Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti 29. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “Yeni ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak politikalar, projeler geliştirecek icraatları da ortaya koyacağız. Ülkemizdeki her bir vatandaşımızın geleceği için hayal kurmaya ve bunları hayata geçirmeye devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının başında, AK Parti 7. Olağan Kongre sürecinin başlatıldığı bir dönemde gerçekleştirilen toplantının Türkiye’ye ve AK Parti’ye hayırlara vesile olmasını diledi.
“EKONOMİ ÜZERİNDEN YAZILAN FELAKET SENARYOLARINI BİRER BİRER BOŞA ÇIKARDIK”
Türkiye’nin AK Parti döneminde, Cumhuriyet tarihinin, en az kuruluş yıllarındaki kadar önemli gelişmelerine şahitlik ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, girdikleri her mücadeleden milletin desteğiyle zaferle çıktıklarını söyledi.
Türkiye’nin, demokraside ve ekonomide hapsedildiği, çok uzun yıllar boyunca da kurtulamadığı geri kalmışlık zincirini, AK Parti ile kırmayı başardığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, vesayet odaklarının, terör örgütlerinin oyunlarını, darbe ve cunta teşebbüslerini, son olarak da ekonomi üzerinden yazılan felaket senaryolarını birer birer boşa çıkardıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde yaşanan gelişmelerin “Türkiye ortak paydasında” buluşan herkesle birlikte yol yürümek gerektirdiğini gösterdiğini dile getirerek, “Cumhur İttifakı çatısı altında Milliyetçi Hareket Partisi ile 15 Temmuz gecesinden beri yürüttüğümüz çalışmalar, hepimiz açısından memnuniyet verici bir şekilde sürüyor. Önümüzdeki dönemde Milliyetçi Hareket Partisi ile çok daha kapsamlı ve yakın şekilde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de bir kez daha geçmiş olsun dileklerini iletti.
“TÜRKİYE'Yİ 2023 HEDEFLERİNE MUTLAKA ULAŞTIRACAĞIZ”
AK Parti 7. Olağan Kongre sürecinin başlatıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongre hazırlıklarının her aşamasını dikkatle, hassasiyetle, hedeflere uygun biçimde yürütmek, milletle gönül bağını tahkim edecek güçlü bir teşkilat yapısı oluşturmak gerektiğini sözlerine ekledi.
“Dünya değişirken, Türkiye değişirken AK Parti yerinde saymayacaktır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin geleceğe ilişkin beklentilerinin tek adresinin AK Parti olduğunu bunun için de 24 Haziran ve 31 Mart seçim sonuçlarını da göz önünde bulundurarak en doğru adımları atmakta kararlı olduklarını vurguladı.
AK Parti’nin Türkiye’ye kazandırdığı hizmetlerin tarihî öneme sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların en iyi şekilde anlatılması gerektiğine dikkat çekerek, “Yeni ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak politikalar, projeler geliştirecek icraatları da ortaya koyacağız. Ülkemizdeki her bir vatandaşımızın geleceği için hayal kurmaya ve bunları hayata geçirmeye devam edeceğiz. Genel merkezimiz ve tüm teşkilatlarımızla, Meclis grubumuzla, kabinemizle, kurumlarımızla ahenk içinde Türkiye'yi 2023 hedeflerine mutlaka ama mutlaka ulaştıracağız” dedi.
“MEDENİYETİMİZİN KÖKLERİ COĞRAFYAMIZIN TÜM BİRİKİMİNİ KUCAKLAYACAK KADAR DERİNLERE İNER”
Kongre sürecinde şekillenecek yeni teşkilat yapısının AK Parti’nin sürükleyici gücü olacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Milletimiz bize destek ve oy vermek zorunda değildir. Biz milletimizin gönlünü kazanarak bunu sağlayacağız. Ana kademe, kadın kolları ve gençlik kolları yönetimlerimizin, milletvekillerimizin, belediye başkanlarımızın, belediye ve il genel meclis üyelerimizin asli görevi budur. AK Parti’yi temsil etmek demek, millete hizmetkâr olmak demektir. Bunun yerine, AK Parti’nin kendisine sağladığı gücü millete tepeden bakmak, milleti hiçe saymak, sadece şahsi çıkarlarını korumak için kullanan zihniyetin partimizin çatısı altında yeri yoktur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Parti yönetiminden ülke yönetimine kadar her bir arkadaşımız, kendisine tevdi edilen vazifeyi, yetki ve sorumlulukları çerçevesinde layıkıyla yerine getirmekle görevlidir. Hiç kimsenin, üstlendiği sorumluluğun gereğini yerine getirmeyip, her şeyi bir üste, özellikle de şahsıma havale etme kolaycılığına kaçmaya hakkı yoktur. Bu bizi ciddi manada üzüyor, beyefendi böyle istedi, bunun istismar eden var. Şunu herkes bilmeli ki bunların hepsi maalesef fırsatçılardır, bu fırsatçılara imkân vermeyeceğiz” diye ekledi.
