Başbakan Binali Yıldırım, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında 'önemli kararlar aldık' diyerek cezalar, borçlar, öğrenci affı, imar barışı ve emeklilere ikramiyeyle ilgili yapılan düzenlemeleri açıkladı.
Başbakan Yıldırım'ın Müjdeli haberlerini Bakanlar kurulu toplantısı sonrası peşpeşe sıraladı
Bugün bakanlar kurulu olarak bazı önemli kararlar aldıkdıklarını söyleyen Yıldırım :
Bu kararları vatandaşlarımızla huzurlarınızda paylaşıyoruz. Yarın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramı. AK Parti iktidarı döneminde 1 Mayıs resmi bayram haline getirildi. Bütün çalışanlarımızın emeği kutladıkları önemli bir gün oldu.
Eski zamanlarda 1 Mayıs denince herkes gerginleşir, aman nerede ne olay olacak sokağa çıkmayalım, bir yere gitmeyelim ne olur ne olmaz diye sürekli kafasını meşgul eden bir konuydu. İşçi sendikalarımız, memur sendikalarımız yurdun değişik yerlerinde bir bayram havasında emeğin, alın terinin önemini vurgulayan farkındalık oluşturan bu bayramı kutluyorlar. Bu vesileyle vatandaşlarımızın çalışanlarımızın emek ve dayanışma bayramını tebrik ediyoruz hükümet olarak.
Tabi Türkiye son 10 yılda 10 milyon vatandaşa genç orta yaşlı kadın erkek istihdam sağladı. Bu istihdam AB 28 ülkesinin tamamının bu süre içerisinde oluşturduğu istihdamdan daha fazla. Sadece geçen yıl 1 milyon 400 bin yeni istihdam sağlayarak neticede yüzde 7,4’lük bir büyümeyi gerçekleştirdik. Bu yıl da işler iyi gidiyor. Ekonomide planladığımız değerlerin üzerinde ilk üç ay sonuçları. Bundan sonra da ölü aylardı, Ocak – Şubat – Mart. Bundan sonra artık yaz da geldi
Hem turizmde, hem tarımda, hem üretimde bir çok alanda çok daha iyi sonuçlar gelecek.
Bugün itibariyle TBMM’ye gönderdiğimiz düzenlemeler vatandaşlarımızın geniş bir kesimini ilgilendiren, onların beklentilerini, ihtiyaçlarını karşılayacak konular. Bunların neler olduğunu bir bir kısa, fazla teferruata girmeden açıklamaya çalışacağım. Daha sonra ilgili bakanlarımız zaten detayları kapsamlı bir şekilde anlatacaklar. Ayrıca Meclis görüşmeleri esnasında da bu konu görüşülecek, komisyonda genel kurulda, her şey söylenecek. Muhalefet kendine göre itirazlar ortaya koyacak, efendim konu daha iyi anlaşılmış olacak.
VERGİ VE PRİM ALACAKLARI YENİDEN YAPILANDIRILACAK
Birinci madde, esnaflarımızı, sanayicilerimizi, çalışanlarımızı yakından ilgilendiren yeniden yapılandırma. Bununla ilgili neyi kast ediyoruz? Maliye ile işi olan vatandaşımız, gümrükte sorunu olan vatandaşımız, işçi çalışıyor, sigortayla ilgili borcu var, sorunu olan vatandaşımız, il özel idareleri, belediyeler yani kamu kuruluşlarının tamamıyla ilgili konular… Nelerden oluşuyor? Vergi ve prim alacakları yeniden yapılandırılacak.
TÜM CEZALARA DÜZENLEME
İki, trafik cezaları yeniden, kara yolu taşıma kanununa göre kesilen cezalar. Seçimlerle ilgili geçmiş seçimlerde bir şekilde ceza tahakkuk etmiş ama tahsilatı yapılmamış. Askerlikle ilgili, nüfusla ilgili, RTÜK cezaları, köprü otoyol kaçak geçişleri vesaire, kısaca vatandaşın devletle, devlet kurumlarıyla arasında olan anlaşmazlıklar çözüme kavuşturuluyor. Vatandaşla el sıkışılıyor. Nasıl? Bunu yaparken tabi belirli kuralları var, şartları var. Mesela belediyenin il özel idarelerinin atık su alacakları da buna dahil olacak.
