Hasipoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, iki gündür Güney Kıbrıs medyasında, “Kapalı Maraş’ta satılan üç otel ve bu satışın yarattığı panik havasının konuşulduğu” yönünde haberler yer aldığına işaret ederek, Kapalı Maraş’taki otellerin satılması veya bu otelleri Kıbrıslı Türklerin satın alması halinde panik yaşaması gerekenin satışı yapan değil de Rum Yönetimi olması gerektiğini kaydetti.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin
Oğuzhan Hasipoğlu, 40 yıl boyunca “çözüm ister gibi gözüküp tüm çözüm planlarına hayır diyen" Rum Yönetimi'nin Orta Doğu’nun en önemli turizm bölgesi Kapalı Maraş’ın da kapalı kalmasına sebep olduğuna işaret etti. Hasipoğlu, şöyle devam etti:“Hayal içerisinde yaşayıp, yönetemedikleri bu bölgeye hayali belediye başkanları seçip, vatandaşlarına umut pompalamışlardır. Kapalı Maraş, sonuçsuz devam eden müzakere masalarının adeta bir simgesi haline gelmiştir. Şimdi hangi yüzle kendi vatandaşlarının gidip bizim yönetimimizde yaşamalarına veya mallarının tasarrufuna engel olacaklardır. Kıbrıslı Türkler ve Rumlar Maraş için yeteri kadar beklemediler mi? Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın seçilmesi ve hemen akabinde oluşturulan yeni politika anlayışıyla, Kapalı Maraş`in kamusal alanlarının büyük bir bölümü açılmış, bir bölümü askeri bölge olmaktan çıkmış ve bu vesile ile bu bölgedeki malların değerlendirilme imkanı doğmuştur. Bugün, eğer mevcut zeminde federasyon müzakereleri devam etse idi, kapalı Maraş müzakere masasındaki toprak başlığının önemli bir unsuru olacağından, açılması ve TMK yargısındaki etkinliği mümkün olmayacaktı. Bu yüzden GKRY’nin Kapalı Maraş açılımının gecikmesine sebep olduğu için tüm Kıbrıslı Rumlara ve Türklere bir özür ve tazminat borcu vardır.
Anavatınımızın destekleri ile Kamusal alanlarda yapılan iyileştirmeler ve yatırımlar belli bir noktaya gelip, altyapı ve güvenlik anlamında yaşanabilir bir sürece girildiği vakit, artık özel mülkler ile ilgili kararlar da sonuçlandırılacak ve ticari, sosyal hayat başlayacaktır. Bu başlangıç ile birlikte, hali hazırda 1 milyondan fazla kişinin ziyaret ettiği kapalı Maraş bölgesine ziyaretçi sayısı muhtemeldir ki en az 5 katına çıkacak ve elde edilecek olan ekonomik girdilerden dolayı, özelde Gazi Mağusa"ya, genelde tüm adaya fayda sağlayacaktır.
Son bir tesbit, biz AIHM”in etkin bir iç hukuk yolu olarak kabul ettiği Taşınmaz Mal Komisyonu vasıtasıyla Kıbrıslı Rumlar’a Kuzeyde bıraktıkları mallar için çareler sunarken, Güney yönetimi, güneyde kalan Kıbrıslı Türklerin malları için hangi çareleri üretmektedir? Koçan almayı bırakın, tasarruf imkanından bile yoksun bırakmaktadırlar. Kendi iç hukuklarında icat ettikleri ve dünyanın hiçbiryerinde olmayan ‘vesayet yasası’ ile mülkler ile ilgili herhangi bir işlemi adeta dondurmuşlardır . Kıbrıs meselesinde Güney Kıbrıs yönetimi, geçmişte müzakere masasında samimi olmadığı gibi, devam eden hayatı zorlaştırmak için elinden geleni yapmaya devam etmektedir.”