Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı çalışanları ile iftar programında yaptığı konuşmada, “Bugün Türk adalet sistemini geleceğe taşıyacak tarihî nitelikte bir adım attık. Adalet Bakanlığımızın uzun soluklu, titiz ve tüm paydaşların dâhil edildiği bir süreçten sonra hazırladığı Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni kamuoyuyla paylaştık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen iftar programında yargı çalışanlarıyla bir araya geldi.
Programda yargı çalışanlarına hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek yargı organlarının başkan ve üyelerinden baro başkanlarına, avukatlardan hâkim ve savcılara, infaz koruma memurlarından mübaşirlere kadar adalet camiasının tüm emektarlarıyla bir arada olmanın bahtiyarlığını yaşadığını söyledi.
Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz başta olmak üzere, vazife esnasında şehit olan tüm adalet teşkilatı mensuplarına Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı camiasının ve vatandaşların Ramazan-ı Şerif’ini de tebrik etti.
“YARGI CAMİASINDA TARİHÎ NİTELİKLERDE İYİLEŞTİRMELER YAPTIK”
“Bugün Türk adalet sistemini geleceğe taşıyacak tarihî nitelikte bir adım attık. Adalet Bakanlığımızın uzun soluklu, titiz ve tüm paydaşların dâhil edildiği bir süreçten sonra hazırladığı Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni kamuoyuyla paylaştık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldikleri andan itibaren yargı camiasında tarihî niteliklerde iyileştirmeler yaptıklarını söyledi.
Son reform paketiyle yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmeyi, hak arama yollarını genişletmeyi, hukuk istikrarını korumayı ve adalette yaşanan gecikmelerin önüne geçmeyi hedeflediklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana gayelerinin yargının bütün tarafları için güven veren ve erişebilir adalet sistemini tesis etmek olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet sisteminin işleyişini güçlendirmenin, yargıya ve kararlarına güveni en üst düzeye çıkarmanın gelecek dönemde de öncelikleri olacağını dile getirerek, “Türkiye, geçmişte adalet sisteminden kaynaklanan hataların, gecikme ve tarafgirliklerin bedelini çok ağır ödemiş bir ülkedir. Bu ülke, sözüm ona adaleti tesis adına evlatlarının bir sağdan, bir soldan darağacına gönderildiği çok acı günler yaşadı. Bu millet, bebek davası, affedersiniz köpek davası gibi uyduruk davalarla başbakan ve bakanlarının yargılandığı, asıldığı, şehit edildiği utanç sahnelerine şahit oldu. 17-25 Aralık sürecinde yaşanan hukuk katliamları ise yargının bir dönem oligarşik, hizipçi ve örgütlü bir yapının nüfuz alanına girmesinin can yakıcı ne yazık ki sonuçlardır. Türkiye’nin bir daha benzer hataları tekrarlama lüksü yoktur” diye konuştu.
“TÜRK YARGISI BİR VESAYET ODAĞININ DEĞİL, TÜRK MİLLETİNİN YARGISI OLMALI”
Yargıya güveni perçinleyecek olan yegâne faktörün, maşeri vicdanı ferahlatan doğru ve adil kararlar verilmesi olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için her hâl ve şartta Türk yargısı bir çıkar grubunun, ideolojinin, siyasi görüşün, vesayet odağının veya fraksiyonun değil, altını çizerek söylüyorum, Türk milletinin yargısı olmalı, sadece Türk milleti adına karar vermelidir” dedi.
Yargıda koydukları hedefe ulaşabilmek için siyasetçilerle beraber yargı mensuplarına da önemli sorumluluklar düştüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Her zaman ifade ettiğimiz gibi, geciken adalet, adalet değildir. Önümüze gelen her dosyanın içinde en az bir insanın hikâyesi, en az bir insanın istikbali, geleceği ve kaderi bulunuyor. Vazifemizi icra ederken hukukun üstünlüğü ilkesine ve masumiyet karinesine leke sürdürülmemesi bu açıdan hayati önem arz ediyor. Ne tek bir vatandaşımızın hakkını yiyeceğiz, ne de tek bir vatandaşımızın hakkının, hukukunun yenilmesine göz yumacağız. Kökeni, maddi durumu, siyasi görüşü, görünüşü ne olursa olsun, 82 milyonun her bir ferdi için adaleti tesis etmenin gayretinde olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle cezasızlık algısının toplumumuzda yaygınlaşmasına asla müsaade etmemeliyiz. Böyle bir algının yaygınlaşması, insanların adaleti mahkeme kapıları yerine başka yerlerde, başka güç odaklarında aramalarına yol açar. Bu ise devletin ontolojik varlığına, yani bekasına yönelik en büyük tehdittir. Adalete olan güvenin sarsıldığı bir toplumda, barış, huzur ve istikrar da kalmaz” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN YOLU HİÇ OLMADIĞI KADAR AÇIKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son birkaç yıldır iç ve dış siyasette, ekonomide önemli sınamalara maruz kaldığını, Gezi olayları, 17-25 Aralık girişimi, bölücü örgütün çukur eylemleri, DEAŞ terörü, 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve ekonomik saldırıların atlatıldığını hatırlatarak, “Her imtihan aynı zamanda bir imkândır, bir fırsattır. İnşallah bu imtihan sürecinden de başarıyla çıktığımızda ülkemiz 2023 hedefleriyle, 2053 ve 2071 vizyonu doğrultusunda çok farklı bir ivme yakalayacaktır. Geleceğimiz aydınlık, istikbalimiz parlaktır, Türkiye’nin yolu hiç olmadığı kadar açıktır” dedi.
Vatandaşlardan felaket tellallarına pirim vermemelerini rica eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben tüm vatandaşlarımdan Türkiye’nin potansiyeline güvenmesini, bu ülkeye inanmasını, umudunu asla yitirmemesini istirham ediyorum. Çünkü biz 2 bin 200 yıllık devlet geleneğimiz boyunca aşılmaz denilen nice engeli açmış, akrebin kıskacında yoğrularak bugünlere gelmiş bir milletiz” ifadesini kullandı.
“VATANDAŞLARIMIZI TÜRKİYE ORTAK PAYDASINDA BULUŞMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
Türkiye’nin kazandığı her başarının gerisinde çok ciddi bir mücadelenin var olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “El ele verirsek, her birimize özellikle büyük bir yükü kavrayacağımıza inanıyorum. Hele hele bir olur, iri olur, diri olur, kardeş olur, hep birlikte Türkiye olursak Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sıkıntı yoktur. Bunun için her fırsatta müştereklerimize vurgu yapıyor, vatandaşlarımızı Türkiye ortak paydasında buluşmaya çağırıyoruz. Bunun için 82 milyon her ferdinin sadece kardeş değil, aynı zamanda kaderdaş olduğunu, aynı geminin yolcuları olduğunu söylüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin hayırlara vesile olmasını dileyerek, vatandaşların Kadir Gecesi ve Ramazan Bayramı’nı tebrik ederek, konuşmasını tamamladı.