AK Parti’nin en önemli özelliklerinden birinin de kadim bir medeniyet tasavvuruna sahipliği olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim medeniyetimizin kökleri, ilk insan ve ilk Peygamber Hazreti Âdem’den son Peygamber Resulü Ekrem Efendimize kadar uzanır. Bizim medeniyetimizin kökleri, milletimizin binlerce yıllık şanlı tarihinin bilinen en uç noktasına kadar gider. Bizim medeniyetimizin kökleri, insanlığın ve özellikle de coğrafyamızın tüm birikimini kucaklayacak kadar derinlere iner” değerlendirmesinde bulundu.
“YENİ NESLİN UFKUNUN GENİŞLİĞİ, HEYECANI, AZMİ EN BÜYÜK UMUT KAYNAĞIMIZDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fitne odaklarına karşı kardeşlik bağlarının güçlü olması gerektiğini ve bu odakların fitnelerinin “inananlar kardeştir” düsturuyla aşılabileceğini anlatarak, Türkiye’nin sahip olduğu büyük medeniyet davasının küresel temsilcisi olma sorumluluğunu üstlendiğini belirtti.
AK Parti’nin 17 yıllık uzun iktidar döneminde en çok ihmal ettiğimiz hususların eğitim ve kültür olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiç zaman kaybetmeden bu konularda gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini, çünkü zaten yeterince zaman kaybı yaşandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeni neslin ufkunun genişliği, heyecanı, kendini geliştirme kabiliyeti, azmi en büyük umut kaynağımızdır. Bize düşen elimizdeki bu kıymeti medeniyet değerlerimizle teçhiz ederek paha biçilemez bir hazine hâline dönüştürmektir. Hayatımızın hiçbir döneminde olduğu gibi, bugün de davamızın zafere ulaşacağı konusunda en küçük bir şüphemiz bulunmuyor. Milletimizin her bir ferdini, hiçbir ayrım, hiçbir farklılık, hiçbir hesap gütmeksizin bu büyük mücadelede yanımızda yer almaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin kapısının büyük medeniyet davasının heyecanını paylaşan herkese sonuna kadar açık olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi başka türlü dize getiremeyeceklerini görenler, tüm güçleriyle AK Parti’nin üzerine yükleniyor. Partimize yönelik saldırıların sebebi, şahsımın veya tek tek şahıslarımızın değil, temsil ettiğimiz davanın en büyük tehdit olarak görülmesindendir. Şahıslar gelip geçer, ama bu dava ilanihaye bakidir. Bu kadro tek yürek, tek bilek olduğu müddetçe, ne dışardan, ne içerden hiçbir güç bizi hedeflerimize doğru yürümekten alıkoyamaz” ifadelerini kullandı.
“YENİ SİSTEMDE YAŞANAN AKSAKLIKLAR ZAMANLA AŞILACAKTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, tarımdan sanayiye, sosyal güvenlikten çevreye kadar her alanda tarihî reformları hayata geçirdiğini aktararak, bunların yanında Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’ni Türkiye’ye kazandırdıklarını anımsattı.
