Türkiye’nin en uzun soluklu sinema etkinliği Antalya Altın Portakal Film
Festivali için takvimler yaklaşırken festivalin basın ile ilk buluşması
gerçekleşti. Başkan Böcek, “Festivalimizde bu yıl temamız ‘Öze Dönüş’. Bunun
için de, Altın Portakal adını festivale, iki yıl önce kaldırılan ulusal yarışmaları da
yeniden sinemamıza, yani asıl sahiplerine geri veriyoruz” dedi.
1964 yılından bugüne Türkiye sineması ve film sektörünün en önemli buluşma
noktası olan ve Asya ile Avrupa kıtasının en prestijli film festivallerinden birine
dönüşen Antalya Altın Portakal Film Festivali, 56. kez sinemaseverlerle
buluşmaya hazırlanıyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin
Böcek’in ev sahipliğinde düzenlenen, Festivalin İdari Direktörü Cansel Tuncer
ile Festival Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu’nun da katıldığı basın
buluşmasında, festivalin bu yılki yenilikleri ve teması ilk kez kamuoyuyla
paylaşıldı. Bu yıl Türkan Şoray’ın ikonik görüntüsünü afişine taşıyan Antalya
Altın Portakal Film Festivali, 56. yaşını kutlayacak ve 26 Ekim - 1 Kasım
tarihleri arasında Türkiye ve dünya sinemasının en yeni örneklerini Antalyalı
sinemaseverlerle buluşturacak.
“Sinemamız halka ulaşacak”
Başkan Muhittin Böcek konuşmasına, bugüne dek festivale emek vermiş tüm
belediye başkanlarına teşekkür ederek başladı. Seçim sürecinde sıklıkla altını
çizdiği “Altın Portakal özüne dönecek” sözünü yerine getirmek için yola
çıktıklarını ve festivali asıl sahipleri olan Antalyalılarla buluşturmak için
sabırsızlandıklarını belirten Muhittin Böcek, “Sinemamızı halka ulaştırmak
adına elimizden geleni yapacağız. Bu yıl festival, geleneksel kortej coşkusuyla
başlayacak. Yalnızca Antalya merkezinde değil ilçelerimizde yaşayan halkımıza
da tırlarla film götüreceğiz ve açık hava film gösterimleri düzenleyeceğiz.
Festivalin açılış ve kapanış törenleri Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne ait 10 bin
kişilik Kapalı Spor Salonu’nda tüm halkımızın katılımıyla gerçekleşecek” diye
konuştu.
Film Forum yeni projelere destek olacak
Böcek sözlerine şu sözlerle devam etti: “Bu yıl temamız ‘Öze Dönüş’. Bunun
için de, Altın Portakal adını festivale, iki yıl önce kaldırılan ulusal yarışmaları da
yeniden sinemamıza, yani asıl sahiplerine geri veriyoruz. Festivalin endüstri
bölümü Antalya Film Forum da, bu yıl Olena Yershova direktörlüğünde yeni
projelere destek olmaya ve bu projeleri uluslararası düzeyde tanıtmaya devam
edecek.”
100 öğrenci Antalya’da!
“Gençler üretecek, Antalya gençlerle birlikte yükselecek” sözünün her zaman
arkasında durduğunu belirten Muhittin Böcek, Türkiye’deki üniversitelerin
radyo, televizyon, sinema, medya, iletişim ve görsel sanatlar bölümlerinde
eğitim gören 100 öğrenciyi festivale davet edeceklerinin müjdesini de verdi.
Böcek, “Festivalimiz Türkiye’nin dört bir yanından katılacak 100 öğrenciye ev
sahipliği yapacak ve bu gençler festivaldeki tüm etkinlikleri ücretsiz
izleyebilecek. Biz buna ‘Altın Portakal Sinema Okulu’ adını verdik, böylece
Antalya Altın Portakal Film Festivali, geleceğimizin sinemacılarına gerçek bir
atölye imkânı sunmuş olacak” ifadelerini kullandı.
