9. Boğaziçi Zirvesi için İstanbul’da bulunan Başbakan Erhürman, KKTC İstanbul Başkonsolosluğu’nun Kıbrıslıların dernekleriyle iş birliği içinde CVK Bosphorus Otel’de bir araya gelen yüzlerce Kıbrıslı Türk’e hitap etti.
Erhürman, İstanbul dahil birçok yerde yaşayan çok sayıdaki Kıbrıslı Türk’e işaret ederek “Tabiri caizse kaymak tabakası ada dışında olan bir devletiz. Sizlerle daha çok iş birliği yapmak istiyoruz” dedi.
Mesleklerinde çok başarılı olan Kıbrıslı Türklerin ülkeleri için de birşeyler yapabileceğini kaydeden Başbakan Erhürman, onların yardımına ve bağlantılarına ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Kıbrıs sorunu, ülkedeki ekonomik durum, üniversiteler ve üretim üzerinde duran Başbakan Erhürman, Kıbrıslı Rum lider Nikos Anasasiadis’in gevşek federasyon önerisiyle aslında Kıbrıslı Türklere azınlık hakları vermek istediğinin ortaya çıktığını kaydetti.
Erhürman, Kıbrıslı Türklerin federal devletten dışlanmasıyla tek kanatlı kuşun uçamayacağı uyarısında bulundu; “Kıbrıs Rum halkı kadar Kıbrıs Türk halkının da kararlara etkin katılımı sağlanmalı. Adanın etrafındaki zenginlikler de paylaşılmalı. Paylaşılırsa zenginlik paylaşılmazsa gerginlik olur” dedi.
Başbakan Tufan Erhürman, barış diliyle konuşmaya devam edeceklerini ama haklarından feragat etmeyeceklerini vurguladı.
KKTC’nin ithalat-ihracat rakamları hakkında bilgi veren ve KKTC’yi tanıyan ve ambargo uygulamayan tek ülke Türkiye’ye ihracatın artırılması gerektiğini ifade eden Başbakan, bıkmadan usanmadan uluslararası temasların önemine dikkat çekti.
Erhürman, İstanbul’da yaşayan Kıbrıslıların KKTC’yi çok sevdiğini bildiğini belirterek “KKTC tabiri caizse kaymak tabakası ada dışında yaşayan bir devlet. Biz kaymak tabakasıyla daha çok iş birliği yapmak istiyoruz. İstanbul’da, Ankara’da, başka yerlerde bu kadar başarılı hekim varken sağlık sistemimizde sorunlar olması kabul edilemez” diye konuştu.
Kıbrıslı Türklerin öz güven sorunu olmadığını, öz güvenlerinin aşındırılmasına da izin vermeyeceklerini belirten Başbakan Erhürman, “Üzerimizden ciddi bir fırtına geçti ama öz güvenimiz yıpranmadı. Öz kaynaklarımızla şu anki halimizde bile birşeyler yaptık” dedi.
Erhürman, yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerle birçok şey yapacaklarına inanç belirtti.
Başbakan Erhürman, toplu taşımacılığa, Gazimağusa ve Girne limanlarına ve tarım ve küçük sanayiye yatırım ihtiyacına da dikkat çekti ve “Yardımlarınıza, bağlantılarınıza çok ihtiyacımız var, hep birlikte bu işi yapacağız” ifadelerini kullandı.
Başbakan Tufan Erhürman, hem Kıbrıs sorununda hem de Kıbrıslı Türklerin kalkınması, ekonomik ve sosyal açıdan kendi kendine yeter noktaya gelmesi için mücadele etmek gerektiğini, bu dönemde her iki alanda da çetin mücadele içinde olduklarını söyledi.
Kıbrıs sorununa bulunacak çözümde siyasi eşitliğin önemini vurgulayan Erhürman, Rum lider Nikos Anastasiadis’e “Toplumlardan, halklardan birini dışlarsanız tek kanatlı bir kuş yaratırsınız. O kuş uçmaz” uyarısında bulundu.
“Türkiye’de, İstanbul’da, Ankara’da bu kadar başarılı Kıbrıslı Türk hekim varken, Kıbrıs’taki sağlık sistemi, bu hekimlerimizin yardımıyla daha ileriye götürülebilecek noktadadır” diyen Erhürman, aynı şekilde birçok başarılı iş insanı varken Kıbrıs’tan Türkiye’ye sadece 60 milyon TL’lik ihracat yapmayı da içinin kaldırmadığını, daha fazlasını istediğini kaydetti.
