Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel Konyaaltı Sahil Projesi ihalesi ile ilgili iddialara açıklık getirdi.
Antalya’nın pırlanta gerdanlığı olarak nitelendirdiği Konyaaltı sahiline bir kuyumcu hassasiyetiyle yaklaştıklarını dile getiren Türel, “Kriminal vakaların adresi haline gelmiş Konyaaltı Sahilini cebine parasını koyup gelene emanet edemezsiniz. 2012’de Konyaaltı Belediyesi’ne yıllık ödenen 62 bin liraya kira bedeli bizim yaptığımız ihale ile 8,5 milyon liraya çıkmıştır” diye konuştu. Türel, “Antalya’da en az 15 firma, Türkiye’de de 150 firmanın ihale şartlarına haiz olduğu bir ortamda hangi akıl ve mantıkla bir firmayı tarif ediyor diye iddialar söz konusu oluyor” dedi.
Büyükşehir Belediye Meclisinin nisan ayı olağan meclis toplantısında CHP Grup Sözcüsü Cansel Çevikol’un Konyaaltı sahil projesi ihalesi ile ilgili “Adrese teslim ihale” iddialarına cevap veren Başkan Türel, “Konyaaltı sahilinin bir turizm işletmesi gibi yönetilmesi gerektiğini düşünerek böyle bir yönetim modelini meclisten geçirdik ve ihalesini bu şekilde hazırladık” dedi.
Konyaaltı Sahilinin yalnızca Antalya’nın değil, Türkiye’nin hatta dünyanın göz bebeği olduğuna işaret eden Başkan Türel, “Adeta bir kuyumcu hassasiyetiyle burada adımlarımızı atıyoruz. Projemiz bildiğiniz gibi Mimarlar Odası ile yapılan bir yarışma neticesinde elde edildi ve bu proje aynen uygulanıyor. Başlangıç itibariyle kamuya, idaremize, belediyemize bir yük mali bir yük oluşmadan Yap-İşlet-Devret formülüyle bir ihale yöntemi denendi ancak katılımcısı olmadı. Biz de iş başa düştüyse gereğini yaparız dedik ve kolları sıvadık” diye konuştu.
Geçmişten ders aldık
Konyaaltı Sahili’nin geçmişte kriminal vakaların adresi haline geldiğini hatırlatan Başkan Türel, “Sahilin işletmesini takdir edersiniz ki cebine parasını koyup gelen ve trilyonları bastıran herkese emanet edemezsiniz. Aksi takdirde Konyaaltı’nı kaybedersiniz” ifadelerini kullandı. Konyaaltı Sahili’nin bir turizm işletmesi gibi yönetilmesi gerektiğini düşünerek böyle bir ihale şartnamesi hazırladıklarını vurgulayan Türel, şunları söyledi; “Konyaaltı hem Antalyalıların, hem yerli turistlerin, hem de yabancı turistlerin fevkalade itibar ettiği bir sahil. O yüzden burasının bir turizm mantığıyla işletilmesi gerektiği kaçınılmaz. O yüzden burada da Tünektepe’de olduğu gibi 1500 yatak konaklama mecburiyeti var. Burada özellikle 1500 yatak en az olmak kaydıyla, 5 yıldızlı turizm bakanlığından turistik yatak kapasitesi olma şartı ve beraberinde A grubu seyahat acentası sahibi olma şartını aradık. Bunların iki ayrı ortak tarafından değil bir firmanın nezdinde olması gerektiğini, o bir firmanın da ortak gelecekse yüzde 51’ine sahip olması gerektiğini koyduk. Neden geçmişte maalesef bu acı tecrübeleri yaşadık. Oralardan da ders alarak bütün bunları düşündük”
Hepsi hikaye, hepsi iftira, hepsi yalan
İhale öncesinde Antalya’da turizmle ilgili Sivil Toplum Kuruluşları’nın başkanlarıyla da sık sık görüştüğünü ifade eden Başkan Türel, ihale şartlarına haiz Antalya’da en az 15, Türkiye’de de 150 firma olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de 150 firmanın bu şartlara haiz olduğu bir ortamda hangi akıl ve mantıkla bir firmayı tarif ediyor diye iddialar söz konusu oluyor. Bunları söyleyenler siyasetin içinde yer etmiş, geçmişte de ticaretle sanayiyle meşgul olmuş insanlar. Yazık. Biraz ayıp oluyor ‘öğren de gel’ dememiz lazım. Tavlayı koltuğunun altına sıkıştırıp yenileni göndeririz ya. Bugünler de tavla sayısı artmaya başladı. Öğren de gel diyeceğiz yani. İnsan bir sorar. Bizden kim bilgi istedi de vermedik. Ama kulaktan dolma, çalakalem bilgilerle sadece ve sadece Antalya’da yaptığımız hizmetlerin kafa karıştırarak itibarsızlaştırılması amacı dışında bu söylenenlerin başka hiçbir amacı yok. Bu kadar basit. Keşke şu söylenenlerin içinde benim istifade edebileceğim bir harf çıksa. Hepsi hikaye, hepsi iftira, hepsi yalan” dedi.
