Akdeniz Üniversitesi ve Cenevre Diyalog ve İlerleme Merkezi (CDP-G) iş birliğinde Afganistan’ın Geleceğinde Sivil Toplumun ve Kadınların Rolü başlıklı konferans düzenlendi. Antalya’da bir otelde gerçekleştirilen toplantıya Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mesut Hakkı Caşın, Afganistan İslam Cumhuriyeti Eski Dışişleri Bakanı Dr. Rangin Dadfar Spanta, Afganistan'ın Cenevre'deki BM Daimi Temsilcisi ve Büyükelçisi Dr. Nasir Andisha, Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesin Prof. Dr. Hayati Aktaş, Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Aliye Yılmaz, ulusal ve uluslararası alanda akademisyenler ve uzmanlar katıldı. Afganistan'dan sivil toplum, akademi ve aktivistlerden 60'ın üzerinde katılımcının katıldığı 2 gün sürecek toplantılar, genel kurul ve 7 panelde konferans gerçekleşecek.
AFGANİSTAN BİZİM İÇİN, BİZ DE AFGANİSTAN İÇİN ÇOK KIYMETLİYİZ
Sözlerine Türk-Afgan Diplomatik İlişkilerinin 102’nci Yıl Dönümünü kutlayarak başlayan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Bu zor coğrafyada zora düştüğünüz zaman yanınızda olacağından emin olduğunuz bir ülkenin varlığı çok kıymetli. İşte Afganistan bizim için, biz de Afganistan için öyleyiz. Gerçekten her iki ülke kritik günlerde gösterdiği dostluk ile milletlerin kardeşliğine güzel örnekler sunmuştur. Türk milleti, Çanakkale savaşında savaşan ve şehit olan Afgan askerlerini unutmamıştır. Türk milleti, zafer ve bağımsızlık için Türklere destek olmak için ziynet eşyasını bağışlayan kahraman Afgan kadınlarını asla unutmamıştır. Eminim Afgan halkı da 1920-1960 yılları arasında Afganistan’ın modernleşme çalışmalarında Türkiye’nin katkısını, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle bölgede görev yapan doktor, subay ve öğretmenleri unutmamıştır.” dedi.
HUZURLU VE İSTİKRARLI BİR AFGANİSTAN, TÜM DÜNYA İÇİN GEREKLİ
Afganistan’ın Geleceğinde Sivil Toplumun ve Kadınların Rolü başlıklı bu konferansı değerli bir çalışma olarak gördüğünü söyleyen Rektör Özkan, “Huzurlu ve istikrarlı bir Afganistan, tüm dünya için gerekli. Ve bana göre bunun ilk adımı da eğitim ve kadın haklarında yapılacak bilinç devrimidir. Çünkü bir ülkenin yarısını yok sayarak ilerlemek mümkün değildir. Değerli Afganlıların da çok sevdiğini bildiğimiz Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bu konuda çok sevdiğim bir sözü var: ‘Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.’ Atatürk’ün vefatında bir haftalık yas ilan ederek, bayrağını yarıya indirerek Atatürk’e olan sevgilerini gösteren siz kıymetli Afganlıların bu sözün kıymetini bildiğinden şüphem yok.” şeklinde konuştu.
CEHALETE SON VERMENİN EN TEMEL YOLU KADINLARIN EĞİTİLMESİDİR
Dünyadaki birçok ülkeden önce seçme ve seçilme gibi haklar elde eden Türk kadınlarının oldukça şanslı olduğunu ifade eden Rektör Özkan, “Eğitime erişim ve fırsat eşitliği konusu maalesef tüm dünyada kanayan bir yara. Dünya genelinde birçok ülkede ne yazık ki eğitimde fırsat eşitliği, kız çocuklarına eğitim konusunda durum çok vahim boyutta. Aynı şans ve imkanlardan tüm dünyadaki kadınların yararlanması için de çalışmayı bir görev olarak görüyorum. Akdeniz Üniversitesinin ilk kadın rektörü olarak, iki kız çocuğu annesi olarak geleceğimizin dünyasında kadınlarımızın rolünü çok önemsiyor, onları daha iyi bir dünyaya hazırlamanın sorumluluğunu hissediyorum. Cehalete son verip toplumları ileriye taşıyacak nesiller yetişmesini sağlamanın en temel yolu kadınların eğitilmesidir. Bir erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz. Bir kadını eğitirseniz ise bir kuşağı eğitirsiniz. Çünkü annelerin çocuk eğitiminde çok önemli bir yeri var. Hepinizin bildiği gibi eğitim anne ile başlıyor. Bir toplumda kendi ayakları üzerinde durabilen, özgün fikirler üretebilen kadınların olması; bağımsız ve güçlü bir ülkenin de anahtarıdır. Bir ülkeyi sınırında bekleyen silahlı asker değil, eğitimli vatansever nesiller koruyabilir.” ifadelerini kullandı.
