sinop Nükleer Enerji Santrali. Onu Japonlar ve Fransızlar ile yapıyoruz. Üçüncü bir nükleer enerji santrali çalışmasının da yer hazırlıkları bitmiş durumda. Bakanlığımız onun da çalışmasını yapıyor. Bunlar bittiği zaman bize 10 bin megavatın üzerinde enerji imkânı sağlayacak. Bütün bunlar devreye girdiği anda enerji fiyatları ciddi manada düşecek."