Birinci yılı geride kalan Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin uzun yıllar Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayacağına olan inancını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bu vesileyle, son günlerde yaşanan anlamsız bir tartışmaya da burada son noktayı koymak istiyorum. Cumhurbaşkanının seçilme oranının yüzde 50’den yüzde 40’a düşürülmesiyle ilgili ne düşüncemiz ne niyetimiz ne planımız ne de çabamız söz konusudur. Bu tür atıfta bulunanlar aynaya baksınlar. Biz bir şeyi kayda geçirdiğimiz zaman o iş bitmiştir. Biz şuna inanıyoruz şu anda biz öyle bir akitleştik ki vahitleştik ki bizim bu vaadimiz kayda girmiştik ve bu bir borç gibidir, kime millete. Yüzde 50 seçilme yeterliliği, yeni sistemin adeta omurgasıdır. Bu iş bitmiştir. Türkiye’de bir daha hiç kimsenin, küçük bir azınlığa veya vesayete dayanarak millete zulüm etmemesi için bu oranı korumanın gerekli olduğuna inanıyoruz. CHP buradan kendine bir şey çıkarmaya gayret ediyor, sana buradan bir şey çıkmaz, buradan sana kemik de düşmez. Milletin talep ve tercihlerinin ülke yönetimine en güçlü şekilde yansımasının yolu, Cumhurbaşkanının, seçmenlerin yarıdan fazlasının 1 oyuyla seçilmesinden geçiyor. Bu yapıldı mı? Yapıldı, bu iş bitmiştir. Hala burada farklı tasarruflarda bulunmanın gayretine girenler çok yanlış bir yoldadır. Cumhurbaşkanı seçilme için yüzde 50 sınırının konması rastgele bir tercih değil, gayet bilinçli ve vazgeçilmez bir kriterdir. Bu tartışmayı bir daha açılmamak üzere kapatıyoruz. “
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin eksiklerinin ve aksaklıklarının belirlenmesine yönelik kapsamlı bir çalışma yaptıklarını, tamamlanma aşamasında olan çalışmaya göre yaşanan sorunların neredeyse tamamının sistemden değil, uygulamadan kaynaklandığını gösterdiğine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni sistemde yaşanan aksaklıkların zamanla aşılacağını, gelecek nesillere bırakacakları en önemli miraslardan birinin de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi olduğuna yürekten inandığını vurguladı.
“YARGI REFORMUYLA AMACIMIZ MİLLETİMİZİN ADALET BEKLENTİSİNE CEVAP VERMEKTİR”
Yeni yasama döneminde TBMM’den en büyük beklentinin yargı reformu çerçevesinde hazırlanan kanun tekliflerinin sonuçlandırılması olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı Reformu Strateji Belgesi doğrultusunda hazırlanan ilk paketin siyasi partilerin değerlendirmesine sunulduğunu, amaçlarının bu paketin en geniş uzlaşmayla Meclis’ten geçmesi olduğunu kaydetti.
Yargı Reformu Strateji Belgesi doğrultusunda hazırlanan birinci ve ikinci pakette yer alan yenilik ve uygulamaları dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yargı reformuyla amacımız, milletimizin adalet beklentisine cevap vermek, hukukun işleyişine ilişkin tereddütleri ortadan kaldırmaktır. Bu yönde kat edeceğimiz her mesafe, ülke olarak geleceğimize daha güvenle bakmamıza katkı sağlayacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dış politikada geniş bir ilgi alanına sahip olduğunu ve bunun da medeniyet ve tarihi geçmişin zenginliğinden kaynaklandığını sözlerine ekleyerek, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmanın da bu zenginliğin bir ifadesi olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gerçeği bilmeyen veya görmezden gelenler, ülkemizin dış politika önceliklerini eleştirirken, aslında cehaletlerini ve sığlıklarını gösteriyor. Hatta bunların arasında, bekamızla doğrudan ilgili en kritik noktada dahi, ülkemizin cari politikalarının tam zıddı yönünde girişimde bulunanlar çıkabiliyor. Türkiye, kendi iddiasıyla bu ülkenin en eski partisinin, siyaset üretemediği için iradesini terör örgütlerinin güdümündeki yapılara teslim edişinin trajik hikâyesini seyrediyor” sözlerine yer verdi.
“AMACIMIZ, FIRAT’IN DOĞUSUNU DA BARIŞ PINARLARIYLA SULAMAKTIR”
Türkiye’nin Suriye’de güvenli bölge politikasının, Suriye halkının kendi evlerine dönüşü konusunda en makul ve insani yol olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amacımız, Fırat’ın doğusunu da barış pınarlarıyla sulamaktır. Bu bölgede bir milyonu yeni inşa edeceğimiz yerlerde, bir milyonu da mevcut yerleşimlerde olmak üzere, iki milyon kişiyi iskân etmeyi planlıyoruz. Planlarımız hazır, projelerimiz hazır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin sınırları dibinde terör oluşumlarına asla göz yummayacağını yineleyerek bunu defalarca müttefikler başta olmak üzere tüm dünyaya ilan ettiklerini hatırlattı.
