Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik süreciyle ilgili Başbakan Davutoğlu, "AB üyelik sürecinde AB bizim için Türkiye'deki dönüşümün lokomotifi olarak görülmekte. Burada, hukukun üstünlüğünü, demokratik standartları artırmak, kurumların kalitesini artırmak hedeflenmekte" ifadesini kullandı.
'AB-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlayacak'
Üyelik sürecinde şu ana kadar 15 faslın açıldığını, 8'inin hala açılmayı beklediğini hatırlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Ancak biz 27 fasılda ilerleme kaydettik, AB İlerleme Raporuna göre. Ancak Kıbrıs sorunundan dolayı biz Türkiye olarak bütün açılış ve kapanışları AB ile müzakere olmasa da yapacağımızı beyan ettik. 17. fasıl açıldı ve 32'den 23'ü açıldı, bunlardan çoğu da kapanmaya yakın. Eğer Kıbrıs sorunu bu yıl içinde çözülebilirse yıl sonuna doğru gerçekten yeni bir dönem başlamış olacaktır AB-Türkiye ilişkilerinde. Aynı zamanda bu dönemde vize serbestisi konusu ve politikaları, AB'ye Schengen vizesi konusu da görüşmeler dahilinde. Böylece biz Türkiye ile AB pazarları arasında sadece emtialar için değil, iş adamları ve girişimciler için de serbest dolaşımı sağlayabileceğiz."
'Türkiye demokrasisi bizim ana omurgamız konumundadır'
Türkiye'nin dış politika bağlamında bazı zorluklarla karşı karşıya bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Suriye'de, Irak'ta, Rusya gibi bazı ülkelerle ilişkilerimiz hakkında yaşadığımız sorunlara rağmen Türkiye demokrasisi bizim ana omurgamız konumundadır. Oyların yüzde 49,5'ini alarak, böyle bir destekle başa gelmiş bir hükümetin bir başbakanı sıfatıyla karşınızda bulunmaktan gurur duyuyorum. Çünkü, 23 milyondan fazla kişi partimize destek verdi. Seçimlere katılım oranının yüzde 85 gibi yüksek olmasından da çok gurur duyuyorum ki bu hiçbir modern demokraside hayal dahi edilemeyecek bir oran. TBMM'de temsil edilme oranı da yüzde 79,5 ki bu rakama da herhangi bir modern parlamenter sistemde, Avrupa'da ya da başka bir yerde ulaşmak mümkün değil. Bu güçlü demokrasi temeliyle, siyasi, ekonomik istikrarla ve reform gündemiyle Türkiye, önümüzdeki 4 yılda dünya ekonomisinde yükselen bir yıldız olacaktır."
Bütün yatırımcıları Türkiye'ye davet eden Başbakan Davutoğlu, "Sadece karlı bir yatırım yapmak için değil, aynı zamanda Türkiye'nin ve İstanbul'un güzelliklerini yaşamak için de geliniz" dedi.