TARİHİ SINIRI: 31 MART 2018
eniden yapılandırma için 31 Mart 2018 tarihinden önce vatandaş eğer borcunu ödememiş, sigorta primini, vergisini, trafik cezasını… Yukarıda saydığım bütün kalemlerde ödemelerini gerçekleşmemişse bir fırsat bir imkan getiriyoruz.
Vergi, SGK primlerine ilişkin ihtilaflı alacaklar kanun kapsamında yer alacak ve vergi prim barışı sağlanmış olacak. Geçmiş 5 yıla ait vergi ile ilgili bir fırsat getiriyoruz. Matrah artışı sağlamak suretiyle burada vergi takibinde olan, bununla ilgili uzlaşmazlık sürecinde olan ve inceleme sürecinde olan bütün mükelleflere böyle bir kolaylık… Diyoruz ki gel bir miktar şeyini artır, onun üstünden vergini al bu defterleri kapatalım.
STOK AFFI
Yine piyasada çok beklenti haline gelen stok affı. Geçmiş yıllara yönelik stoklarla ilgili bir düzenleme yapıyoruz ve bunu mükellefler meşrulaştırmış oluyor. Stoklarında var ama kayıtlarında gözükmüyor, hesabı tutturamıyor.
Kasa fazlalıkları, bunlar da aynı şekilde beyan unsuruna göre işletme kayıtlarının düzenlenmesine imkan veriyoruz.
PEŞİN ÖDEMEDE İNDİRİM VAR
Kanundan yararlanmak için vatandaşlarımız temmuz ayı sonuna kadar müracaat edecek ve takip eden 36 ay içerisinde de borçlarını ödeyebilecekler. Yani 3 yıllık bir imkan getirmiş oluyoruz. Peşin ödeme olursa , peşin ödemelerde indirimler var. Gecikme faizinin yüzde 90’ını ödemeyecekler. Sadece yüzde 10’unu ödemek suretiyle hesabı kapatmış olacaklar.
"O BORÇLARI TAMAMEN SİLİYORUZ"
İkinci konu, emekli olan vatandaşlarımız var. Geçmiş yıllarda emekli olduğu zaman yeni bir iş yeri açarsa ne yapıyordu? Bir dayanışma primi gibi, sağlık için vesaire bir para yatırıyordu yüzde 15 destek primi yatırıyordu. Bunu biz kaldırdık. Ancak geçmiş yıllara ait borçlar var. Kanunla bu meseleyi hallettik bitti. Ancak geçmişten gelen peşini bırakmayan borçlar var, o borçları tamamen siliyoruz. Vatandaşla aramızdaki esnafla ilişkilerimizi düzeltmiş oluyoruz.
Yine BAĞKUR borcu olup da sağlık hizmeti alamayan esnaflarımız var. Bunun da önünü açıyoruz. Borç ayrı, sağlık ayrı. Bunun pazarlığı olmaz. Borcunu bugün vermedin, yarın imkan olur verir. Ama hasta olur ‘git kardeşim ben sana bakmayacağım’ diyemeyiz. Burada bir düzenleme yapıyoruz.
Gençlerimize yönelik iş yeri açmak isteyen 18-29 yaş arasında iş yeri açmak isteyen gençler var. Bunlara daha önce 3 yıla kadar vergi kolaylığı getirmiştik. Gelir vergisinden 75 bin lira gelire kadar vergiden muaf tutuyorduk genç girişimciliği desteklemek adına. Biri ilave daha getiriyoruz. İş yeri açıyor birisi, bu üç yıllık gelir vergisi desteği yine devam edecek, bunun üzerine de 1 yıl boyunca çalıştırdığı, iş yeri açan kendisi BAĞKUR primi ödemeyecek, biz ödeyeceğiz. Devlet ödeyecek, bir yıl boyunca prim derdi olmayacak.
YAŞLILIK AYLIĞI 500 LİRA OLUYOR
Gençlerden sonra yaşlıları da ihmal edemezdik. Bu müjdemiz de yaşlılarımızla ilgili. Bu yaşlılar kim? 65 ve üzeri. 65 yaşlılık aylığı diye bir şey var. 2022 sayılı kanuna göre ödenen bir aylık. Bu üç ayda bir ödeniyor ve her ay için şu an 266 lira. Üç aylığı toptan ödeniyor yani 3 x 266 lira olarak ödeniyor. Kimler alıyor? Bunu emekliliği olmayan, kimsesi olmayan, hiçbir geliri olmayan kadın erkek fark etmez vatandaşlarımız. Ne kadar var? 600 bin civarında bu haktan bu yaşlılık aylığından yararlanan vatandaşlarımız var. Bunların 266 lira olan aylığını 500 liraya çıkarıyoruz. Üç ayda bir 1500 lira para almış olacaklar.