“FIRAT’IN DOĞUSUYLA İLGİLİ MUHATAPLARIMIZA HER TÜRLÜ İKAZI YAPTIK”
Türkiye’nin bu süreçte sürekli oyalanmaya çalışıldığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Fırat’ın doğusuyla ilgili de muhataplarımıza her türlü ikazı yaptık, yeteri kadar da sabırla davrandık. Kara devriyesiymiş, hava devriyesiymiş, bütün bunların hikâye olduğunu görüyoruz. Müttefikimize sorumuz gayet açıktır: Siz, SDG adıyla gözlerden kaçırmaya çalıştığınız PKK-YPG’yi terör örgütü olarak tanıyor musunuz, tanımıyor musunuz? Bunu açıklayın. Bu yönde bir beyan duymadığımız gibi, bazı Amerikalı yetkililer alenen PKK-YPG’nin birlikte çalıştıkları bir yapı olduğunu söylüyor. Öyleyse, sözün bittiği yerdeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evet… Ülkemizi terör örgütünden uzak tutmak için sürekli yüzümüze gülen, sürekli diplomatik söz oyunlarıyla kendilerince oyalayanlara diyoruz ki, artık söz bitti. Irak tarafından 30 bin civarında tırı Suriye’ye sokacaksınız, silah araç gereç yüklü. Bunları terör örgütlerine teslim edeceksiniz, ondan sonra da ‘Biz sizinle stratejik ortağız’ diyeceksiniz, kusura bakmayın bunu yutmayız. Hazırlıklarımızı yaptık, harekât planlarımızı tamamladık, gereken talimatları verdik. Kararı verilen ve süreci başlamış olan barış pınarlarının önünü açma vakti, belki bugün, belki yarın denebilecek kadar yakındır. Hem karadan hem havadan bu harekâtı yürüteceğiz. Suriye tarafındaki kardeşlerimizin de, tüm güçleriyle bizim yanımızda yer alacağımızdan şüphemiz yoktur” şeklinde konuştu.
“ENFLASYONU YENİDEN TEK HANELİ RAKAMLARA İNDİRMEYİ BAŞARDIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bugün ekonomi alanında 17 yıl öncesinden çok farklı bir konumda olduğuna işaret ederek hayata geçirilen ekonomik reformlarla Türkiye’nin çehresini değiştirdiklerini belirtti.
Son yıllarda küresel çaplı spekülatif saldırıların odağında yer almasına rağmen Türkiye ekonomisinin güçlü konumunu korumayı başardıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Türkiye, son dönemde aldığımız tedbirler sayesinde, küresel ticaret savaşlarının ve finansal piyasalardaki dalgalanmaların etkilerine en hazırlıklı ülkelerin başında geliyor. Yeni Ekonomi Programımızla, orta ve uzun vadede sürdürülebilir ve dengeli bir büyümeyi sağlama yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Kısa vadedeki gelişmelerin büyüme oranımızla ilgili ortaya çıkardığı tereddütler, içeride ve dışarıda önemli düzeyde giderilmiştir” diye konuştu.
Uygulanan programın en büyük kazanımını cari dengede elde ettiklerini, Cumhuriyet tarihinin tüm rekorlarını kırarak, Temmuz ayı itibariyle cari hesapta yıllık 4,4 milyar dolar fazla veren bir ekonomik yapıya kavuşulduğu bilgisini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yapısal reformların da desteğiyle, cari dengedeki açık sorununu, inşallah bir daha geri gelmemek üzere kapatmış bulunuyoruz. Ekonomide sağladığımız istikrar sayesinde enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara indirmeyi başardık” dedi.
