Antalya'da Kundu oteller bölgesindeki bir otelde 9 Ocak'ta başlayan 'Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvancılık Çalıştayı', Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın katıldığı kapanış töreniyle sona erdi. Çalıştayın kapanış konuşmasını yapan Bakan Fakıbaba, Türkiye'de hayvan envanteri konusunda net bir bilgi olmadığını söyledi. Bu konuda bir çalışma yaptıklarını belirten Fakıbaba, kesin bilgileri bu yıl alacaklarını kaydetti.
HAYALİNDEKİ KÖYÜ ANLATTI
Sorunun temelinde kırsal kalkınma olduğunu dile getiren Bakan Fakıbaba, kırsal kalkınma gerçekleştirilmediği takdirde tarımda ve hayvancılıkta başarılı olmanın mümkün olmadığını belirtti. Bakan Fakıbaba, hayalindeki köyü de şöyle anlattı:
"Ahırı pırıl pırıl, hayvanı ile haşır neşir, hayvanı ona ürününü veriyor, onu geçindiriyor. Sonra evine gelip üstünü başını değiştirip duşunu alıyor. Sonra halı sahaya gidiyor. Köyünde kütüphanesi var, kitap okuyor. Bunu başarabiliriz. Köysel dönüşüm çok daha rahat ve ekonomik, huzurlu bir olay ki tarımı, hayvancılığı ve sanayiyi tutabileceğiniz yerler. Bunun bilincinde değiliz."
'ÇİFTÇİ ÖRGÜTE, ÖRGÜT ÇİFTÇİYE GÜVENMİYOR'
Yerel örgütlenmede yetersizlik vurgusuna dikkati çeken Ahmet Eşref Fakıbaba, bir güvensizlik olduğunu söyledi. Üreticinin örgütüne güvenmediğini dile getiren Fakıbaba, örgütün de çiftçiye güvenmediğini aktardı. Devletin de örgüte güvenmediğine dikkat çeken Fakıbaba, "Ters bir olay almış başına gidiyor. Kurumsallaşmamız lazım. Problemi açık ve net konuşmamız lazım. Küçük üretici örgütünü kendini sömüren bir araç olarak görüyor. Bu güvensizliği el ele verip kırmamız lazım. Gelişeceksek örgütler sayesinde gelişeceğiz. Ama üyelerin örgütlerine çok iyi bakması lazım. Acilen bunun düzeltilmesi lazım" diye konuştu.
'HOCA SIFATIYLA ÇIKIYORSUN MİLLETİ YANLIŞ YÖNLENDİRİYORSUN'
Halk sağlığının çok önemli olduğunu belirten Bakan Fakıbaba, bazı akademisyenlere de eleştirilerde bulundu. Ahmet Eşref Fakıbaba, "Bunlar kendini bilmez şekilde anlatıyor; 'şunu yiyin, bunu yemeyin'. Ya Allah aşkına hoca sıfatıyla çıkıyorsun, milleti yanlış yönlendiriyorsun. Yok efendim bal iyi değildir; Türkiye'de üretilen bal kalite olarak nerede var? Aşırıya kaçmadan karnınız doyduğu an bırakmak kaydıyla yiyin kardeşim. Tereyağını da balı da ekmeğini de yiyeceksin, ben demiyorum ki 5 ekmek yiyeceksin. Herkesin bir kalori seviyesi vardır. Bazı insan acaba 50 zeytin yiyebilir miyim diye uğraşıyor, böyle bir şey olabilir mi? Yiyebildiğiniz kadar yumurta yiyin deniliyor, böyle şey olur mu arkadaş" dedi.
'KADINA DEĞER VEREMEZSEK BAŞARILI OLAMAYIZ'
Bakan Fakıbaba, kadın ve gençlere önem verilmesi gerektiğini de belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Kadına önem vermediğimiz takdirde hiçbir şey de başarılı olamayız. Sosyal güvencesi de olacak. Nüfusun yüzde 65-70'i şehirlerde, yüzde 30'u köylerde yaşıyor. Kırsal kalkınmaya verdiğimiz desteğe bakıyorum, yeterli değil. Yeterli olmadığı zaman kırsal kalkınma olmuyor. Kırsal kalkınmayı geliştirmemiz lazım. Gencin ve kadının şehirde durmamasının nedeni budur."
KILIÇDAROĞLU'NA CEVAP VERDİ
İthal et konusunda da açıklama yapan Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba, ithal etin, tüketimin yüzde 4- 5'i kadar olduğunu belirtti. Bakan Fakıbaba, "Sen zam yapmak istiyorsun, dışarıdan gelen eti bahane ediyorsun. Niye direkt konuşmuyorsun, vatandaşı niye yanlış yönlendiriyorsun? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bana 'Sırbistan'da etler nasıl kesiliyor, kim kesiyor?' diye soruyor. Sırbistan'da daha kestirmedik ki. Daha oradan et almadık. Sayın Kılıçdaroğlu, size danışmanlar bilgi getirdiği zaman doğruluğuna bir bakın. Ben Sırbistan'dan et almadım, ben almadım ki kesilsin. Sözleşmeler yapıldı ama daha almadık" dedi.
Konuşmasının ardından Ahmet Eşref Fakıbaba, bazı akademisyenlere teşekkür plaketi verdi.