Yeşilçam’ın diğer adı Antalya’dır
Başkan Muhitttin Böcek hazırlık sürecinde, aralarında Sanatsal Etkinlikler
Komisyonu (SEK), Sinema Eserleri Yapımcıları Meslek Birliği (SEYAP), Film
Yönetmenleri Derneği (Film-Yön), Türk Sinema Vakfı (TÜRSAV), Film
Yapımcıları Meslek Birliği (FİYAB), Sinema Oyuncuları Derneği (SODER),
Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB) ve Sanatsal Etkinlikler Komisyonu’nun da
olduğu sektör temsilcileriyle bir araya geldiklerini belirterek, şunları söyledi:
“Festivalin özüne dönme yolculuğunda bu kurumlardan çok değerli destekler
aldık. Sektörün aktörlerini dinledik ve festivalin yeni yapısını onların önerileri ve
görüşleri doğrultusunda inşa ediyoruz. Ben, sen değil, birlikte yapacağız
demiştik. Altın Portakal’ın özüne dönüşünü de yine birlikte, ortak akılla
sağlayacağız” Böcek sözlerine “Yeşilçam’ın diğer adı Antalya’dır” diyerek son
verdi.
Toplam 1 milyon 357 bin liralık ödül
Muhittin Böcek’in ardından söz alan Cansel Tuncer ise festivalin bu yılki
yeniliklerini anlattı ve dikkat çekici afişini tanıttı. Tuncer, Festival Sanat
yönetmeni Başak Emre’nin bir film festivaline katılmak üzere yurt
dışında olduğu için toplantıya katılamadığını söyledi. Bu yıl festivalde 1
milyon 357 bin 500 TL değerinde ödül dağıtılacağını söyleyen Tuncer, “Ulusal
Yarışma ’da toplamda 810 bin TL, Uluslararası Yarışma ‘da 97 bin 500 TL ve
Antalya Film Forum’da 450 bin TL değerinde ödüller verilecek. Ulusal Yarışma
bünyesinde festivalimizin kurucusu Dr. Avni Tolunay adına vereceğimiz jüri
özel ödülünü 100 bin lira, Altın Portakal’ı 8 kez kazanarak en fazla ödül
kazanan sanatçımız Behlül Dal adına vereceğimiz En İyi İlk Film Ödülünü ise
100 bin lira olarak belirledik.
Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak sinemamıza desteğimizi artırarak
sürdürmeye kararlıyız” diye konuştu.
Cansel Tuncer, Antalya’yı bir sinema platformu haline getirmek, daha çok
filmin Antalya’da çekilmesini sağlamak için Film Forum bünyesindeki Sümer
Tilmaç Film Fonu ile en az üçte ikisi Antalya’da çekilen filme de 150 bin liralık
ödül verileceğini açıkladı.
Kadın sinemacılara Cahide Sonku Ödülü
Bu yılın yeniliklerinden bir diğeri ise, sektördeki kadın emeğinin görünürlüğüne
dikkat çekmek amacıyla ilki verilecek 50 bin TL değerindeki Cahide Sonku
Ödülü olacak. Cansel Tuncer bu ödülün festivalin bir parçası olmasının çok
değerli olduğunu belirterek şunları söyledi: “Cahide Sonku, sinemamızın ilk
kadın yıldız oyuncusu ve uzun yıllar görmezden gelinse de yönetmen, senarist
ve yapımcı kimlikleriyle de sinema sektörü içinde var olmayı başarmış çok
önemli bir figür. Hem onun adını yaşatmak hem de sinemamızdaki kadın
temsiliyeti ve görünürlüğüne dikkat çekmek adına vereceğimiz bu ödül, ulusal
uzun yarışmada yer alan filmlerden birinde kamera arkası ya da önü fark
etmeksizin çalışmış, kadın bakışını filmin oluşumuna bir katkı olarak sunmuş
kadın sinemacılara verilecek.”
Festival afişinde Türkan Şoray var!
Festivalin afişini de tanıtan Tuncer, Türkan Şoray’ın ikonik görüntüsünün
kullanılmasını da şu sözlerle açıkladı: “Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin
öze dönüş yolculuğunu bu yılın görsel kimliğine de yansıtıyor ve sinemamızın
sultanı Türkan Şoray’ı festival afişine taşıyoruz. Şoray, festivalin ilk yılı olan
1964’te, bir diğer Metin Erksan filmi “Acı Hayat” taki rolüyle En İyi Kadın
Oyuncu seçilmişti ve ulusal yarışmanın geri döndüğü bu yıl, onun eşsiz
görüntüsüyle merhaba demek bizim için çok anlamlı” dedi.
