HABER : İrem KESİM /KKTC
Ali Baturay Moderatörlüğünde gerçekleşen yayına; Milli Eğitim ve Kültür Bakanı
Olgun AMCAOĞLU, YÖDAK Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet HASGÜLER ve GAÜ
İletişim Fakültesi Basın Yayın Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muharrem ÖZDEMİR
katılım gösterdi.
Amcaoğlu: “Uygulamalı Derslerin Alınabilmesini Sağlamak Zorundayız”
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu konuşmasında, Milli Eğitim ve Kültür
Bakanlığı’nın misyonunun, özellikle pandemi sürecinde eğitimin yüz yüze ve sürekli
olmasını sağlamak olduğunu vurgulayarak şunları söyledi;
“Yüksek eğitimin kalite bakımından daha yüksek seviyeye ulaştırmak adına 30 yıllık
muafiyetler var. Gelir ve kurumlar bildirgesinde verilen 30 yıllık muafiyetler mevcut.
Bugün geldiğimiz noktada, 103 milyon öğrencinin 82 binin online aktif olarak hizmet
aldığını biliyoruz ve bunların 40 bininin ülkede yer aldığını; 13.500 kişinin ise KKTC
vatandaşı olduğunu, diğerlerinin de yabancı uyruklu olduğunu ve Türkiye’den gelen
çocuklarımız olduğunu biliyoruz. Bizler bütün dünyanın söylemiş olduğu şeyi
söylüyoruz. Rektörlerimizinde tespit ettiği ve önerdiği gibi; uygulamalı fakültelerden
mezun olacak olan ve iki yıllık ön lisans eğitimlerinden mezun olacak olan
öğrencilerin tüm dünyada olduğu gibi uygulamalı derslerin alınabilmesini sağlamak
zorundayız. Bu yüzden aşılamalara öncelik verdik. Yaklaşık 17.550 öğrenci içerisinde
adaya gelmesi muhtemel olan öğrencilerin ve mezuniyet durumundaki öğrencilerin
mezun olmasıyla alakalı sağlıklı adımlar atılabilmesi için elimizden gelen her şeyi
yapacağız. Öğrencilerimizin PCR ve 10/14 gün karantina sürelerini ücretsiz olmasını
sağlamayı hedefleniyoruz.”
Amcaoğlu: “1-5 Nisan Arasında Yüz Yüze Eğitime Geçilmesi Planlanıyor”
“1-5 Nisan arasında yüz yüze eğitime geçilmesi planlanıyor. Ayrıca sezon sonu yani
bahar dönemine ek olarak, eğitim sürelerinin uzatılması da söz konusu. Bu konuların
yükseköğretim kurumuyla, sağlık bakanlığıyla ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim
Bakanı Ziya SELÇUK ile defalarca süzgeçten geçirilip, her ayrıntısı hesaplayarak
dikkatli adımlar atacağımızdan emin olabilirsiniz.”
Aşılanma süreciyle alakalı açıklamalarda bulunan Olgun Amcaoğlu; ‘’Bu ülkedeki
eğitimin artık sekteye uğramaması ve kesinti yaşamamasıyla alakalı olarak tabi ki de
aşılanma durumunun yüksek öğretimden başlamak kaydıyla, orta ve ilk eğitim de
dâhil olmak üzere aşılanmanın süratle olması gerekmektedir. Sadece eğitim
kadrolarıyla değil, idari personellerle de alakalıdır söylediğim. Okul öncesi, ilköğretim,
ortaöğretim ve meslek liseleri de dâhil olmak üzere öğretmenlerin idari personellerin
hatta taşımacılık ile ilgilenen şoförlerin ve muavinlerin bilgileri de sayın
Başbakanımıza ulaşmış durumdadır. Ayrıyeten, sağlık Bakanlığına da bildirilmiştir.
Bu ülkenin geleceği, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’nın önderliğinde bütün bu saymış
olduğum; eğitimin yüz yüze geçmesinden mütevellittir. Yani bu ülkenin geleceğini
yani ilk önce eğitimini ayağa kaldırarak yüz yüze eğitimi hayata geçmesini
sağlayarak, aynı zamanda eğitimle birlikte kaliteyi de artırıp, ülkenin de iktisadi olarak
ayağa kalkmasının önderliğini yapıp, adım atmaya devam etmemiz gerektiğinin
bilincindeyiz” dedi.
Öğrenci dostu ada projesinden de bahseden Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun
Amcaoğlu, “Öğrencilerin adaya gelip eğitim ve öğretimlerini devam ettirirken, kirası
dâhil olmak üzere bütün alacağı mal ve hizmetlerin anlaşılmış olan işletmeler
tarafından, daha avantajlı olarak faydalanmasıdır. üstelik teknolojiyi de bu alanda
kullanarak, SMS yoluyla bütün bilgilere ve anlaşmalı işletmelere kolayca
ulaşabileceklerdir. Öğrenci dostu ada kartı projesinden sadece yabancı uyruklu
öğrenciler değil, KKTC vatandaşları da faydalanma fırsatı bulabileceklerdir.”
Prof. Dr. Hasgüler: “Belki de Bu Dönem Bizim için Bir Fırsattır”
YÖDAK Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet Hasgüler ise açıklamasında, “1983’te
KKTC’nin ilanıyla birlikte dünyanın siyasi ve ekonomik izolasyonuyla karşı karşıya
kaldık. Bugün ise dünyanın kendini izole ettiği pandemi süreciyle karşı karşıyayız.
