Prof. Dr. Ünyayar yapmış olduğu araştırma ve derlemede, Covid-19 Pandemisi ile ilgili, farklı bölge ve popülasyonların nasıl etkilendiği noktasında verilerin toplanması paylaşılmasının; Pandemi’nin bağlamını ve yükünü anlamak için büyük önem arz ettiğini belirtti. 
Prof. Dr. Ünyayar açıklamasının devamında ise şunlara değindi;
“Çocuklarda, yetişkinlere kıyasla COVID-19'a yakalanma riski daha düşük görünmektedir”
“Okul yetkilileri, toplum aktarım seviyeleri ve okullarda uygun azaltma önlemlerini uygulama kapasiteleri dahil olmak üzere mevcut verilere dayanarak okulun yeniden açılmasıyla ilgili kararlar almalıdır. Çocuklarda, yetişkinlere kıyasla COVID-19'a yakalanma riski daha düşük görünmektedir. Bazı çocuklar COVID-19 ile hastalanırken, yetişkinler bildirilen COVID-19 vakalarının yaklaşık% 95'ini oluşturuyor. İlk raporlar, çocukların COVID-19'a yakalanma olasılıklarının yetişkinlere göre daha düşük olduğunu ve COVID-19 aldıklarında genellikle daha az ciddi bir hastalığa sahip olduklarını gösteriyor. 21 Temmuz 2020 itibarıyla, bildirilen COVID-19 vakalarının% 6,6'sı ve COVID-19'a bağlı ölümlerin% 0,1'inden azı Amerika Birleşik Devletleri'nde 18 yaşından küçük çocuklar ve ergenler arasındadır.”
“Ergenlerin Küçük Yaştaki Çocuklara Göre, Ciddi Hastalık Geliştirme Riski Daha Yüksek Görünmemektedir”
İlk raporlar, çocuklar arasındaki COVID-19 vakalarının sayısının yaşa ve diğer faktörlere göre değişebileceğini düşündürmektedir. 10-17 yaş arası ergenlerin SARS-CoV-2 ile enfekte olma olasılığı, 10 yaşından küçük çocuklara göre daha yüksek olabilir, ancak ergenlerin ciddi hastalık geliştirme riski daha yüksek görünmemektedir. Hispanik olmayan beyaz çocuklara kıyasla şu anda Hispanik / Latin çocuklar arasında daha yüksek oranda COVID-19 vakası var. Altta yatan belirli tıbbi sorunları olan çocuklar ve yetişkinler, COVID-19 nedeniyle ciddi hastalık riski altındadır. Şiddetli hastalık, nefes almalarına yardımcı olmak için hastaneye yatış, yoğun bakım veya ventilatöre ihtiyaç duyabileceği veya hatta ölebileceği anlamına gelir. Zihinsel ve gelişimsel engelli çocukların, COVID'den kaynaklanan ciddi hastalık risklerini artırabilecek komorbid tıbbi durumlara (örneğin, solunum sistemi hastalıkları; endokrin, beslenme ve metabolik hastalıklar; ve dolaşım sistemi hastalıkları) sahip olma olasılığı daha yüksektir. Nadir de olsa, bazı çocuklar SARS-CoV-2'ye maruz kaldıktan sonra multisistem inflamatuar sendrom (MIS-C) geliştirmiştir. 20 Mayıs 2020 itibarıyla MIS-C ile hastaneye kaldırılan çocukların çoğu iyileşmişti.
“Yapılan Araştırmada, Öğrenciler Arası Virüs Bulaştırma Olasılığının, Ev İçi Temaslara Kıyasla Daha Az Olduğu Görülmektedir”
Çocuklar arasında SARS-CoV-2 bulaşmasına ilişkin veriler sınırlıdır. Diğer ülkelerden elde edilen kanıtlar, COVID-19'lu çocukların çoğunun bir aile üyesi tarafından enfekte olduğunu göstermektedir. Örneğin, Güney Kore ve Vietnam'daki ilk pediatrik hastalar büyük olasılıkla yetişkin bir aile üyesiyle temastaydı. Fransa, Avustralya ve İrlanda'daki okullarda COVID-19 olan öğrencilerin temas takibinden yayınlanmış raporlar, öğrencilerin virüsü diğer öğrencilere bulaştırma olasılıklarının ev içi temaslara kıyasla daha az olduğunu göstermektedir. Ancak, çocuklar ve hane halkı üyeleri arasında SARS-CoV-2 bulaşması konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.