Erhürman, İstanbul’da yaşayan Kıbrıslı Türklerle bir araya geldiği toplantıda, İstanbul’a kadar gelmişken böyle bir toplantıya katılmadan gitmek istemediğini belirtti; kendisinin de 13 yıl Ankara’da yaşadığını hatırlattı.
Bir kucaklaşma ve tanışma fırsatı olduğunu ifade eden Erhürman, Kıbrıslıların nerede yaşarlarsa yaşasınlar, bir gözleri, bir kulakları ve akıllarının yarısının her zaman Kıbrıs’ta olduğunu bildiğini kaydetti.
KIBRIS MESELESİ VE KALKINMA MESELESİ
Başbakan Erhürman, ülkenin iki ayrı alanda aynı anda mücadele etme yükümlülüğü altında olduğunu ifade ederek bir yandan adanın adıyla anılan ve on yıllardır devam eden Kıbrıs sorunu gibi mesele bulunduğunu ama o var diye zaman zaman unutulan ama asla unutulmaması gereken Kıbrıslı Türklerin ve KKTC’nin kalkınması, sosyal ve ekonomik açıdan kendi kendine yeter noktaya gelmesi meselesi de olduğunu vurguladı.
“İKİ ALANDA DA ÇETİN MÜCADELE İÇİNDEYİZ”
“Biz zaman zaman birine, zaman zaman ötekine ağırlık vererek tabiri caizse yürürken sakız çiğnemekte aksıyoruz” diyen Erhürman, bu dönemde iki alanda da çetin mücadeleler içinde olduklarını söyledi.
Başbakan Erhürman, Kıbrıs konusunda Rum lider Anastasiadis’in son açıklamalarının, işin özünde neden sorun yaşandığını daha net görebilmelerini sağladığını kaydetti.
Crans Montana’da Türkiye’nin herkesi şaşırtan açılımlar yapmış olmasına rağmen Kıbrıs sorunu çözülmeden dönüldüğünü hatırlatan Erhürman, Anastasiadis’in “gevşek federasyon” diye ortaya attığı önerinin, kurucu devletlerin daha çok yetkilendirdiği bir model olduğunu, bunun kendileri için sıkıntı yaratmadığını anlattı. Erhürman şöyle devam etti:
“Ama bunu niye söylediğini açıklayınca mesele daha net ortaya çıktı. Çünkü söylediği şey şuydu: Federal devletlere kalacak yetkilerde Kıbrıslı Türklerin kararlara etkili katılımı olmasın noktasına gelmek üzere yapılmış bir öneriydi. Literatürde Kıbrıslı Türklere bir anlamda azınlıklara verilen hakların verilmesi anlamına gelen bir öneriydi. Bizim Sayın Anasasiadis’e gerek TC, gerek KKTC’den cumhurbaşkanından, başbakanından, dış işleri bakanından verdiğimiz cevap, bu kabul edilebilir bir şey değildir. Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliği ve kararlara etkili katılım hakkı olmazsa olmazdır. Bu nokta bizim için yaşamsal önemdedir.”
“TEK KANATLI KUŞ UÇMAZ”
Başbakan Erhürman, Anastasiadis’in bunu, devletin işlevselliğiyle açıklamaya çalıştığına işaret ederek “Biz onlar ayrımı yapmadan şunu söylüyoruz. Eğer işleyen federasyon olacaksa o federasyonun iki kurucu unsurundan herhangi biri, hiçbir karardan dışlanmayacak. Toplumlardan halklardan birini dışlarsanız tek kanatlı bir kuş yaratırsınız. O kuş uçmaz” diye konuştu.
ZENGİNLİK-GERGİNLİK
Tufan Erhürman, buna bir de, adanın etrafındaki hidrokarbon kaynaklarıyla ilgili sorunun da eklendiğini belirterek, adanın etrafındaki kaynakların paylaşılması halinde, bunun iki halka hizmet edecek çok önemli bir zenginlik; ama paylaşılmazsa da gerginlik sebebi olacağına dikkat çekti.
Kıbrıs Türk halkının yetkileri de, sorumluluğu da, hakları da paylaşması gerektiğini vurgulayan Erhürman, “Paylaşmazsak bugüne kadar olduğu gibi paylaşmadığımız her şey bir gerginlik sebebi olarak ortaya çıkar. Bundan iki taraf da kaybeder. Gerginlik iki tarafa da kaybettirir, paylaşmak iki tarafa da kazandırır. Biz barış diliyle konuşmaya devam edeceğiz ama haklarımızdan feragat etme pahasına değil… Bu haklarımızın doğru biçimde paylaşılmasının yolu, usanmadan bıkmadan göstermek adına…” ifadelerini kullandı.
