Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, Toros Dağlarının sahip olduğu endemik bitkileri ve doğal tıbbi ve aromatik bitkilerinin yeni ufuklar sağladığını belirterek, “10 bin dekarın üzerinde, 40 milyon TL’lik, binin üzerinde ilave istihdam oluşturcak ve 40 milyon dolarlık ihracat hedeflenen yatırım taleplerimizin pratikte uygulanabilmesi için yerel ve merkezi yönetimler düzeyinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz” dedi.
ATB’nin Ocak ayı meclis toplantısı Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan başkanlığında gerçekleştirildi. Mecliste, 2017 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, " Kentimiz ve sektörümüz için zor bir yıl olan 2016 yılına göre daha direnç kazandığımız bir yılı geride bıraktık. 2017 yılı her ne kadar yatırım iklimi bakımından uygun olmasa da özellikle hükumetimizin sağladığı uygun koşullu ve ilave finansman olanaklarıyla, istihdam ve vergi borçları konusundaki destekleriyle, üretimimizi ve ticaretimizi canlı tuttuğumuz bir yıl oldu. 2018 yılı için bir beklenti göstergesi olması bakımından KDV tahakkuk ve tahsilatlarındaki 2017 yılı gerçekleşmesi dikkat çekici boyuttadır. Daha önce örneğini görmediğimiz düzeyde bir gerçekleşmeyle KDV tahsilatı tahakkukun yüzde 50’sini altına düşmüştür. 2016 yılından beri her fırsatta dile getirdiğim KDV mahsuplaşması süresini aylık yerine 3’er aylık ya da 6 aylık dönemlere taşıma ve alacaklı durumdaki işletmelerimiz için nakdi ödeme yapılması önerilerimizi burada bir kez daha tekrarlamak isterim. Maliye Bakanımız Naci Ağbal’ın bu konudaki açıklamaları uzun süredir dile getirdiğimiz bu düşüncemizin uygulamaya konması için bize umut vermiştir” dedi.
EXPO 2016 alanı
EXPO 2016 Antalya alanıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çandır, bu alanın kent mirası olarak korunması ve geliştirilmesi için her türlü desteği vereceklerini açıkladı. EXPO 2016 fikrinin doğuşundan, Antalya’ya kazandırılmasına kadar olan bütün faaliyetlerde bulunduklarına değinen ATB Başkanı Çandır, "Son derece duyarlı ve tahammüllü bir tavır içinde bulunduk. Çünkü ortaya konulacak projenin Antalya mirası olması gerektiğini kabullendik. Bu düşüncelerimiz aynen geçerliliğini korumaktadır. Ancak bu kez post EXPO dönemi için daha proaktif ve Antalya mirasına yakışır yaklaşım içinde bulunma sorumluluğumuz vardır."
“Süs bitkileriyle yeni başarı hikayesi yazılabilir”
Çandır şöyle devam etti:
“Toros Dağları’mız, sahip olduğu endemik bitkileriyle ve doğal tıbbi ve aromatik bitkileriyle bizlere yeni ufuklar sağlamıştır. Daha önce TAGEM ile birlikte gerçekleştirmiş olduğumuz tıbbi ve aromatik bitki projeleri sırasında bu durumu bir kez daha teyit ettik. Tıbbi ve aromatik bitki konusu Antalya’mız için ciddi bir potansiyel oluşturmaya devam etmektedir. Geçtiğimiz Mayıs ve Kasım aylarında uygulamaya konan yönetmeliklerle bu iki sektörümüz için hayati darboğaz niteliğinde bulunan arazi sorununun çözümü için hazineden kiralama düzenlemesi yürürlüğe kondu. Bizler, sektörlerimizin deneyimli ve çalışkan üyelerinin yatırım ve büyüme isteklerini gerçekleştirebilmeleri için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 10 bin dekarın üzerinde, 40 milyon TL’lik, binin üzerinde ilave istihdam oluşturcak ve 40 milyon dolarlık ihracat hedeflenen yatırım taleplerimizin pratikte uygulanabilmesi için yerel ve merkezi yönetimler düzeyinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Çünkü biliyoruz ki sahip olduğumuz iklim, endemik türlerimiz, genç nüfusumuz, örtüaltı tarıma olan yatkınlığımız ve süs bitkileri tüketim pazarlarına olan yakınlığımız nedeniyle kısa sürede çok yol alabiliriz. Hatta Turizm ve örtü altı tarımla oluşturduğumuz başarı hikayelerine yenilerini ekleyebiliriz. Bu başarı hikâyesini yazabilmemiz içinse öncelikle yaklaşık 6000 dekar düzeyinde olan ekili alanımızı maksimum verim ve kalitede ürün alabileceğimiz; soğuk hava depolarının, paketleme tesislerinin ve lojistik merkezlerinin yer alacağı biçimde genişletmeliyiz. Böylece 100 milyon dolar seviyesine ulaşmış olan ihracatımızı tıbbi ve aromatik bitkilerle birlikte kısa sürede 500 milyon dolar seviyesine ulaştırabiliriz.”