AFGANİSTAN’IN GELECEĞİNİ KURTARACAK YEGÂNE ÇÖZÜM EĞİTİMDİR
Afganistan’ın geleceğini kurtaracak yegâne çözümünde eğitim olduğunu söyleyen Rektör Özkan, “Bu nedenle Afganistan’a yaptığımız kalkınma yardımlarında temel hedeflerimizden biri de Afgan kardeşlerimize mesleki eğitim kazandırmaktır. Afganistan’da da 21 okulda ve dört dershanede yaklaşık 7 bin öğrenciye Türkiye Maarif Vakfı aracılığıyla eğitim imkânı sağlamaktayız. Dünya genelinde başarılı öğrencileri ülkemize kazandırmak amacıyla verilen Türkiye Burslarına en yoğun başvuru Afganistan’dan geliyor. Her yıl yaklaşık 20 bin Afgan genci bu burslar için başvuruda bulunuyor. Son 20 yılda Türkiye burslarıyla ülkemizde yükseköğrenim gören Afganlı öğrenci sayısı 4 bini aştı. Üniversitemizde de Afganistan’dan gelen 80 öğrencimiz eğitim alıyor ve iki ülke arasında yeni dostluk köprüleri inşa ediyor. Bu zorlu süreçte, eğitimdeki iş birliğimizin artarak devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Akdeniz Üniversitesi’nin Afganistan’daki mevcut krize sürdürülebilir bir çözüm bulmak için Afgan akademisyenlerle iş birliği yapmaya hazır olduğunu beyan ediyorum. Afgan kardeşlerimizle daha güzel yarınlarda tekrar bir arada olmayı yürekten diliyorum.” dedi.
AFGANİSTAN ZOR BİR DURUMDA AMA ÜMİT DAİMA VAR
Afganistan Harekâtında NATO’da planlamacı olarak görev yaptığını ve Afgan subayları eğittiğini söyleyerek sözlerine başlayan Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mesut Hakkı Caşın, “Biz sevgi üzerine kurmuşuz Türkiye Afganistan ilişkilerini. Türkler ve Afganlar hiçbir zaman teslim olmayan iki kahraman milletin insanları buradalar. Burada bu kadar seçkin insanı bir arada görmekten mutluluk duyuyorum. Peygamberin dediği gibi asla ümidimizi kaybetmeyeceğiz. Daima müjdeleyici olacağız. Bugün Afganistan zor bir durumda ama ümit daima var. Bu bakımdan bu toplantının çok önemli olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Afganistan İslam Cumhuriyeti Eski Dışişleri Bakanı Dr. Rangin Dadfar Spanta da yaşanan deprem felaketinden dolayı Türkiye’ye baş sağlığı dilediğini belirterek Türkiye ve Afganistan’ın zor zamanlarda hep bir arada olduklarını belirterek toplantının düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.
DAİMİ DOSTLUK
Türkiye ve Afganistan’ın daima kardeşlik ve dostluk içerisinde olduklarını söyleyen Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesin Prof. Dr. Hayati Aktaş, “Toplantının yapılmasında CDP-G ve Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Aliye Yılmaz’ın ilkini Cenevre’de gerçekleştirdiklerini ve ikincisini Antalya’da yapmak istediklerini belirtti. Ben de sayın Rektörümüze bunu arz ettim. Bu konuyu açtığımda özellikle de Afganistan’da kadın konusunun ele alınacağını bahsettiğimde gözleri parıldadı. Bütün işini gücünü bırakarak bütün işini bırakarak 6 ay gibi kısa bir sürede hazırlanarak bu programın gerçekleşmesinde büyük emek harcadı. Rektör Hocamız ve Aliye hocamıza, programa katılan Prof. Dr. Mesut Hakkı Çasın hocamıza da teşekkür ediyorum. Afganistan’ı yakından takip ediyoruz sıkıntılı bir süreç ama birlikte ulusal diyalog diye nitelendirilen bu çalıştay sonucunda da gerçekten Afganistan’ın gelecek inşasında sivil toplum ve kadınların rolü başlıklarında çeşitli oturumlarda ele alınacak olumlu gelişmeler geleceğe dönük şekilde önemli kararlar alınacağı ve bunları rapor edileceğini belirtiyorum. Katılımcılara teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.
AFGANİSTAN’IN HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA DİYALOGA İHTİYACI VAR
Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Aliye Yılmaz, “15 Ağustos 2021’de Afganistan Cumhuriyetinin düşüşü ulusal kurumların çökmesine anayasanın ve yasaların yürürlükten kaldırılmasına ve eğitimli genç kadronun kitlesel bir şekilde ülkeden göç etmesine neden oldu. Ancak aradan bir buçuk yıl geçmesine rağmen Taliban rejimi ulusal ve uluslararası düzeyde resmi olarak tanınmadı ve bu süreçte meşru bir siyasi gelecek kurmak için kabul edilebilir bir harita oluşturamadı. Bunun yanında ülkede insan haklarına özellikle de kadın haklarına getirilen kısıtlamalar uluslararası toplum tarafından önemli bir eleştiri konusu oldu. Böyle bir durumda Afganistan’ın her zamankinden daha fazla bir diyaloga ihtiyaç olduğundan demokratik değerlerin korunması ve en önemlisi de bu ulusal diyalog sürecine katkı sağlanması gerektiği açık bir gereksinim haline gelmiştir. Bundan yola çıkarak CDP-G sivil toplum üyelerinin insan hakları aktivistlerinin Avrupa, Amerika ve diğer bölgelere dağılmış Afganistanlıların ve genç kuşağında arasında bir diyalog ağının oluşturulma gayretinde bir dizi konferans planlanmıştır. Afganlar arası diyalogu geliştirmek amacıyla Cenevre merkezli kurulan CDP-G kırılgan devletlerdeki kritik sosyo politik ve ekonomik durumları inceleyen ve araştırma politika geliştirme kuruluşu olup diyalog, barış, uzlaşma, insani yardımlaşma anlamında iş birliğini teşvik etmektedir.” dedi.
Afganistan'ın Cenevre'deki BM Daimi Temsilcisi ve Büyükelçisi Dr. Nasir Andisha da bir konuşma gerçekleştirerek toplantının gerçekleştirilmesinde emek harcayan kişi ve kurumlara teşekkür etti.