Son 30 yılda, 8 bine yakın kamu görevlisi ve 5 bin 500 sivil terör olaylarında hayatını kaybetti. 22 bin PKK'lı da ölü olarak ele geçirilirken, 14 kentte 386 bin kişi göç etmek zorunda kaldı. Rakamlar, Meclis Terör Alt Komisyonu'nun çalışmasından. "Çözüm için aralanan kapı iyi değerlendirilmeli" ifadesiyle İmralı sürecine de atıfta bulunulan raporda, "Terörü güvenlik eksenli bakış açısıyla çözmeye çalışmak, belli seviyede tutmaktan başka bir işe yaramadı" denildi.
“DÜŞMAN DEĞİL SUÇLU”
Terörden etkilenen herkesin kucaklanması gerektiğinin belirtildiği raporda, “şiddeti yöntem olarak kullananlar düşman değil suçlu olarak görülmeli” denildi, çözüm için yeni anayasa işaret edildi.
BERABER YAŞAMA İSTEĞİ
Raporun tespitler başlıklı bölümünde, terörün toplumda travmaya sebep olduğu belirtildi. Teröre karşı karma tedbirler uygulanması gerektiğinin altı çizildi. Komisyonda dinlenen kişilerin beraber yaşama isteğine vurgu yapıldı, siyaset kurumun bu isteği dikkate almalı ifadeleri kullanıldı. Raporun öneriler bölümünde ekonomik ve sosyal faktörlere dikkat çekildi. Bölgedeki yatırımın ve eğitim seviyesinin artırılması, spor ve gençlik merkezlerinin kurulması ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin de çözüme katkı sağlayacağı belirtildi.
EKONOMİK KISMI
Rapor terör ve terörizmle mücadelenin maliyetini de ortaya koydu. Kasım 2011 itibari ile terörle mücadele yasası kapsamında 20 binden fazla kişiye aylık bağlandı, 4 binden fazla kişiye 19 milyon liraya yakın tazminat ödendi. Terör ve terörizmle mücadeleden doğan zararların karşılanması hakkındaki kanun çerçevesinde ise 2 milyar 600 milyonluk ödenek kullanıldı.
MEDYAYA ELEŞTİRİ
Raporda medyaya yönelik eleştiriler de yer aldı. Medyanın şiddet içeren bütün olayları trafik terörü, tribün terörü gibi başlıklarla duyurduğu bunun da terör kavramını yaygınlaştırıp gerçek terörün sınırını belirsiz hale getirdiği tespiti yapıldı.