CTP Manifestonun ikinci kısmı olan Demokratikleşme Paketi’nin de paylaşıldığı toplantıda Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Programı hakkında da detaylı bilgi verildi. CTP’nin yeni dönem politikalarının merkezinde ekonominin olduğu üzerinde duran Erhürman, ilk bölümde manifestodan bilgi aktardı, ikinci bölümde soruları yanıtladı.
Lefkoşa’da genç girişimcilerin hayata döndürdüğü Alice Home’da gerçekleştirilen toplantıda haysiyet, adalet, üretim ve hizmet etrafında şekillenen politikalar paylaşıldı. Turizmin odak noktasına alındığını kaydeden Erhürman, UBP-DP Hükümeti’nin Karpaz’a dahi el attığını, şimdi de kalkmış ‘emirname yırtılıp atılacak’ dediklerini belirterek, CTP’nin, Karpaz bölgesinde tarım, alternatif turizm ve eğitim odaklı bir kalkınma planı hazırladığını, bu bölgeyi kalkınmada öncelikli bölge olarak belirlediğini ve bölge gençlerine istihdam ve girişim olanakları yaratmayı hedeflediğini, imar planını iki yıl içerisinde özel sektörden ve üniversitelerden de hizmet alarak hazırlamayı programladığını, UBP’nin bu tavrının bölgenin mahvolmasına sebep olabileceğini söyledi. Erhürman ilçeler bazında atılacak büyük adımlardan da bahsederek, Girne ve Mağusa limanlarına marina yapılması ve Lefkoşa ve Mağusa sur içi, Girne antik liman bölgesi ve Lefke kasaba bölgesinde ‘old town’ların yaratılması için plan ve projelerinin hazır olduğunu kaydetti. Erhürman, CTP’nin görev süresi boyunca teşviklerin de yapılacak planlar çerçevesinde verileceğini söyledi.
YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE YENİ DÖNEM
Göreve gelir gelmez, Ceza Muhakemeleri Usulü Yasası’nın, “Bakanlar Kurulu, ehil ve uygun gördüğü herhangi bir kişiye, ismen veya makam olarak, işlenen herhangi bir suç ile ilgili olarak, soruşturma yapmak için yetki verebilir” hükmünün kullanılarak, gündemde önemli yer tutan yolsuzluk iddialarının soruşturulmasına derhal başlanacağını kaydeden Erhürman, özel soruşturma memurları vasıtasıyla bu soruşturmalardan hızla sonuç alınacağını belirtti. Yolsuzlukları daha hızlı tespit etmek ve sorumlular hakkında idari ve cezai işlemler başlatmak için gerekli adımların hızla atılacağını ifade eden Erhürman, Mal Bildiriminde Bulunulması Yasası’nda yapılacak değişikliklerle Yasa kapsamına giren tüm kişilerin haksız mal edinme, mal kaçırma veya gizlemesinin önüne geçilmesi için daha etkin ve hesap vermeyi zorlayıcı mekanizmaların devreye sokulacağı üzerinde durarak, CTP’nin hükümette olduğu 2014 yılında güncellenerek işlevsel hale gelmesi sağlanan Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın yarattığı olumlu zeminin elektronik ortam dahil kapsamı genişletilerek, işlevselliğinin daha da artırılmasının sağlanacağını kaydetti. Erhürman yasaların AB mevzuatı ile uyumlaştırılması sürecine de yeniden başlanacağını söyledi.
GÖÇ YASASI’NIN YARATTIĞI EŞİTSİZLİK GİDERİLECEK
47/2010 sayılı “Göç Yasası” adıyla bilinen Yasa başta olmak üzere, yaptıkları iş, çalışma koşulları, üstlendikleri yetki ve sorumluluk arasında fark bulunmayanlara farklı uygulama yapılmasına yol açan yasaların bütçe olanakları çerçevesinde kademeli olarak ve süratle eşitlik ilkesine uygun hale getirileceğini ifade eden Erhürman, “bizimkisi bir var oluş planı ve bu seçim de var oluş seçimidir. Gençlerin bu ülkeye tutunmaları için çalışacağız, en önemli gayemiz bu. Bu ülkenin kaymak tabakasını beyin göçüne veriyoruz. Buna izin vermeyeceğiz” dedi. Erhürman asgari ücret konusuna da değinerek sol bir parti olarak kişi başına düşen milli geliri önemsediklerini ancak adil gelir dağılımını de en az onun kadar çok önemsediklerini söyledi. Erhürman, “sadece daha çok üreteceğimiz ve daha fazla gelir elde edeceğimiz bir sistem değil, aynı zamanda daha adil bölüşeceğimiz bir sistem de yaratma hedefindeyiz. Asgari ücret asgaridir ama bizim dönemimizde kıdeme ve uzmanlaşmaya bağlı olarak artırılması gündeme gelecek. Kıdeme, uzmanlaşmaya göre asgari ücret tabanları oluşturulacak” dedi.
