HSK konferans salonunda düzenlenen Türk Yargı Etiği Bildirgesi Tanıtım Toplantısı'nda konuşan Adalet Bakanı Gül, yargısal adaletin önemini anlatarak, kurumsal imkânlarını kurmanın ve korumanın hukuk devletinin gereği olduğunu kaydetti.
GÜVEN VEREN ADALET
Yargı sisteminin tüm vatandaşlara hizmet eden bir araç olarak işlevsel kılınmasının zorunlu olduğunu belirten Bakan Gül, hukuk ve yargı sisteminin iyileştirilmesi hususunda önemli çalışmalar yapıldığını kaydetti. Fiziki ve teknolojik yatırımlarla yargıda hız ve kalitenin arttırıldığını anlatan Adalet Bakanı Gül, "Güven veren adalet vizyonumuzun kurucu unsuru insandır. İyi yetişmiş, yüksek kalite ve karakterde hukukçularla insana dokunan, onun memnuniyetini esas alan uygulamalardır. Değerden, değer yargılarından arınmış bir yargılama faaliyeti kuru bir matematikten ibarettir. İşte bu noktada, yargılama faaliyetine ruh katan, yargı mensubuna karakter kazandıran etik ilkeler öne çıkıyor. Sistemin doğru-dürüst işlemesi kadar, sistemi işletenlerin de doğruluk ve dürüstlük gibi değerleri yüceltmesi önem kazanıyor." diye konuştu.
HAKİM VE SAVCILARIN AKTİF KATILIMIYLA HAZIRLANDI
Yargıda meslek kurallarının yazılı bir belgeye aktarılması konusunda tartışma ve arayışların çok eskilere dayandığını belirten Bakan Gül, Yargı Etiği Bildirgesinin yansıyan ilkelerin yaşayan değerler olduğu kaydetti. Bildirgede mesleğin yazılı olan veya olmayan davranış kurallarını bütünlük içinde bir araya getirildiğini anlatan Adalet Bakanı Gül, ayrıca bildirgenin yaklaşık üç yıl süren bir hazırlık sürecinden geçtiğini ve bizzat meslekten hakim ve savcılarımızın aktif katkısıyla hazırlandığını vurguladı.
YARGI MENSUBUNU ROL MODEL OLARAK KONUMLUYOR
Bildirgenin HSK'nın yargı mensuplarına deklare ettiği bir metin olarak değil, özünde, bizatihi yargı mensuplarının Türk milletine bir sözü, taahhüdü olduğunu belirten Bakan Gül konuşmasını şöyle sürdürdü:
"HSK olarak sadece bir mutabakatın sözcülüğünü yapıyoruz. Bu bildirge, özünde, bizatihi yargı mensuplarımızın Türk milletine bir sözüdür, taahhüdüdür. Bildirge en başta bağımsızlık ve tarafsızlığın önemine, hukukun, hak ve hürriyetlerin üstünlüğüne, insan onurunun, doğruluk ve dürüstlük gibi değerlerin önceliğine, saygı ve nezaketin, mesleğe yakışan olgun davranışların değerine vurgu yapıyor. Bu bildirge, insana, insan olmanın onuruna, hak ve hürriyetlere hürmet fikrinin altını çiziyor. Soyut bir değer olan adaletin, iyilikten, güzellikten, doğruluktan ayrı düşünülemeyeceğini ifade ediyor. Yargıya güvenin korunmasında yargı mensubunu bir rol model olarak konumluyor."
HUKUKU ÇİĞNEYENLERİN TÜRK YARGISINDA YERİ YOKTUR
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında FETÖ mensuplarının adaleti değersizleştirme sürecinin herkes tarafından görüldüğünü belirten Bakan Gül, "Hile ve kumpaslarla hukuku çiğneyenlerin, vicdanını terör örgütüne esir edenlerin Türk Yargısı içinde yeri yoktur. Bundan sonra da olmayacaktır. Türk Yargısı, bağımsızlık ve tarafsızlık vasfını koruyarak, yargı yetkisini Anayasamızın emrettiği gibi Türk Milleti adına kullanmaya devam edecektir" dedi.
ADALET, YARGI MENSUBUNUN VİCDANINA EMANETTİR
Bakan Gül, bildirgede, ehliyet ve liyakat vurgusuyla yargı mensuplarına mesleki yetkinliklerinin geliştirmelerinin öneminin de hatırlatıldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Adliyenin kapısı, adaletin kapısıdır. Bu kapıya gelen herkes, hakkına erişeceğini bilmelidir. Bu kapıyı çalan herkes, saygın bir muamele görmelidir. Bu kapıdan ayrılan her vatandaşımız, evine asgari bir memnuniyetle dönmelidir. İşte bu bildirge, herkesin insan onuruna yaraşır şekilde, nezaketle muamele görme hakkına da işaret etmektedir. Yargının temel fonksiyonu, ihtilafların çözümündeki hakemliğidir. Yargı kararları tartışmaları bitirir. Yeni tartışmaları alevlendirmemelidir. İşte bu bildirge, yargı mensuplarının kararlarıyla, tutum ve davranışlarıyla tartışmalardan uzak durması gerektiğini de bir kez daha hatıra getirmektedir. Adalet, yargı mensubunun vicdanına emanettir."
DAHA YÜKSEK STANDARDI VAAT EDİYOR
Bildirgede, yargı mensubunun dikkatini keskin tutması, mesleğinde özenli davranmasını, sosyal hayatında da itibarına gölge düşürebilecek söz ve davranışlardan kaçınmasının öneminin anlatıldığını vurgulayan Bakan Gül, "Bugün ilan ettiğimiz Türk Yargı Etiği Bildirgesi'yle yargı mensuplarımız; bağımsızlık, tarafsızlık, doğruluk ve dürüstlük ilkelerine sadakatle, ehliyet ve liyakatlerine yaraşır şekilde Türk Milletine hizmet etmeye devam edeceklerine dair daha yüksek standartları vaat ediyorlar. Yargının evrensel etik kurallarını oluşturan; bağımsızlık, tarafsızlık, doğruluk ve tutarlılık, dürüstlük ile ehliyet ve liyakat ilkelerinin meslek hayatlarında kendilerine kılavuzluk edeceğine inanıyoruz. Bugün kamuoyuna açıkladığımız bu Bildirge, Türkiye Cumhuriyeti hakim ve savcılarının takip edecekleri etik ilkeleri belirleyen bağlayıcı bir belgedir. Bu Bildirge, hakim ve savcıların adına kadar verdikleri aziz milletimize ve onun her ferdine verilmiş bir sözüdür" diye konuştu.