ÖĞRENCİLERE OKULA DÖNME İMKANI
Üniversitelerimizde okuyan 8 milyona yakın gençlerimiz var. Tabi bunlar içerisinde zamanla çeşitli nedenlerle eğitimine öğretimine devam edemeyen gençlerimiz oldu. Yaklaşık 500 bine yakın. Bunların büyük bir çoğunluğu ya maddi imkansızlıktan ya devamsızlıktan yahut da öğrenciliğin verdiği heyecandan dolayı derslerini iyi takip edememekten kaynaklanıyor. Biliyorsunuz 7 yılda bitirme mecburiyeti var. 7 yılı geçti mi artık bahane yok diyor ve çıkışını alıyor. Bu öğrencilerimize bir kereliğine üniversitelerine, bölümlerine dönme imkanı veriyoruz. Kaydı silinen öğrencilere tekrar kayıt yaptırma ve diploma alma fırsatı veriyoruz. Bunun istisnası ne? Teröre bulaşmışsa, terörle irtibatı varsa bunlar bu haktan yararlanamayacaklar.
İMAR DÜZENLEMESİ
Bir diğer müjdemiz imar barışıdır. Daha önce de anlattım bunu. Bu konuda çok kapsamlı çok köklü aşağı yukarı son 50 yılın artık kangren olmuş sorununu kökten çözecek bir kanun tasarısıdır. Bu imar barışı nasıl işleyecek? Türkiye’de şu anda 25 milyon civarında bağımsız bina var. Fakat neredeyse yarısı kadarı maalesef geçmiş yıllarda, özellikle de bunun büyük kısmı 2000 yılından önce yapılmış, imarsız yapılmış. Başkasının mülküne yapılmış, hazine arazisine yapılmış, meraya yapılmış, mülkiyet sorunu var. Bazıları da imar almış ama imara uygun yapmamış. İlaveler var, uygunsuzluklar var. Başka ne var? Bu yapıların tabi mülkiyet sorunu olduğu için arsa gözüküyor, tapusu yok. Tapuyu nasıl alacak? Hem arsa kendinin değil, yapı kullanım izni yok, bütün bu konulardan dolayı ne ortaya çıkıyor? Vatandaş su alamıyor, doğalgaz bağlatamıyor. Yapıyorsa da kaçak, yine suç işlemiş oluyor.
"AYLARCA ÇALIŞILDI"
Mesela ben Gebze’ye gittim. Yavuz Selim mahallesinde yoğun geldi. İzmir Bornova, İstanbul Sarıyer, Beykoz, Karabağlar. Aslında Türkiye’nin, az veya çok… Normal şehirlerde de var, olmayan yer yok. Bütün bu konuları derli toplu bir şekilde ele alık. Aylarca çalışıldı buraya. Niye aylarca çalışıldı, bir haksızlık yapmayalım. Vatandaşın mağduriyeti gitsin ama haksız bir kazanç kapısı da açılmasın.
"REFORM DÜZEYİNDE DÜZENLEME"
Ne yapacağız? Burada bunları bir yapı kayıt belgesi vereceğiz. Çevre şehircilik bakanlığı bütün bunların tespitini yapacak. Ve bundan sonra da bu yapı kayıt belgesi daha sonraki imar alacaksa imar alırken işine yarayacaksa, veya kentsel dönüşüme gidecekse öncelik tanınacak. Veya tapu verileceği zaman da bu belge aranacak. Böylece vatandaş elindeki malıyla rezil olmuş vaziyette. Malı var ‘benim’ diyemiyor. 30 sene kullandığı evine benim diyemiyor. İmarla ilgili, mülkiyetle ilgili, elektrik, su altyapıyla ilgili sorunu var. Bina yapmış, arsa gözüküyor. Bütün bunları sona erdirecek reform düzeyinde düzenleme.