Uluslararası yarışma da devam edecek
Festival Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu da festivalde ulusal bölüme ağırlık
vereceklerini, uluslararası yarışmanın da devam edeceğini belirtti. Yurtdışında
birçok festivale katıldığını anlatan Boyacıoğlu, “Hepsi Cannes ve Berlin’e
benziyor. Biz bunu yapmak istemiyoruz. Tabi ki Antalyalı izleyici uluslararası
önemli filmleri izlesin. Ama bu festivalin özü kendi sinemamız. Ulusal filmlere
daha ağırlık vermek istiyoruz. Sinemamızı kendi insanımızla bir araya
getireceğiz. Örneğin festival boyunca her gün öğle sohbetleri düzenleyerek
sinema sanatçılarını basın ve vatandaşlarımızla buluşturmayı düşünüyoruz”
diye konuştu.
Festival için sinema sektörü ile toplantılar yaptıklarını kaydeden Boyacıoğlu,
sektör temsilcilerinden oluşan bir istişare kurulu kurulmasını kararlaştırdıklarını
ve festivalde sektörle birlikte çalışacaklarını söyledi.
Başkan Muhittin Böcek, Cansel Tuncer ve Ahmet Boyacıoğlu, daha sonra basın
mensuplarının sorularını yanıtladı. Başkan Böcek, bir soru üzerine festival arşivi
oluşturulması için çalışma başlatacaklarını kaydetti. Böcek, festivalin ilçelerle
buluşması ile ilgili olarak da, “Siyaset öncesinde, sinema makinem vardı. Bütün
köylerde sinema oynatmış birisiyim. Sinemaya uzak değilim. Gazipaşa’dan
Kaş’a festival boyunca sinema ve festival coşkusunu vatandaşlarla
buluşturacağız” dedi.
Yarı bütçeye festival
Festivalin bütçesinin sorulması üzerine Cansel Tuncer, çalışmaların sürdüğünü,
geçen yıllardaki festivallerin yarısı oranında bir bütçe öngördüklerini ifade etti.
Festival Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu da bugüne kadar 41 festivalde görev
aldığını belirterek, Altın Portakal Film Festivali’nin 42’nci festival olacağını, 26
ülkede ulusal sinemayı tanıtan etkinlikler yaptığını anlattı.
Ulusal sinemanın kalbi oldu
1964 yılında Dr. Avni Tolunay’ın öncülüğünde Antalya’da başlayan ve bugüne
dek Metin Erksan, Yılmaz Güney, Bilge Olgaç, Atıf Yılmaz, Yavuz
Turgul, Ömer Kavur, Zeki Demirkubuz, Yeşim Ustaoğlu, Nuri Bilge
Ceylan ve Reha Erdem gibi birçok usta ismin sinema yolculuklarındaki en
önemli duraklardan biri olan Antalya Altın Portakal Film Festivali, yıllar
içinde ulusal sinemanın kalbinin attığı bir etkinliğe dönüştü.
Festivalin Türkiye sinemasına sektörel bir katkı sağlamak amacıyla
başlattığı, Antalya Film Forum birçok genç ve bağımsız sinemacıya destek
sağlayarak Antalya’yı sinemamızın en önemli ulusal endüstri merkezine
dönüştürmüştür. Kurmaca Pitching, Kurmaca Work in Progress, Belgesel Work
in Progress, Sümer Tilmaç Antalya Film Destek Fonu platformlarından
oluşan Antalya Film Forum, yapım süreci halen devam eden birçok filmin
yanı sıra Kelebekler (Tolga Karaçelik), Kız Kardeşler (Emin
Alper), Daha (Onur Saylak), Güvercin (Banu Sıvacı), Borç (Vuslat
Saraçoğlu), Son Çıkış (Ramin Matin), Mr. Gay Syria (Ayşe
Toprak), Güven (Sefa Öztürk) gibi ulusal ve uluslararası festivallerde ödüllerle
karşılanan yerli yapımların yaratılmasında da önemli bir kapı olmuştur.