Başbakan Erhürman KKTC’nin Güney Kıbrıs’tan farklı olarak dünyayla rahat ilişki kuramadığına dikkat çekerek sadece ticarette değil, sporda, kültürde, sanatta bile uluslararası alana açılmakta çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Bugün KKTC 1 milyar 800 milyon dolar ithalat yaparken sadece 100 milyon dolar ihracat yapabildiğini, bunun da sadece 60 milyon dolarının Türkiye Cumhuriyeti’ne ithalat olduğunu ifade eden Başbakan Tufan Erhürman, “Türkiye Cumhuriyeti’nden 1 milyar dolar ithalatımız var” dedi.
Erhürman sözlerini şöyle sürdürdü:
“TÜRKİYE’DE DE YETERİNCE TANINMIYORUZ”
Bu bizim dışa açılmamızda ekonomik açıdan ciddi bir soru işaretidir. Biz bıkmadan usanmadan hem Türkiye Cumhuriyeti, hem uluslararası alanla daha çok temas için daha çok girişim yapmak zorundayız.
“ULUSLARARASI AKREDİTASYON ALMIŞ ÇOK ÜNİVERSİTEMİZ, FAKÜLTEMİZ, BÖLÜMÜMÜZ VAR”
Türkiye Cumhuriyeti’nde de yeterince tanınmıyoruz. Bakın, şu anda KKTC’de 19 tane aktif üniversitemiz var. Bu 19 üniversitenin içinde Times Higher Education sıralamasında en üst sıralara çıkmış üniversitelerimiz var. TC üniversitelerinin dahi çıkamadığı sıralamalara çıkmış üniversitelerimiz var. Ama elbette kalite açısından sıkıntı yaşayanlar da var. Ama TC’den baktığınızda sanki KKTC’deki bütün üniversitelerde, bütün bölümlerde, fakültelerde kalite sorunu var. Hayır! Yakın zamanda YÖDAK’tan rica ettim, çalışmayı yayımlayacak. Bizim uluslararası akreditasyon almış çok sayıda bölümümüz var. Çok sayıda fakültemiz, üniversitemiz var. Gerçekten uluslararası başarı göstermiş insanlarımız var, orada da var, burada daha da fazla var.
“BEYİN GÜCÜNÜN ÖNEMLİ KISMI DIŞARDA”
Sizden hassaten ricam, KKTC’yi çok sevdiğinizi biliyorum. Ama KKTC, beyin gücünün önemli kısmını adanın dışında tutan bir devlet. Biz bu beyin gücümüzle daha fazla iş yapmak zorundayız. Türkiye’de, İstanbul’da, Ankara’da bu kadar başarılı hekim varken, Kıbrıs’taki sağlık sistemi, bu hekimlerimizin yardımıyla daha ileriye götürülebilecek noktadadır diye düşünüyorum. İstanbul’da, Ankara’da başka ülkelerde bu kadar başarılı iş insanı varken, Kıbrıs’tan Türkiye’ye sadece 60 milyon TL’lik ihracat yapmayı içim kaldırmıyor, yüreğim daha fazlasını istiyor.”
Başbakan Erhürman, kaldığı otelde kahvaltıda yediği hellim için “Hellim demeye bin tane şahit, beş yüz tane ispat ister” değerlendirmesinde bulundu ve hellimi bile, niş ürünleri bile ihraç etmekte sıkıntı yaşadıklarını ifade etti.
“Artık bunları açık açık konuşacağız. Çünkü biz üretmek, daha kaliteli, daha doğru alanlarda üretmek zorundayız ve en azından niş ürünlerimizi, en azından Türkiye’ye satmak zorundayız” diyen Erhürman, Türkiye’nin KKTC’yi tanıyan tek ülke olduğunu ve izolasyondan da söz edilemeyeceğini söyledi.
Daha yoğun iş ilişkileri kurulması gerektiğini vurgulayan Başbakan Erhürman, “Kuzey Kıbrıs’ta hiçbir şey olmaz biz yapamayız” gibi algıların yanlışlığına işaret ederek 400 bin nüfuslu bir ülkeden çıkan önemli mesleklerdeki insanların sayısının fazlalığını vurguladı.
Erhürman, Kıbrıslı Türklerin tarih boyunca öz güvenlerini yıpratacak hiçbir deneyimleri olmadığını da ifade etti, bugün de buna izin vermemeleri gerektiğini belirtti.
