KKTC'de Taşkent Şehitler Anıtı’ndaki törene Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yanı sıra, Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay  Başbakan Ersin Tatar  Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay , TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri  KTBK Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, GKK Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu ana muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürhürman bazı bakanlar, milletvekilleri, diğer sivil ve askeri yetkililerle, muharip derneklerin temsilcileri ve Taşkentliler katıldı.
Tören, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncının anıta çelenk sunması ve ardından saygı duruşu, saygı atışı ve İstiklâl Marşı eşliğinde bayrakların göndere çekilmesiyle başladı.
Şehit aileleri adına Erdinç Erdağlı’nın konuşmasından sonra şehitliğin gezilmesiyle tören sona erdi.
Şehit aileleri adına konuşan Erdinç Erdağlı, Kıbrıs kadar küçük bir ülkede bu kadar çok şehit verilmesinin vatan için ne zorluklara katlanıldığını ve nasıl bedeller ödenmesi gerektiğini gözler önüne serdiğini ifade etti.
Şehitleri ölümlerinin 46. yılında anarken, tüm dünyanın bu feryadı duymasını istediklerini dile getiren Erdağlı, şehitliğin en yüksek mertebe olmasının bilinciyle bu mertebenin acılara merhem olmasını dilediklerini belirtti.
1974’te Taşkent, Terazi ve Tatlısu’da korku ve endişe hâkim olmasına rağmen olayların bir toplu katliama dönüşeceğinin düşünülmediğini söyleyen Erdağlı, BM askerinin çağrısıyla az sayıda silah ve mühimmatı teslim eden köylülerin 20 Temmuz-14 Ağustos 1974 arası sistematik baskı ve işkenceden nasibini aldığını, evlerin tek tek basılarak 83 kişinin esir alındığını ve tüm bunlar olurken BM’nin olaylara seyirci kaldığını hatırlattı.
Esir alınan kişilerin esir kampına götürülmek yerine Limasol yakınlarında katledildiğini belirten Erdağlı, bu kişilerin kalıntılarının ancak 2007 yılında Kayıp Şahıslar Komitesi çalışmalarıyla ortaya çıkarıldığını ve 2014-16 yılları arasında vatan topraklarına emanet edildiklerini vurguladı.
Halen araştırması devam eden 3 şehidin daha bulunduğunu belirten Erdağlı, bunları anlatarak kin ve düşmanlık aşılamak değil, Kıbrıs Türk tarihinde nice kahramanlıklar yanında bu tip acı hatıraların da bulunduğunu göstermek istediğini ifade etti.
Bu gerçeklerin bilinmemesi halinde vatan ve bayrağın öneminin ve değerinin bilinemeyeceğini kaydeden Erdağlı, Kıbrıs Türkü’nün özgürlüğüne ve kazanımlarına sahip çıkması gerektiğini, şehitlerin emanetlerine sahip çıkmanın herkesin görevi olduğunu söyledi.
Erdağlı, bugün rahat ve huzurlu bir yaşam sürülüyorsa bunu şehit ve gazilere borcu olduklarını ifade ederek, gazilere uzun ömür, şehitlere Allah’tan rahmet diledi.