Kadir Gecesi münasebetiyle, Esenler Belediyesi’nin düzenlediği etkinlikte vatandaşlarla buluşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de insanlar evlerinde, sokaklarında, çocuklar okullarında başlarına ne zaman bomba yağdırılacağını bilememenin korkusu içinde yaşıyor. Terör örgütleri Suriye’de hâlâ cirit atıyor. Müslümanlara yönelik baskılar Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya, Güney Asya’dan Avrupa’ya kadar her yerde, her geçen gün artıyor” dedi.
Vatandaşların Ramazan ayını ve Kadir Gecesini kutlayarak konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mübarek günlerin ve bu mübarek gecenin, hepimizin affına, mağfiretine vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum” temennisinde bulundu.
“KARDEŞLERİMİZE ZULMEDİLMESİNE ASLA MÜSAADE ETMEYİZ”
Program vesilesiyle Esenler halkına, okudukları 10 bin hatim için teşekkür eden ve Ramazan ayını Kur’an tilavetleriyle, mukabeleler ve hatimlerle ihya edenlerin ibadetlerinin kabul olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbimizden, bu mübarek gece hatırına, ülkemizin, milletimizin, tüm Müslümanların ve insanlığın huzuru için, esenliği için, güvenliği için, refahı için bizlerden rahmetini esirgememesini diliyoruz” diye ekledi.
Filistin’de her gün masum çocukların, kadınların, erkeklerin, tekerlekli sandalyedeki engellilerin, yaralılara yardım eden hemşirelerin katledildiğine işaret ederek, zalim ve Siyonist İsrail yönetiminin, Filistinlilere nefes aldırmadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları ekledi: “Suriye’de insanlar evlerinde, sokaklarında, çocuklar okullarında başlarına ne zaman bomba yağdırılacağını bilememenin korkusu içinde yaşıyor. Terör örgütleri Suriye’de hâlâ cirit atıyor. Müslümanlara yönelik baskılar Ortadoğu’dan Kuzey Afrika’ya, Güney Asya’dan Avrupa’ya kadar her yerde, her geçen gün artıyor.”
Avusturya’nın şu anda Müslümanlara, camilere ve ibadethanelere yönelik tavrının, Avrupa’daki İslam düşmanlığının ve ırkçılığın sadece görünen yüzü olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tavrının Avusturya’nın Başbakanının başına çok işler açabileceğini dile getirdi. Avusturya’da camilerin kapatılıp din adamlarının ülke dışına atılmasının yeniden bir Haçlı-Hilal mücadelesini başlatabileceği uyarısında bulunan ve bunun sorumlusunun da Avusturya Başbakanının olacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı ülkelerinin yetkililerine hitaben, şöyle seslendi: “Bu adamınıza çeki düzen verin, kendisine çeki düzen vermezse olay farklı yöne doğru gider. Çünkü bizim de kendimize göre argümanlarımız var, atacağımız adımlar var. Bu bakımdan orada benim 250 bin kardeşime zulmedilmesine asla müsaade etmeyiz, gereken neyse biz de onu yaparız” açıklamasında bulundu.
Arakan’daki Müslümanları yerlerinden yurtlarından etmekle, Avrupa’nın göbeğinde Müslümanların camilerini kapatmanın, zihniyet bakımından hiçbir farkının olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin ve Birleşmiş Milletler’in gereken tedbirleri almasını istedi.
“ADİL DAVRANANLARLA YOLUMUZA DEVAM EDERİZ”
Demokrasiyi, özgürlükleri, hakları sadece kendileri için isteyenlerin maskelerinin birer birer düştüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi yetkililerinin “yurtdışında dostumuz kalmadı” şeklindeki sözlerine işaret ederek, şu açıklamalarda bulundu: “Eğer yurtdışında senin dost diye aradıkların, Avrupa’daki Avusturya’daki kulsa sen onlarla dost olmaya devam et. Bizim bu tür dostlarımız yok. Eğer Siyonist İsrail ise sen onlarla devam et, eğer Suriye’deki Esed ise sen Esed ile dost olmaya devam et. Bizim bu tür dostlarımız zaten yok. Bize zalimlerden dost olmaz, bize hiçbir zaman zulmedenlerden dost olmaz. Biz adil davrananlarla yolumuza devam ederiz.”
