Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde Akdeniz’de giderek artan zehirli aslan balığı ve balon balığı tehlikesine yönelik bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı’nın yürütücüsü ve Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın (TÜDAV) ortağı olduğu “Antalya’nın Deniz ve Kıyılarının İklim Değişikliğine Adaptasyonu” konulu Avrupa Birliği (AB) Projesi kapsamında “Deniz ve Halk Sağlığı” toplantısı düzenlendi. ‘Balon ve Aslan Balıklarının İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri’ konulu toplantıda sağlık ve turizm sektörleri ile 50 farklı kurumdan katılımcılar yer aldı. Denizlerimizde daha sık görülmeye başlayan yabancı türlerden olan balon balıkları, aslan balığı ve denizanalarıyla ile ilgili farkındalık yaratmayı amaçlayan bilgilendirme toplantısına Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Kliniği'nden Uz. Dr. Selin Gamze Sümen konuşmacı olarak katıldı. Adana’da aslan balığı zehirlenmesi yaşayan Kaynar ailesinin bireyleri, Buğra Kaynar, Başak Kaynar ve Cengiz Kaynar da yaşadıklarını anlattı.
DENİZLERİN EN İSTİLACI BALIĞI
Uz. Dr. Selin Gamze Sümen, aslan balığının gezegendeki en agresif istilacı türlerden biri olduğunu belirterek, “Zehirli yüzgeçleri dikkatle temizlendikten sonra eti oldukça lezzetlidir ve yenebilmektedir. Bu yüzgeç ışınları zehirlidir. Dikensi yüzgeçlerin batması sonucu zehirlenme tablosu ortaya çıkabilir. Çoğu kazayı onları yakalayan balıkçılar, dalgıçlar ve dikkatsiz yüzücüler yaşamaktadır. Yüzgeç ışınının deriye batması ile aşırı ağrı, deride kızarıklık ve şişlik, baş dönmesi, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, ateş, nefes darlığı, uyuşma, diyare ve terleme gibi yakınmalar olur. Alerjiye yatkınlığı olan bireylerde şok tablosu gelişebilir” diye konuştu.
Aslan balığının Türkiye sularında ilk kez 2014 yılında İskenderun Körfezi’nde görüldüğünü belirten Sümen, “4 yıl içindeki dağılımına baktığımızda tüm Akdeniz kıyılarımıza İskenderun Körfezi’nden Muğla kıyılarına kadar yayıldığını görüyoruz. Bu çok hızlı bir dağılım ve bollukları da azımsanamayacak ölçüde fazla” ifadelerini kullandı.
Sümen diğer zehirli bir tür olan balon balığını tüketmenin ölümlerde neden olabileceğini kaydetti.
KÜRESEL ISINMA İLE ÇOĞALIYORLAR
Uz. Dr. Selin Gamze Sümen aslan ve balon balık türlerinin neden Türkiye sahillerine kadar geldiğinin sebebini şöyle açıkladı: “1869 yılında Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbirine bağlayan Süveyş Kanalının açılmasıyla birçok Kızıldeniz türü Akdeniz’e giriş fırsatı buldu. Daha önceleri dağılımları bu kadar geniş olmayan birçok yabancı tür küresel ısınmayla birlikte artan deniz suyu sıcaklıkları, değişen çevre koşulları ve yerli türlerin rekabet gücünün zayıflamasıyla Akdeniz’de hızla yayılma imkânı buldu.”
YAŞADIĞI TEHLİKEYİ ANLATTI
Toplantıda Adana’da yaşayan 14 yaşındaki Buğra Kaynar, denizde yüzdüğü sırada aslan balığının sokması sonrası yaşadıklarını paylaştı. Buğra Kaynar şunları anlattı: “Zehirli diken elime batar batmaz fenalaştım. Hemen hastaneye kaldırdılar. Kasılma yaşadım, üşüme hissettim ve baş dönmesi oldu. Çok şiddetli bir ağrı vardı ve doktorlar ağrıyı uzun süre dindiremedi. Sıcak su tedavisi uyguladılar dindirmek için. İki gün yoğun bakımda yattım. Hastaneden çıkana kadar serum takılıydı. Dikenin battığı parmağım çok şişti adeta yeni bir parmak çıktı üstünde.”