"İMAR AFFI DEĞİL İMAR BARIŞI"
Düşünün 13 milyon bina. Her birinde 5 kişi yaşasa ne kadar büyük bir nüfusa hitap ediyor. Ben İzmir’den biliyorum yapıların yüzde 62’si kaçak bir de depreme dayanıklı değil. Bu ilk ve en önemli adım. Bu bir imar affı değildir. Bu bir imar barışıdır. Fark ne? İmar affı olsa, artık bu hakkı aldıktan sonra istediği gibi yıkar yapar kat fazla atar, sınırları geliştirir, emsalini değiştirir. Bunlar yok. Diyor ki kardeşim bu binanı ne zaman yaptın? 1982’de. Şimdi bu binanı tanıyorum. Elektrik mi almak istiyorsun, buyur al. Bir engel yok. Ama ben buraya kat atacağım. Yıkıp yeniden yapacağım, o zaman bir dakika diyecek. Belediyeye gidecek yapı kayıt belgesiyle. Oranın emsali neyse onu belediyeden alacak yeniden yapacak. Kurallar ne diyorsa o.
"SEMBOLİK BİR ÜCRET ALINACAK"
Bunun için sembolik bir ücret alınacak. Bir yapı kayıt belgesi alabilmek için… Bunun emlak değeri, bilinen değeri üzerinden yüzde 3 bir para alınacak. Ayrıca kat mülkiyeti ve tapuya geçtiği zaman da onlara da yine aynı yüzde 3 bir para alınacak. Böylelikle vatandaş oturduğu evinin sahibi olacak. Ve kaçak göçek olmaktan da kurtulacak, rahatlayacak.
Buradan para gelecek. Yani hatırı sayılı bir kaynak oluşacak. Bu kaynağı da deprem dönüşümüne ve bu çarpık yapılaşmaların düzenli, yaşanabilir, okuluyla parklarıyla yaşanır bir kentsel dönüşüm çalışmalarında kaynak olarak kullanacağız. Dolayısıyla buradan gelen para buraya yine alt yapının şehirleşmenin güzelleşmesi için kullanılmış olacak.
ÇİFTÇİLER İŞLEDİKLERİ HAZİNE ARAZİSİNİ SATIN ALABİLECEK
Diğer bir konumuz da hazine arazilerimizi kullanan çiftçilerimiz var. Bunlar kullanıyor ama bazı haklardan yararlanamıyor. Bu düzenlemeyle kullanmaya devam edecekler ve 10 yıl boyunca ve 10 yıl sonunda da isterlerse satın alabilecekler veya kullanma anlaşmasını bir 10 yıl daha yenileyecekler. Şimdi bir şey daha var. Kullanana verilecek, kanun çıktığında ecrimisil son 3 yıldan beri ödemiş kullanana ihaleyle değil. Onun hakkı ona vereceğiz. Ve yarı bedeline. Ecrimisil yarısını ödeyecek.
Bir de Sultanbeyli’de ben bildim bileli devam eden bir sorun var. 80'li yıllardan beri, bir kısmı vakıf arazisi, bir kısmı orman vasfını yetirmiş 2B’ye dahil araziler ver. Milli emlak var, şahıs var. Bütün bunları derlendi toparlandı son noktaya geldi. Orada vatandaşa kullanıcıya veriyor belediye ama belediye mevzuatına göre veremiyor; ihale yapacak… Böyle bir şey olur mu? Kazanılmış hak var. Kimdeyse bina, o belediyenin belirlediği bedel üzerinden düşük, emlak beyan değeri üzerinden verecek ve bu şekilde de tapusunu alacak, kulağı rahatlayacak.
ÇAY FİYATLARI
Geldik son büyük müjdeye geçmeden önce, biliyorsunuz çay toplama mevsimi başladı. Yarın Rize’ye gidecek, orada açıklayacak. Bu sene gençlik ve spor bakanımızla, gıda tarım hayvancılık bakanımız Rize’de açıklayacaklar. Bu sene yaş çay kilo fiyatına 2 lira 45 kuruş olarak karar aldık. Alım fiyatı bu olacak. Bu geçen seneye göre yeniden değerlendirme ÜFE’nin üzerinde bir orana tekabül ediyor. Yaklaşık yüzde 16. Çay bölgesindeki vatandaşlarımıza bu müjdeyi de vermiş olalım.