ÇAĞDAŞ DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI
Demokrasi ve insan haklarının gelişmesi adına mevzuatın ve uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ek protokolleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin konuyla ilgili içtihadı çerçevesinde şekillendirileceğinin altını çizen Erhürman, “ülkemizde yaşayan veya bulunan ve mülteci olmasından, cinsiyetinden, cinsel kimliğinden, cinsel yöneliminden, etnik kimliğinden, dini veya mezhepsel inancından, doğum yerinden, yabancı uyruklu olmasından, engelinden, yaşlı veya çocuk olmasından veya benzer sebeplerden dolayı çeşitli düzeylerde ayrımcılıkla karşılaşan kesimlerin, mevzuattan, uygulamadan veya yaygın toplumsal algıdan kaynaklı sorunları insan haklarıyla ilgili uluslararası düzenlemelerden ve kriterlerden hareketle yeniden ele alınacaktır” dedi. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılmasının önünün açılabilmesi için gerekli olan mevzuat değişikliği çalışmalarının başlatılacağını açıklayan Erhürman, vicdani ret hakkının da düzenleneceğini belirtti. Kişilerin zorunlu din derslerine katılmama haklarının mevzuatta ve uygulamada korunacağını ifade eden Erhürman, “ülkede yaşayan insanlarımızın kendi din ve mezheplerine yönelik eğitim alma ve ibadet haklarını kullanmaları sağlanacak” dedi. Erhürman ayrıca özel sektörde sendikalaşma hakkının kullanılabilmesi için teşvikler ve destekler sağlanacağını da belirtti.
HAKSIZ VE KEYFİ YURTTAŞLIK DAĞITMAYA SON
Yurttaşlık Yasası’nda yer alan, Bakanlar Kurulu tarafından yurttaşlığa alınması zorunlu görülenlerin Bakanlar Kurulu tarafından yurttaşlığa alınmasına olanak tanıyan hükmün kaldırılacağını açıklayan Erhürman, Yurttaşlık Yasası’nda yer alan ve ülkeye çeşitli alanlarda katkısı olacakların Bakanlar Kurulu tarafından yurttaşlığa alınmasına olanak tanıyan hükmün ayrıntılı gerekçelere bağlanacağını ve yurttaşlığa alınmada keyfiliğin ortadan kaldırılacağını kaydetti. Yabancı işçi çalıştırma koşullarının da yeniden düzenleneceğini belirten Erhürman, “yabancı işçilerin ülkemizde çalışma süreleri sıkı bir denetime tabi tutulacak ve yalnızca ülkede gerçekten ihtiyaç duyulan alanlarda çalışan yabancı işçilerin yurttaşlığa başvuru hakkı kazandıracak sürelerle ülkede çalışmalarına olanak tanınacak” dedi.
HÜKÜMET PROGRAMI VE KOALİSYONLAR
Erhürman bir soru üzerine olası koalisyon hükümeti kurma konusundaki görüşlerini ise şöyle aktardı:
“UBP ile hükümet kurmayız dışında bu yönde başka bir açıklama yapmadık. Yalnız şunu söylemeliyim ki bu kez kırmızı çizgilerimiz daha da önemlidir. Biz oturduk ve ciddi ciddi çalıştık; bu ülkeyi önümüzdeki beş yıl için, on yıl için, onbeş yıl için planladık, programladık. Bizimle aynı çizgide olanlarla görüşürüz ve yapanın yanına kar kalmayacak uygulamaları da kabul etmeleri koşuluyla koalisyonu konuşuruz. Eğer tek başına hükümet kuramazsak bu temel yaklaşımı, planı programı, hesap sormayı içeren bir koalisyonu görüşmeye hazırız. Başbakan olur olmaz bekleyen dosyalar için bakanlar kurulundan özel soruşturmacı atayacağım. UBP ile koalisyon kurmamız bu nedenle mümkün olmayacak. Hükümet programına koydukları hiçbir şeyi yapmayan bir partidir bu. CTP dünün hesabını sormaya, yarınları ise programı ve kadrosuyla kurmaya geliyor. Yolsuzlukla mücadele ve demokratikleşmede yeni bir dönem başlayacak”.