Geçmişte de bu modelle ihale dildi
İhaleden bir gün önce 7 firmanın dosya aldığını açıklayan Türel, “İhaleye ben de birden fazla firma katılmasını isterdim. Antalya’da bu iki şartı sağlayan çok firma var. Bize niye acaba bir firma geldi diye soranlar Antalya’daki o firmalara niye Antalya’nın bu değerine sahip çıkmadınız diye sormuyor” dedi . Konyaaltı Sahili’nin geçmişte yap-işlet-devret modeliyle ihale edildiğini de hatırlatan Baştan Menderes Türel, “2012’de Konyaaltı Belediyesi’ne yıllık 62 bin liraya kira bedeli ödenirken bu rakam bizim yaptığımız ihale ile 8,5 milyon liraya çıkmıştır. Benim hesap makinesi şaşırıyor. Bedelin kaç katı arttığını siz hesaplayın. Burada rekabet koşulları oluşmamış cüzi bir arttırım yapılmış diyerek geçmişle de mukayese yaptığınızda 62 bin lira nerde 8,5 milyon lira nerde” diye konuştu.
Çuvaldızı kendinize de batırın
Proje kapsamında sahilin yüzde 94’ünün halka açık olduğunun da altını çizen Başkan Türel, halkın sahilden istediği şekilde yararlanacağını, istediği yerde denize girebileceğini de belirtti. İhaleye tek firma girdiği için ihalenin gerçekleşmeyeceğine dair bir hüküm bulunmadığını vurgulayan Türel, Muratpaşa ve Konyaaltı Belediyelerinde de bu tür ihalelerin yapıldığını ve onaylandığını söyledi. Türel, “Bazı şeyleri konuşuyorken çuvaldızı kendinize batırın. Eğer bu bir şuçsa o şuçu siz defalarca işlediniz. Böyle bir şuç yok. Hukukta olmayan şeyleri varmış gibi uydurmayalım. Biz Konyaaltı ihalesini tamamen büyük bir hassasiyetle ve Konyaaltı’nın en iyi şekilde işletilmesi adına ve halkımızın memnuniyetinin en yüksek düzeyde olacağı bir düşünce içerisinde gerçekleştirdik. Yapılan iş ve işlemler tamamen hukuka uygundur” ifadelerini kullandı.
Soruşturma izni verilmeyen bir başkanım
“Hukuka uygun olmadığını düşündüğünüz bir husus varsa gereğini yapın” diyen Türel, isteyenlerin İçişleri Bakanlığı ve savcılığa suç duyurusunda bulunabileceğini hatırlatarak “Siz gereğini yapmıyorsunuz. Çamur at izi kalsın mantığıyla bizim hizmetlerimizi itibarsızlaştırmak istiyor olabilirsiniz ama bunu yaparken kendi, bindiğiniz dalı da kesiyorsunuz. Bugüne kadar hakkında tek bir soruşturma izni verilmeyen hakkında tek bir dava açılmayan belediye başkanlarından biriyim. Hem de 2009 yargısı döneminde. O dönem yargını kimlerin elinde olduğu malum. Meyve veren ağaç taşlanır” diye konuştu.