EMEKLİLERE YILDA 2 İKRAMİYE
Şimdi önemli bir müjdeye geldik. Son madde emeklilerimizle ilgili. Emekli olmuş, aşağı yukarı 12 milyonun üzerinde vatandaşımız var emekli aylığı alan. Bunun dışında emekli olmadan aylık bağlanan gazilerimiz var, şehit yakınlarımız var, köy korucularımız var. Bunlar emekliliği hak etmesine gerek kalmadan, biliyorsunuz kanunda şehitlerimizin yakınlarına aylık bağlanıyor. Bunlar 12 milyon dışında. Diğerleri normal çalışıp yaşını dolduran emekliliği gelen emekliler, artı şehit yakınları, gaziler, sivil şehitler bu grup… Yani bütün devletten maaş alanlar, emeklilik dışında maaş alanlar.
Bunlara da her yıl Ramazan bayramı öncesi ve Kurban bayramı öncesi olmak üzere birer ikramiye vereceğiz; bayram ikramiyesi. Miktar ne? Ramazan bayramı öncesi 1000 lira, kurban bayramı öncesi 1000 lira. Tabi bu 12 milyon üzerinde emekliyi düşündüğümüz zaman hatırı sayılır bir para ediyor. Emeklilerimiz daha fazlasına layık. Emeklilerin kendileri değil, dul ve yetimleri de dahil bundan istifade edecek. Dolayısıyla böylece 12 milyonun üzerinde emeklimize, ister az maaş alsın, ister çok maaş alsın bu bir bayram hediyesi, ikramiyesi olarak düşünülen bir şey.
Burada bir şey yapmıyoruz. Maaşına şu kadar dediğin zaman o bir anlam ifade etmiyor. Çok alan çok alıyor, az alan az alıyor. Standart eşit miktarda aldığı emekli maaşına bakmadan böyle bir imkanı sağlamış olacağız. Hayırlı uğurlu olsun.
Gömü mü buldunuz, diyerek muhalefet başlar yaygara yapmaya… 15 yılda Türkiye’yi üç kat büyüttüğüne göre, bütçe rakamlarını 120 milyarlardan 750 milyara kadar çıkardığına göre bunların da tabi ki karşılığı olacaktır, vardır. Hamd olsun 2018’in maliye bakanının koyduğu hedeflerin üzerinde gelirler var. Kaynakla ilgili bir sıkıntımız yok. Yani bütün bu bahsettiğim kalemler, yeniden yapılandırmadan da vatandaşımız devletle helalleştiği için oradan para gelecek. Çeşitli şekilde satışlar var, oradan gelen paralar var. Ayrıca bu planlanan gelirlerin üzerinde gelir geliyor. Bütün bunların hesabını kitabın yaptı arkadaşlar. Oturduk böyle bir karar verdik. İnşallah ileride imkanlarımız daha da artınca, daha fazlasını da vermekten yana olacağız.
Sayın cumhurbaşkanımızın da oluru alındı ve bu şekilde Meclis’e bugün itibariyle bu kanun tasarısını iletmiş bulunuyoruz. Bunu yapmakla tabi AK Parti iktidarının 15 yıldan beri uyguladığı ekonomik politikalardaki sıkı duruş, mali disiplin, yapısal reformlar bitmiş değil. Bundan sonra da daha da artarak yeni dönemde devam edecek.
SORU: Muhalefet seçimden önce yapıyor olmanıza eleştiri getirecekler.. Ne dersiniz?
Eleştiri getirmezlerse şaşarım. Ya biz ne yaparsak yapalım muhalefet açısından hiç makbul bir şey değildir. seçim dönemi olmasa da aynı şeyi söylerler. Onlar bildikleri ezberleri neyse tekrarlayıp dururlar. Ama meydanlarda bakıyorum ana muhalefet partisi başkanı, her gittiği yerde herkese tapu bedava… Geleceğim şunu şöyle yapacağım. Size şu kadar vereceğim bu ne anlama geliyor? Daha dün söylemiş, asıl popülizmi bunlar yapıyor. 7 Haziran öncesi de çok yaptılar. Ama millet kimin söylediğine bakarak karar veriyor. Söylenen sözden ziyade bu sözü kim söyledi…
Geçmiş 15 yıla baktığınız zaman AK Parti’nin sicili o kadar güzel hizmetlerle dolu ki… Hem kalkınma, hem reformlar, hem vatandaşlarımızın hayali olan şeylerin gerçeğe dönüşmesi… Ben 7 Haziran’da bol bol biliyorsunuz asgari ücretleri açık artırmaya çıkardılar. Bir tanesi iki bin, bir tanesi üç bin, bir tanesi çıktı 5 bin. Dolayısıyla biz onu yapmadık, biz iktidara geldik yaptık. 1600 dedik noktayı koyduk. Bunlar atmakla tutmakla olmaz.