“EKONOMİ PROGRAMI İLE ÜRETİMİ, BÜYÜMEYİ ESAS ALAN BİR EKONOMİ YÖNETİMİ VAAT ETTİK”
“Faiz sebeptir, enflasyon netice” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japonya, ABD, Avrupa ve İsrail’de çok düşük hatta eksi faiz oranları bulunduğunu ve bu ülkelerde enflasyonun da çok düşük seviyelerde seyrettiği bilgisini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Faizin bizim medeniyetimizin çerçevesi içindeki yeri de bellidir. O bütün pisliklerin başıdır, o sömürünün en önemli aracıdır, o emperyalist mantığın en önemli aracıdır, sömürü düzeninin en önemli aracıdır. Biz buna kendimizi kaptırmayacağız. Eğer biz üretim ekonomisi, yatırımcı anlayışı düşünüyorsak üretimde, yatırımda, istihdamda da finans sektörünün girişimciyi destelemesi lazım. Bu yüzde 40 faizle olmaz, bu yüzde 63 ile olmaz. Öyle bizim düşük faiz uygulaması getirmemiz lazım ki bu finans sektörü onları ayağa kaldırsın” diye ekledi.
Ekonomi programı ile üretimi, verimliliği, büyümeyi, adaletli paylaşımı esas alan bir ekonomi yönetimi vaat ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedefin önümüzdeki yıllarda büyümeyi yüzde beşin altına düşürmemek olduğunu, program dönemi sonunda enflasyonu yüzde beşin, işsizliği de yüzde 10’un altına indirmiş olacaklarını açıkladı.
Vatandaşlardan birikimlerini Türk Lirası bazlı finansal ürünlerde değerlendirmelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, mali disiplinin, AK Parti hükûmetlerinin asla vazgeçmediği bir prensip olduğunu, bütçe açığının millî gelirine oranını kesinlikle yüzde üçün altında tutacaklarını, seçimsiz geçecek dört yılda, ekonomideki yol haritasını hassasiyetle takip ederek ve 2023 hedeflerine ulaşacaklarını dile getirdi.
“ENERJİ KONUSUNDA TARİHÎ ADIMLAR ATTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji konusunda tarihî adımlar atıldığını, yerli kaynaklardan elektrik üretiminin yüzde 65 seviyesine geldiğini, yenilenebilir enerji de yatırımların hız kazandığını, Akdeniz’deki sondaj çalışmalarının aralıksız sürdüğünü anlatarak, Akdeniz’de çalışma yürüten iki sondaj ve iki araştırma gemisine yeni bir sondaj gemisinin daha ekleneceğini bildirdi.
Türkiye Petrollerinin, yurt içi petrol üretiminde 50 bin varili geçerek, son 20 yılın rekorunu kırdığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır’da ilk defa hidrolik çatlatma yöntemiyle ticari petrol üretimine başladığını, Trakya'da bu yılın başlarında toplam doğal gaz rezervini iki katına çıkaran yeni sahalar keşfedildiğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sene sonuna doğru TürkAkım’dan ilk gaz akışının Rusya’dan gerçekleştirileceğini bilgisini vererek TANAP’ın ikinci bölümü olan Eskişehir-Edirne kısmının tamamlandığını, bor cevherinin ileri teknolojiyle işlenmesi için yeni bir projeyi hayata geçirdiklerini, Balıkesir’de temeli atılacak fabrikayla, taktik araçlar, helikopterler, uçaklar, hafif zırhlı araçlar ve personel koruyucu yeleklerde kullanılan bor karbürünün artık Türkiye’de üretileceği müjdesini verdi.
“TÜRKİYE DEMOKRASİDE VE EKONOMİDE İLERLEDİKÇE ÖNÜMÜZE YENİ FIRSATLAR, İMKÂNLAR ÇIKACAKTIR”
Tarım ve gıda konusunun da stratejik öncelikleri arasında yer aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımsal üretime, çiftçi ve hayvan üreticilerine verilen destekleri anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: “Türkiye demokraside ve ekonomide ilerlemeye devam ettikçe önümüze yeni sorunlar, yeni fırsatlar, yeni imkânlar çıkacaktır. AK Parti, geçtiğimiz 17 yıl boyunca, sorunları çözerek, fırsatları değerlendirerek, imkânları genişleterek Türkiye’yi bugünlere getirdi. Önümüzdeki dönemde de aynı anlayış ve kararlılıkla, elbette yeni yöntemler, yeni araçlar, yeni politikalar geliştirerek yolumuza devam edeceğiz. Vatandaşlarımız şundan emin olsun: Türkiye’de bugüne kadar ne yapıldıysa AK Parti yaptı. Bundan sonra da ne yapılacaksa AK Parti yapacaktır.”