Bu yanlışlara engel olması gereken uluslararası kurumların, büyük bir atalet içinde başka işlerle uğraştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için Davos’ta “one minute” ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda “Dünya 5’ten büyüktür” dediğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ey zalimler, şunu iyi bilin ki, zulümle abat olunmaz. Ve biz şunu da söyleriz: Zalimler için yaşasın cehennem. Dünya zalimlere kalmaz. Mazlumun ahı, eninde sonunda sizi alaşağı eder. Bizim itirazlarımız, bizim isyanımız kendimiz için değildir. Biz dünyadaki tüm mazlumların, mağdurların sesiyiz. Yürekten inanıyoruz ki, haklıyız ve kazanacağız. İnanıyoruz onun için üstünüz. İnşallah bu defa tarih, güçlünün değil haklının zaferini yazacak” şeklinde konuştu.
“DÜNYADAKİ TÜM GARİPLERİN VE YALNIZ BIRAKILMIŞLARIN YANINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan dünyadaki tüm gariplerin ve ezilmişlerin dertleriyle dertlendiklerinin, bölgedeki tüm horlanmışların, sürgün edilmişlerin ve yalnız bırakılmışların yanında olduklarının altını çizdi ve Türkiye’deki 81 milyon vatandaşın her birinin eğitiminden, sağlığından, huzurundan, geleceğinden sorumlu olduklarını dile getirdi.
Bu ağır yükü Allah’ın yardımıyla ve milletin desteğiyle taşıdıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu millet, işte bu gece burada olduğu gibi, şu alanı tıklım tıklım doldurduğu gibi, sizler yanımızda olduğu sürece, Allah’ın izniyle yedi düvelle de mücadele ederiz, hedeflerimize de ulaşırız, rakiplerimizin de üstesinden geliriz” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milleti birbirinden ayırmaya çalışanlara aldanılmaması gerektiğini ve Türkiye’yi bölmek isteyenlere gereken cevabın verileceğini vurgulayarak, bu milletin Malazgirt’te Çanakkale’de tek millet olduğunu söyledi. Artık birlik ve beraberlik vakti olduğunu ve bundan taviz verilmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi bir olarak bir yere taşıyacak olan şeyin, ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan tek devlet’ ilkesi olduğunu dile getirdi.
“BU MİLLET, SÖĞÜT’TE DİKTİĞİ FİDANI ÜÇ KITA YEDİ İKLİMİ KUŞATAN BİR DÜNYA DEVLETİNE DÖNÜŞTÜRMÜŞTÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu millet, İznik ve Konya’da Selçukluyla coğrafyamızın kaderini çizmiştir. Bu millet, Söğüt’te diktiği fidanı üç kıta yedi iklimi kuşatan bir dünya devletine dönüştürmüştür. Bu millet, İstanbul’u fethederek çağ kapatıp çağ açmıştır. Bu millet, Çanakkale’de küllerinden yeniden doğmuştur. Bu millet, İstiklal Harbinde kendisine biçilen gömleği yırtıp atmıştır. Bu millet, 15 Temmuz’da özgürlüğüne ve geleceğine canı pahasına sahip çıkacağını göstermiştir.”
Şimdi milletin önünde yeni bir tercihin olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinde, Cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmekle kalınmayacağını, aynı zamanda gelecek bir asrın istikametinin de belirleneceğini kaydetti.
Vatandaşlardan güçlü Meclis, güçlü hükûmet ve güçlü Türkiye için destek isteyen 24 Haziran’da sandıkları millete emanet ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını vatandaşların Ramazan Bayramını kutlayarak tamamladı.