Belki de bu dönem bizim için bir fırsattır. Hem dönemin karar vericileri hem üniversite
yatırımı yapmış iş insanlarına bu dönemi aslında bilim ile izole edilmesi gerektiğini
bize kanıtlamıştır. Pandeminin bizim için her bakımdan derinleşme sürecine katkı
sağlayacaktır” diye Hasgüler, sözlerine şöyle devam etti:
Prof. Dr. Hasgüler: “2021 Yılında Açık Oturumlar ve Konferanslarla Alakalı,
YÖDAK Olarak Çok Ciddi Sürprizler Yapacağız”
“YÖDAK olarak, 2021 yılını kurumsallaşma, uluslararasılaşma ve kalite yılı ilan ettik.
Bütün üniversitelerimizin; bütün akademisyenlerimizin ve özellikle de eğitim
fakültelerinin bu başlıklarla ilgili yapacakları kıyaslamalı çalışmalar, hem pandemi
dönemini dünyanın nasıl karşıladığını, hem de pandemi dönemi öncesinde bu tür
uygulamalarla ilgili nasıl standart ve kalitenin geliştirildiğine ilişkin dersler
çıkarabileceğimizi düşünüyorum. 2021 yılında açık oturumlar ve konferanslarla
alakalı, YÖDAK olarak çok ciddi sürprizler yapacağız. Bu konuda ciddi girişimlerimiz
var. Özellikle uluslarası alanda dünyanın pandemiyle bağlantılı vereceği birtakım
imkânları yaşama geçireceğimizi müjdeleyeceğiz.
Prof. Dr. Hasgüler: “YÖK KKTC Üniversiteleri’nin Dünyaya Açılma Kapısıdır”
Temelde pandemi sürecinde dikkat ettiğimiz şey, yükseköğretim kurumlarımızın YÖK
üzerinden dünyaya açılmasıdır. YÖK KKTC Üniversiteleri’nin dünyaya açılma
kapısıdır. Yeni açılan üniversiteleri de denetmeleri yerinde yapmak kayıtla sisteme
geçirmiş bulunduk. Sistem artık üniversite sayısı bakından çoktan doygunluğa ulaştı.
Karar vericilerin pandemiyi de dikkate alarak bu üniversiteleri araştırma ve geliştirme
üniversitesi sınıflandırmasına koymaya başlamamız gerekiyor. Bu bize özellikle
doktora ve yüksek lisans alanında da sosyal bilimler alanında, sağlık alanında ve
mühendislik alanında doktora ödüllerinin ortaya çıkmasında ve gençlerin bu alanda
teşvik edilmesi gerekiyor. Bu ödüller Cumhurbaşkanlığı düzeyinde hayat bulması
gerekiyor‘’ dedi.
Prof. Dr. Hasgüler: “Eğitim Kalitesi Bakımından En Önemli Nokta, Öğrenci
Memnuniyetidir”
Temelde; kaliteli eğitim, uluslarasılaşma ve öğrenci dostu ada kavramı üzerinden
hareket ediyorum. Üç önemli ayağımız var. Eğitim kalitesi bakımından en önemli
nokta, öğrenci memnuniyetidir. Eğer yüz yüze eğitim başlayacaksa bütün
akademisyenlerimizin bir an önce aşılanması gerekiyor, idari personellerin
aşılanması gerekiyor ki bu yüz yüze eğitimle alakalı önümüzü görelim.
Yrd. Doç. Dr. Özdemir: “Biz Zaten Öğrencilerimizi Dijitale Hazırlayan Bir
Bölümdük”
GAÜ İletişim Fakültesi Basın Yayın Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muharrem
ÖZDEMİR konuşmasında, “Pandemi süreci boyunca bizim çok büyük pürüzlerle
karşılaştığımız söylenemez. Çünkü biz zaten öğrencilerimizi dijitale hazırlayan bir
bölümdük. Kısa sürede e-learning sistemiyle, dijitalde eğitim vermeye başladık. 2019-
2020 eğitim yılının başlarından itibaren öğrencilerimize artık dünyanın dijitalleşmeye
başladığını ve iyi bir iletişimcinin dijitale hazır olması gerek diye sürekli geri
bildirimlerde bulunduk. Bu bağlamda biz iletişimciler olarak sınıflardan kopmamızın
öğrencilere farklı yansımaları da oldu. Yüz yüze eğitimde iletişim fakültesi
öğrencilerinin potansiyelini ölçme fırsatı buluyorsunuz. Pandemi sürecinde teorik
olarak bir kayıp olduğuna inanmıyorum. Fakat yüz yüze eğitimin yerini alamaz.
Çünkü öğrencileri yetileri üzerinden yetişiyorsunuz yüz yüze eğitim sürecinde. Kendi
bilgi birikiminizi de yüz yüze eğitimde daha rahat aktarabilme fırsatı bulabiliyoruz.
Dijital medyanın her alanda etkili olmasının büyük etkisi sonucu artık sosyal medya
uzmanlarının ve dijital piyasanın çok fazla önde olduğu, günümüz piyasasında ne
kadar geliştirebilirsek; bize avantaj olarak geri dönüş sağlayacaktır.