Yazmış Olduğu Köşe Yazılarıyla Okurlarından Büyük beğeni alan ve ilgiyle takip edlen Hukuki Araştırmalar derneği (HUDER) Genel başkanı Avukat Hüseyin Kaya  Gündeme dair  AF BEKLENTİSİ   Başlıklı Yeni Köşe yazısını Okurlarıyla Paylaştı
İşte Kaya'nın Yeni Köşe Yazısı

       Af beklentisi...


Af beklentisi Sayın Bahçeli’nin seçimden önce ve sonra tekrarla dile getirdiği bir konu.
Dile getirildiği andan itibaren beklenti halindeki bu konu seçimden sonra toplumsal bir karşılığa ve talebe de dönüşmüş durumda.
Hükümet bu konuya Cumhur ittifakı birlikteliğine rağmen uzak durdu ve bu konudaki tavrını devam ettiriyor.
Suç ve suçlulardan mağdur olan önemli bir kesim af bekleyenler kadar örgütlü olmasalar da af konusunda karşı söylemlerde bulunuyorlar.
Sivil inisiyatifler her hangi bir tarafta netleşebilmiş değiller.
Bu meselede hukukçu olmamız ve ve STK temsilciliği görevimiz nedeniyle düşüncelerimizin merak edildiği bir gerçek.
Af kavramı bir defa kutsal bir kavram.Kutsal kitaplar ve en sonda Kur’an-i Kerim’in çokça bahsettiği bir müessese. Afv/af önerilmiş bir durum.Bağışlamak övülmüş bir irade.
Günlük dilde sürekli kullanırız.”Affedersin.” diye.hikayeler, şiirler, şarkılar hep bir şekilde 'af' kavramından etkilenmişlerdir.
Mevzumuz daha somut Mahkemelerce kesinleşmiş mahkumiyet kararları olan mahkumların cezalarının devlet/yasama organı tarafından çıkartılacak bir af kanuna konu olmasıdır.
Adalet’in tecellisi konusunda çok ciddi yasal reformlara, yeni anlayışlara ihtiyacımız olduğu bir gerçek.Bu gerçeklik bizi mevcut mahkumiyet kararlarının bir çoğunun adaletsiz olduğu sonucuna ulaştırır.O halde affedilmesi gerekenlerin olduğu bir gerçektir.Masum veya kader mahkumu diye niteleyeceğimiz mahkumlarımız söz konusudur.Bu gibi durumda olanların affedilmesi adil bir devlet olması gerken devletin bir borucudur elbette.Suçun ve cezanın içeriğine bakmadan yanlış yargılama ve isabetsiz kararlardan dolayı affedilmesi gerekenler mevcuttur.

Adalet sağlayıcılar, hakim ve savcıların bizzat suç işleyerek vermiş oldukları kararlardan dolayı mahkum olanlar mevcuttur.Adil yargılanma hakkının ihlali nedeniyle affedilmesi gerekenler vardır.
Bir şekilde adalete aykırı yasalar/hukuk nedeniyle haksız ve hakkaniyete aykırı ceza tertip edilmiş olanlar mevcuttur.Bu kişiler içinde af adalet devleti anlayışını ortaya koymak açsından gereklidir.
Şimdi nerdeyse bir bütün milletin tekrarladığı bir söz vardır. ”Şeriatın kestiği parmak acımaz.” diye. Şeriat denince ürken insanların bile söylemekten geri durmadığı bir gerçek. Buradaki hakikat şeriatın şaşmaz bir adalet sağladığına dair inançtan kaynaklanır bu.
Bir defa bu bir yanılsamadır.Ortada bırakın kesmeyi dokunduğunda hayatı yaşanmaz kılan uygulamalara sebep bir adalet sürecimiz var.Darbe ve olağan üstü dönem yargılamaları.
Bu nedenle de mahkumların durumu gözden geçirilmelidir.
Yanlış anlaşılma, iftira, delillerin durumu vb. bir çok yanlış uygulama söz konusu olmuş olabilir.
Bu af gerekçeleri daha çok kavram ve hukuk müesseseleri üzerinden yapılması gereken tespitlerdir.
Af konusunda dikkat edilmesi gerken başka bir konu da affedilmesi gerken suçlar hangileri olmalıdır.
Adam öldürme, terör suçları, tecavüz, uyuşturucu vb. suçların af konusuna girmemesi konusunda genel bir inisiyatif mevcut.Evet af dışında tutulması gereken suçlar olması gerektiği konusunda hem fikiriz. Fakat biraz da hassas olmaktan kaynaklanan bu değerlendirmelerde başka türlü kıstaslar kategorilendirmeler getirilmelidir.Yani devlete karşı işlenmiş suçlar, ekonomik nitelikli suçlar, terör örgütü yöneticisi olmamış veya yardım eden durumunda bulunmuş olanlar, gerçekte evlilik birliği olan bazı mahkumlar var bu gbi durumlarda belki sınırlı af veya infaz sisteminde bir çalışma yapılabilir.Bu konular detaylandırılmalı ve adalete güvenin artacağı bir yöntem benimsenmelidir.
Bir başka bakış açısını da bu düzenlemeye eklenebilir.O da şudur. Suçun mağdurunun razı edilmesi yöntemi.Uzlaşma veya sulh olma yönetemi gibi. Örneğin ekonomik suçlarda devlete veya şahıslara karşı işlenmiş suçlarda zaraların tam veya uygun bir ölçüde giderilmesi sağlanmalıdır.
Ceza politikamız açısından da dikkate alınması gereken ,sosyal barışın arttırılması meselesi de düzenelemeye renk verecek unsurlardan sayılmalıdır.Yasaya aykırılığın yaptırımları netleştirilmeli affın neticesi affedilenlerce net olarak bilinmelidir.
Çok büyük yargısal keşmekeşten geçtiğimiz son yıllarda geleceğimize yönelik adımlardan biri de bu olsa gerek .
Niyetimiz hakikate uygun şeyleri önermektir.
Bir hatamız varsa affola.