SORU: Üniversitelerle ilgili çift ana dal olanlar da dahil mi?
Bütün öğrenciler dahil. Sizlere af var, sizlere yok. Böyle bir şey yapamayız. Terörle bir şekilde ilişkisi olmuş, teröre bulaşmış bu yüzden atılmış olanlar hariç, bütün öğrencilere uygulanacak.
SORU: Kamuya maliyeti ne kadar? İmar barışından ne kadar bekliyorsunuz?
Milli gelirin yüzde yarımı. 22 milyar. Ama gelecek daha fazla. İmar barışında Mehmet beyin hesabına göre iki katı.
22 – 24 milyar arası tamamı. 24 milyar desek daha doğru olur. 22 asgari ama 24 milyar civarında diyelim.
SORU: Bayram ikramiyeleri bu yıl ödenecek mi?
Bayram ikramiyesi bu bayramda. Meclis’e gönderdik çıkar çıkmaz. Bu yıl da iki sefer düzenli olarak her iki dini bayram öncesi ödemeler gerçekleşecek.
imdi önemli bir müjdeye geldik. Son madde emeklilerimizle ilgili. Emekli olmuş, aşağı yukarı 12 milyonun üzerinde vatandaşımız var emekli aylığı alan. Bunun dışında emekli olmadan aylık bağlanan gazilerimiz var, şehit yakınlarımız var, köy korucularımız var. Bunlar emekliliği hak etmesine gerek kalmadan, biliyorsunuz kanunda şehitlerimizin yakınlarına aylık bağlanıyor. Bunlar 12 milyon dışında. Diğerleri normal çalışıp yaşını dolduran emekliliği gelen emekliler, artı şehit yakınları, gaziler, sivil şehitler bu grup… Yani bütün devletten maaş alanlar, emeklilik dışında maaş alanlar.
Bunlara da her yıl Ramazan bayramı öncesi ve Kurban bayramı öncesi olmak üzere birer ikramiye vereceğiz; bayram ikramiyesi. Miktar ne? Ramazan bayramı öncesi 1000 lira, kurban bayramı öncesi 1000 lira. Tabi bu 12 milyon üzerinde emekliyi düşündüğümüz zaman hatırı sayılır bir para ediyor. Emeklilerimiz daha fazlasına layık. Emeklilerin kendileri değil, dul ve yetimleri de dahil bundan istifade edecek. Dolayısıyla böylece 12 milyonun üzerinde emeklimize, ister az maaş alsın, ister çok maaş alsın bu bir bayram hediyesi, ikramiyesi olarak düşünülen bir şey.
Burada bir şey yapmıyoruz. Maaşına şu kadar dediğin zaman o bir anlam ifade etmiyor. Çok alan çok alıyor, az alan az alıyor. Standart eşit miktarda aldığı emekli maaşına bakmadan böyle bir imkanı sağlamış olacağız. Hayırlı uğurlu olsun.
Gömü mü buldunuz, diyerek muhalefet başlar yaygara yapmaya… 15 yılda Türkiye’yi üç kat büyüttüğüne göre, bütçe rakamlarını 120 milyarlardan 750 milyara kadar çıkardığına göre bunların da tabi ki karşılığı olacaktır, vardır. Hamd olsun 2018’in maliye bakanının koyduğu hedeflerin üzerinde gelirler var. Kaynakla ilgili bir sıkıntımız yok. Yani bütün bu bahsettiğim kalemler, yeniden yapılandırmadan da vatandaşımız devletle helalleştiği için oradan para gelecek. Çeşitli şekilde satışlar var, oradan gelen paralar var. Ayrıca bu planlanan gelirlerin üzerinde gelir geliyor. Bütün bunların hesabını kitabın yaptı arkadaşlar. Oturduk böyle bir karar verdik. İnşallah ileride imkanlarımız daha da artınca, daha fazlasını da vermekten yana olacağız.
Sayın cumhurbaşkanımızın da oluru alındı ve bu şekilde Meclis’e bugün itibariyle bu kanun tasarısını iletmiş bulunuyoruz. Bunu yapmakla tabi AK Parti iktidarının 15 yıldan beri uyguladığı ekonomik politikalardaki sıkı duruş, mali disiplin, yapısal reformlar bitmiş değil. Bundan sonra da daha da artarak yeni dönemde devam edecek.