“FIRTINA GEÇTİ AMA ÖZ GÜVENİMİZ YIPRANMADI”
İstanbul’daki Kıbrıslı Türklere hitabında, 9 aylık hükümet deneyimlerinde yaşadıkları sıkıntılara işaret eden ve TL’deki değer kaybının zaman zaman yüzde 80’lere ulaştığını söyleyen Erhürman, “Bir fırtına geçti, o fırtına bizi çok etkiledi” dedi.
Erhürman, bu fırtınanın Türkiye’yi de etkiledi ama etkilerinin KKTC’de daha fazla görüldüğünü anlatarak “Bizim üzerimizden ciddi bir fırtına geçti ama gene öz güvenimiz yıpranmadı. Bugüne kadar TC’den protokol çerçevesinde gelmesi gereken yardımlar TC’deki siyasi değişim dolayısıyla tam olarak düzene girmemiş olmasına rağmen biz KKTC’de bütün ödemelerimizi öz kaynaklarımızla gerçekleştirdik. Şu anki halimizde bile evet birşeyler yapıyoruz, yapacağız ama el ele verirsek birlikte çok daha fazla şeyler yapabileceğimize ben yürekten inanıyorum” diye konuştu.
Yurt dışındaki Kıbrıslı Türklerle daha çok bir araya gelmek istediğini kaydeden Erhürman, İstanbul’daki Kıbrıslı Türklere bir telefon kadar yakın olduğunu, el ele yapabilecekleri çok şey bulunduğunu, bu geceden sonra bunları yapacaklarına da inandığını vurguladı.
Başbakan Erhürman, Türkiye’yle ticaret ve bu ülkeden yapılan yardım konusundaki soru üzerine Anamur’dan gelen 73 milyon metreküp suyun içme ve kullanım suyu olarak kullanıldığını ve henüz tarıma verilmediğini, geçen yıl bu miktarın sadece 20 milyon metreküpünün kullanıldığını belirtti.
Geri kalan kısmını tarıma aktarmak istediklerini ama içme ve kullanma suyu olduğunu için bu şansı elde edemediklerini anlatan Erhürman, “Biz TC nezdinde girişimlerimize devam ediyoruz. Bizim derdimiz, balık tutmayı öğrenmek de değil. Balık verme, verdiğini bırak balık avlamak için kullanalım. Gelen suyun tarımda kullanılmasıyla çok ciddi üretime geçebiliriz. Narenciyemiz var diyoruz. Bu dokuz aylık sürede narenciyeye yerel kaynaklardan su sağladık. Çok ciddi maliyeti oldu ama sağlamasaydık tuzlanma sebebiyle narenciye bitecekti” ifadelerini kullandı.
Başbakan Erhürman, tarımsal üretim için suya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“ÖN YARGI DOĞRU DEĞİL… İLETİŞİM KOPUKLUĞUNU GİDERMELİYİZ”
13 yıl kaldığı Türkiye’de ilk zamanlarda her bindiği taksiciden “Ben Kıbrıs’ta savaştım” cümlesini işittiğini, son yıllarda ise üzülerek “Siz Kıbrıs’ta bizi sevmiyormuşsunuz” cümlesiyle karşılaştığını anlatan Başbakan Erhürman, “Burada bizim bu ilişki biçimi üzerinden bizim tekrardan konuşup görüşeceğimiz belli ki çok şey var. Ben bunu TC yetkililerine de aktardım. Kıbrıslı Türklerin Türkiyelileri sevmediği ön yargısı asla doğru değil ama madem ki bir iletişim kopukluğu var, bunu gidermemiz lazım” dedi.
Erhürman, Türkiye’den KKTC’ye yıllar içinde yatırımlar için önemli miktarda para geldiğini ama son sıkıntılı dönemde, taahhüt edilen rakamların bile gelemediğini söyledi. Başbakan Erhürman, buna rağmen Kıbrıslı Türklerin kendi öz kaynaklarıyla ayakta durabildiğini vurguladı.
Toplu taşımacılıkta, Girne ve Gazimağusa limanlarında, tarımda ve küçük sanayi alanlarında yatırımlara ihtiyaçları olduğunu ifade eden Başbakan Tufan Erhürman, Türkiye’den de dış yatırımcılardan da yatırıma ihtiyaç duyduklarını kaydetti. Eğer bu yapılırsa, kendi kendine yeteceği için KKTC’nin TC’den aldığı desteğin her yıl daha aşağıya düşeceğini anlatan Erhürman, İstanbul’daki Kıbrıslı Türklere hitabını “Yardımlarınıza, bağlantılarınıza, buradaki kariyerinize çok ihtiyacımız var. Hep birlikte bu işi yapacağız” diyerek tamamladı.